Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
GELİN BUGÜN EMPATİ YAPALIM YA DA SÜSLÜ DÜŞLER KURALIM 
  • 0
  • 417
  • 13 Mart 2022 Pazar
  • +
  • -
Diyeceksiniz ki;
“Bu da nereden geldi şimdi aklına?” diye düşünenleriniz varsa hemen söyleyeyim…
Hani geçtiğimiz günlerde, 20 bin lira elektrik faturasını ödemekte zorluk çektiği için İstanbul Moda Tiyatrosunun ışıklarını kesmişlerdi de, oyunlarını sahneleyememişlerdi ya, işte oradan aklıma geliverdi bu ’empati yapma’ ve ‘düş kurma’ işi…
İleri sürdüğüm gerekçe ise şöyle;
Söylenildiğine göre Cumhurbaşkanlığı Sarayında (eğer doğruysa) günlük elektrik sarfiyatı 100 bin lira tıkır-tıkır ödeniyor…
Beri tarafta ise;
Anlatmak istediği konuları ’empati yaparak’ canlandırmaya çalışan tiyatro sanatçıları 20 bin liralık elektrik faturalarını ödeyemiyor…
İşte bu yüzden diyorum;
Gelin, bugün tiyatro sanatçıları gibi ’empati yapmaya’ çalışalım…
Bugün süslü düşler kuralım istiyorum…
Ancak, şunu da belirtmeden geçemeyeceğim;
Bizim gibi toplumlarda ‘süslü düşleri’ kurmak çok kolaydır da…
Empati kurma alışkanlığımız biraz zordur…
Örneğin;
Bir dilenciye verdiğimiz parayı ‘hayır-hasenat’ için verir ve hatta kendi çıkarımız için ‘Allah bu durumlara düşürmesin’ diye dualar yaparız da…
Ancak bir anlıkta olsa;
“Bu dilenciyi acaba bu durumlara getiren etmenler nelerdir?”
“Onu bu duruma getiren etmenleri bende yaşasaydım, şimdi bende onun gibi yaşama tutunabilmek için dilenir miydim?” deyip, kısa bir süreliğine onun yerine geçemiyoruz…
Yatağa yatınca veya avare kalınca;
“Çağın en son model arabası bende olsa!”
“Televizyon kanallarında tarif edilen yemekler şimdi benim soframda da olsa!” gibi düşleri kurmak çok kolaydır…
Zor olan;
Taktığımız kravatı çıkarıp cebimize soktuktan sonra bizi tanıyanlara yüzümüzü göstermeden ‘ucuz bayat ekmek’ kuyruğuna girmektir…
(Gerçi pandemi nedeniyle takılan maskeler sayesinde ‘tanınma’ işini biraz zorlaştırmayı zorlaştırdı ama!)
Ama yine de ‘ruh haline’ maske takamadığını düşünmek; o kadarda zor olmasa gerek…
Yat gezintisi düşleri kurmayı bir tarafa bırakalım;
Mahallenizde veya evinizin karşısında akşam karanlığı basınca Konteynırdan ‘yiyecek arayanların’ bir an kendimizi onların yerine koyup ’empati’ yapalım…
Süslü düşler kurmak kolay olduğu için, onu istediğimiz zamanda kurarız…
Biz, kurulması zor olan ’empati yapmaya’ devam edelim…
Örneğin;
Geçici bir süreliğine yedi-sekiz yıldır ‘atanamayan’ ve atanmayı bekleyen bir genç öğretmen olalım…
Mezun olduğumuz günden bu yana bunun düşlerini kuralım…
Ve yaşımız otuza gelmesine rağmen, hala babamızdan-anamızdan gündelik ‘harçlık’ isteme zorunda kalalım…
Diyelim ki;
Atanamayan öğretmen değil de, elimizde iki-üç tane üniversite diploması var ama, yine de bir işe giremeyip sokaklarda serseri mayın gibi gezdiğimizi düşünelim…
Ve kendimizi bu gençlerin yerine koyup ’empatilerini’ yaparken, öte yandan ‘çift maaş, beş maaş’ alan beyzade çocuklarının dizi-dizi AVM denilen ‘alışveriş merkezleri’ olduğunu ve anlı-şanlı ‘şirketler’ kurduklarını da unutmayalım…
Yorulmadınızsa ’empati’ yapmaya devam edelim…
Ve bu kez de kirli savaşlarda ‘öldürülenler’ üzerine düşünelim…
Örneğin, Ukrayna-Rus savaşını göz-önüne alarak şöyle bir empati yapalım;
Atılan bir bombayla veya serseri bir kurşunla ölen o çocuk sizin çocuğunuz!…
Bu durumda nasıl bir ruh haline bürünürsünüz?
Veya da öldürülen gencin sizin oğlunuz, kardeşiniz veya çok yakın arkadaşınız olduğunu öğrendiniz;
Bu çıkarılan haksız ve kirli savaşlar hakkında ne düşünürsünüz?
Özetlersek;
Kendimizi ‘karşı tarafın’ yerine koymak ne kadarda zor değil mi?
Öyle ki;
Hiçbir zaman ve kolay-kolay mağdurun yerinde koyup ’empati yapmayı’ düşünmeyiz…
Sadece o durumlara düşmemek için dua ederiz…
Birde işin kolay tarafını seçip;
Kendi gerçeklerimizin dışına çıkarak, elde edemeyeceğimiz süslü-püslü ‘pembe düşler’ kurmayı yeğleriz…
Bilmem ki bu konuda sizler nasıl düşünürsünüz?
Kim bilir; belki farklı düşünenleriniz de vardır…
Onun için sözü size bırakıyorum…
Buyurun;
Şimdi söz sırası sizin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM