FINDIK

FINDIK

Karadeniz’de sahil boyu uzanan, denizin bittiği yerden, dağ ve ovalara yaslanan arazilerde sanayi ve üretime yönelik iki tür ürün yetişir. Biri Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun illerine serpilmiş çay, diğeri bu illere ilaveten Ordu, Samsun, Düzce, Sakarya, Zonguldak, Bolu ve tüm Karadeniz’e yayılmış fındık mahsulüdür.
Çayda çok değerlidir. Lakın bölgenin tümünde yaygın değildir.
Biz 60 yaş üstüler yedik içtik, büyüdük, okuduk adam olduysak bunu fındığa borçluyuz. Fındığı çok olanlar mahsulünden, biz yoksullar ise fındıkçı günlüğünden yararlandık. Yaprakları ineklerimize gazel, dalları sobalarımıza odun, bahçelerinde çıkan yeşil otları hayvanlarımıza yem oldu. Gavsununu, kabuğunu, koruğunu ateşlerimizde yaktık. Kalın dallarına salıncaklar kurup bebelerimizi uyuttuk.
Baharda yeşiline baktık. Kuşların sesini dinleyip, yuvalarının içindeki civcivlerini gözledik. Oksijenini alıp vücudumuzu temizledik. Nefeslerimizi açtık. İçinden fışkıran billur sularından içtik. Işkınından sepet yaptık, küçük küçük kesip çelik çomak oynadık. Büküp direksiyon yapıp, yalandan arabalar sürdük. Deliklerine çöp sokup fırıldak yaptık. Dallarından çit örüp, içinde yattık. Sepetler yapıp öteberi taşıdık. Yaramazlıklar yaptık.
Kışın kırıp çatır çutur, katır kutur yedik. Ezip tatlılara kattık. Hatta bir fabrika kurup yağını bile yaptık. Bir avuç kurusunu yiyip gücümüze güç kattık… Fazlasından “aga nigi” yaptık.
İhtiyaç fazlasını devletimize ve dış ülkelere sattık. Karşılığında milli haysiyetimizden daha değerli olan ABD dolarları aldık.
O günler çabuk geçti. Ülkede bizim için daha değerli ürünler çıktı. Sanayi, ticaret, üretim, tüketim, ithalat, ihracat, alım, satım gibi kavramlar değişti. İlk gözdemiz fındık yerlere düştü… Kimse yüzüne bakmadı. Değeri kalmadı. Düşe düşe bir İtalya’nın eline düştü. İstikbali bu İtalya’nın inisiyatifine kaldı.
Zamanımızda Dolar ve Euro yüzde yüz çıktı. Tüm mal ve ürünlere katı katına zamlar geldi.
Mesela domates en az üç katına, üzüm iki katına, çay yarım katına, Un iki katına, zeytin iki katına, süt iki katına, ceviz iki katına, su iki katına, soğan patates iki katına, muz iki katına, kestane iki katına çıktı. Bir tek o yerinde saydı.
Piyasa ve Dolara bakılırsa hakkını alamadı. Dolar inmeye başladı, tüm mal ve ürünler de bir kuruşluk indirim olmadı. Ne yazık ki dolara bağlı tek düşüş; fındıkta yaşandı.
Üstüne üstlük iktidarda bulunanlar; bir damla can suyu verip çare olacağına; tavır alıp, bir de arkasına geçip, hançer üstüne hançerlerini vurdu.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?