“FINDIK EVLERİ” BOŞ KALMASIN ÜNİVERSİTELİ ÖĞRENCİ KALSIN

“FINDIK EVLERİ” BOŞ KALMASIN ÜNİVERSİTELİ ÖĞRENCİ KALSIN

Sevgili dostlarım,
Bildiğiniz gibi okullar açılıyor.
Eh, konu okul olduğunda…
Okulların açıldığı duyulduğunda!
Eski bir eğitimci olarak, okullardan ve okulların asıl özneleri olan öğrencilerden uzak kalsak da…
Serde eski eğitimcilik var ya…
Kıyıda-köşede de olsa -eğitimcilik-adına ufak bir kırıntı kalmış ya!
Ne zaman birilerinden “falan tarihte okul açılıyor” sözünü duysam -azda olsa- içimde gizemli bir kıpırtı başlayıverir!
Ve birdenbire eski ‘eğitimcilik yıllarım’ aklıma geliverir…
Beynimin kıvrımlarına yerleşmiş öğrencilerim birer-birer gözümün önünden gelip-geçiverir!
Vay be!
Ne tutkulu bir sevda imiş ki bu sevda; sen onu bırakmak istesen de, o senin yakanı bırakmıyor!
Her neyse…
Geçmişe ait duygusallığımızı bir tarafa bırakıp, asıl ‘üst başlıkta’ sözünü ettiğim “Fındık Evleri” konusuna geri dönelim.
Ancak izniniz olursa, küçük bir ön tespit daha yaptıktan sonra girmek istiyorum anlatmak istediğim konuya…
Şöyle ki;
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi (bizler Nasrettin Hocanın torunları olduğumuz için) her şeyi tersinden başlatırız…
Örneğin;
Diyelim ki büyük bir yerleşkeyi ilçe yapmaya karar verdik; İlçe yaptığımız bu kasabaya önce Kaymakamını atar, daha sonra da (belli bir süre geçtikten sonra) Kaymakamlık binasını yaparız…
Örneğin; yine bir İl veya İlçeye Üniversitemi kurmak istiyoruz; önceden kuracağımız üniversitenin yerini-mekanını aramaya gerek görmeden bir Rektör, birkaç öğretim görevlisi atayarak; kurmak istediğimiz üniversiteyi kurarız…
Ders verilecek amfi nerede kurulacakmış?
Üniversiteye gelen öğrenciler nerede yatıp-kalkacakmış?
Ulaşımı nasıl olacak, beslenmesini nerelerde yapacakmış?
Üniversiteli öğrencinin kalacağı yurt-murt kurulmasına gerek var mıymış?
Bunlar ne yazık ki önceden düşünülmez…
Ve zaman içerisinde yapılabilirse-yapılır…
Yapılamazsa da -artık yapılacak bir şey yoktur- öğrencilerden torpili olanlar Devlet Yurtlarında, olmayanlarda ya özel yurtlarda, yada merdiven altında bir küçük oda kiralayarak orada kalır…
Demem o ki; ülkemizin diğer taşra üniversitelerinde olduğu gibi bizim üniversitemiz öğrencilerinin de ‘Yurt ve barınak sorunları’ vardır…
Bugün (bildiğim kadarıyla) Giresun merkezde ikamet eden 20 bin dolaylarında üniversiteli öğrenci var…
Devlet Yurtları dersen yok denecek kadar az…
Her öğrencinin ekonomik durumu iyi olmadığı için özel yurtlarda da kalamıyor…
Eh, o zaman geriye bir tek şey kalıyor ve 3-5 kişi bir araya gelip; lüks daire fiyatına ‘merdiven altında’ bir oda kiralayıp, oralarda kalıyor…
Ve daha sonrada bu öğrencilerden başarı, performans ve verim bekleniyor…
Şimdi bu uzun-uzadıya yaptığım tespitten sonra gel-gelelim benim yapmak isteğim öneriye…
Giresun il merkezi-Aksu Ağzı mevkinde (mevsimlik fındık işçileri için yapılmış) “Fındık Evleri” var…
Bu küçücük evlerin her birinde (bildiğim kadarıyla) dört-beş öğrencinin kalacağı odaları var…
Evlerin bulunduğu yerleşkede tam-tekmil ‘duşlar’ ve tuvaletleri de mevcut…
Topluca yemek yiyecekleri yemek salonu olduğu gibi dinlenerek sohbet edecekleri küçük ‘kamelyalar’ bile var…
Üstelik bu sözünü ettiğim ‘Fındık Evlerinde’ mevsimlik işçiler sadece ve sadece bir ay anca kalıyorlar ve bu güzelim mekanlar 11 ay boş ve atıl vaziyette kalıyor…
Şimdi önerim odur ki; bu evler boş kalmasın…
Bu 20 ev (edindiğim bilgiye göre) en az 200 öğrencinin kalacağı yer olarak tanzim edilebilir…
Evlerin içinde yatağı-yorganı zaten hazır…
Diğer -eksiklikler varsa- onlarda giderildikten sonra neden atıl ve boş kalsın yıl boyu bu güzelim mekanlar…
Örneğin belli kriterler getirilir;
Ekonomik durumu iyi olmayan öğrenciler…
Anası-babası olmayan yetim öğrenciler…
Dış ülkelerden gelen yabancı konuk öğrenciler..
Vesaire, vesaire..
Belli kriterler oluşturularak neden öğrencilerin hizmetine girmesin bu güzelim küçücük evler…
Fındık mevsimi geldi mi; bir-iki ay mevsimlik işçilerin kalması için adı “Fındık Evleri” olur…
Üniversiteler açılıp, öğrencilere tahsis edildiğinde de; ‘Üniversiteli Öğrenci Evi” olarak hizmete sokulabilir diye düşünüyorum…
Üniversite yönetimi veya belediye birde -öğrencilerin ulaşımı için- otobüs yerleştirdi mi; daha da güzel olur…
Sizce de iyi olmaz mı?
Son söz;
Önerilerimizin ne kadar dikkate alınıp-alınmayacağını şimdiden tahmin ediyorum etmesine de; yinede umut işte…
Belki -ters taraflarına- gelirde, üzerinde düşünülür diye umudumu yitirmek istemiyorum!
Niye mi böyle düşünüyorum?
Hani çok-çok büyüklerimiz, avam takımının düşüncelerini ve önerilerine pek sıcak bakmazlar ve mutlaka kıyısından köşesinden bir gerekçe bulup, bahane yaratırlar da onun için böyle düşünüyorum!
Son sözün özü;
Onlar ne kadar önemsemezse-önemsemesin, benim için önemli olan siz değerli ‘sayfa arkadaşlarımın’ görüşleri benim için daha önemlidir…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?