Giresun Ziraat Odası Başkanı Karan, küllenme hastalığına bağlı olarak fındık bahçelerinin karantina altına alınarak topyekün ilaçlanması gerektiğini kaydetti.

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, son 3 yıldır kanser illeti gibi fındığa musallat olan küllenme hastalığının bir tehdit olduğunun bunun bu sezon çok net bir şekilde görüldüğünü ve hastalığın önemli miktarda ürün kaybına neden olduğunu ifade etti.

Küllenme hastalığının önüne geçilememesi durumunda Türk fındığının tehlike altında olduğunu belirten Karan, “Buda ülkemiz ve üreticimiz acısından ekonomik kayıp demektir” dedi. Karan yaptığı açıklamada, küllenme hastalığının fındığa verdiği zarara dikkat çekti.

2016 yılı rekoltesinin az olmasında küllenme hastalığının payının büyük olduğunu vurgulayan Karan, “2014 yılında fındıkta yaşanan zirai don afeti sonrası bahçeler bir güç kaybı yaşadı ve devamında küllenme hastalığı ortaya çıktı. Küllenme hastalığından dolayı da son 3 yıldır fındık gelişememeye başladı. Bahçelerdeki dallara baktığımızda dallar kırılmış, kurumuş ve fındık veremiyor. Fındık bahçeleri bir strese girmiş durumda. 3 yıldır fındık ocaklarından yeni sürgünler çıkmıyor. Kökler dalları besleyecek olan elementleri alamıyor. Ürün kaybının önüne geçebilmemiz için küllenme hastalığıyla mücadele önemlidir. Üreticilerimiz küllenmeyle ilgili mücadeleye önem vermelidir. Küllemeyle ilgili mücadele yöntemleri var. Ancak ekonomik olarak yüksek bir mücadele olduğu için her üreticimizin bunu karşılaması mümkün değil. Hayvanlarda bir hastalık görüldüğünde örneğin şap hastalığı, tarım müdürlüğü o köyü veya bölgeyi karantina altına alıyor ve hastalığın berterafı için aşılama mücadelesi yapıyor. Fındıkla ilgilide Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımıza şunu öneriyoruz; fındıkla ilgili hastalıklar ilan edilmeli, ilaçlar üreticiye çiftçi kayıt sistemi kaydı şartıyla bedava dağıtılmalı ve tarım bakanlığı elemanları tarafından bu ilaçların atılıp atılmadığı takip edilmelidir. Başka türlü üreticinin birisi bahçesini ilaçlarken, diğeri ilaçlamadı takdirde bu şekilde bu hastalıktan kurtulamayız. Eğer bu hastalığı önleyemezsek hiç kimse bundan sonra fındıkta dünya liderliği beklemesin. Şimdiden 2017 yılı rekoltesi risk altında diyebiliriz. Çünkü hastalığa bağlı olarak bahçeler kendini yenilemiyor buda rekolteye yansıyor. Öte yandan hastalık ortaya çıkalı 3 yıl oldu ama biz halen tam olarak rekolteye yansımasını tam olarak tespit edemedik. Öncelikle bunu da tespit etmemiz gerekiyor. Yüzde 30 mu? yüzde 20 mi? bunu bilemiyoruz. Bundan sonra fındıkta çok büyük rekolteler beklemek hayal olur çünkü hiç kimse küllenmeyle ilgili bir mücadele içinde değil. Bakanlığımızın acilen önerimizi dikkate almasını bekliyoruz” dedi.

“DÜNYA 250 BİN TON FINDIĞI AZ DA OLSA ÇOKTA OLSA BİZDEN ALIYOR”

Fındıkta herkesin ihtiyacı kadar konuştuğunun altını çizen Karan şunları kaydetti;

“Baktığımızda fındıkta herkse ihtiyacına göre konuşuyor. Fındık az olduğunda da ihracat rakamları 250 bin ton civarında, çok olduğunda da 250 bin ton civarında. Dünyanın ihtiyacı olan bir rakam var. İhracatçılar burada ağım şahım bir emek sarf ederek ne ihracatı artıyorlar nede düşürüyorlar. Buda şu demek, dünya 250 bin ton kabuklu fındığı bizden bir şekilde alıyor. Fiyat ucuzda olsa, pahalı da olsa 250 bin tonluk bir limit var. Bu limit her sene ihraç ediliyor. Bu yıla geldiğimizde rekolte çok düşük, 468 bin ton rekolte açıklandı ama bu rakamın çok altında bir miktar görünmektedir. Giresun rekoltesi 54 bin ton olarak açıkladı ama bahçelere girdiğimizde geçen yıla oranla 10’da bir oranında fındık olduğu ortaya çıkmaktadır.”