GİRESUN ÖZEL İDARE’Yİ KİM NASIL BU HALE GETİRDİ?

GİRESUN ÖZEL İDARE’Yİ KİM NASIL BU HALE GETİRDİ?

4 Parti İl Başkanı ortak basın toplantısı düzenleyerek 310 trilyonun nereye ve nasıl harcandığının kamuoyuna açıklanmasını istedi

Giresun’daki 4 parti İl Başkanı ortak basın toplantısı düzenleyerek Giresun Özel İdare ile ilgili şok tespitlerde bulundu.CHP Giresun İl Başkanı Fikri Bilge,SP il Başkanı Abdülkadir Bektaş,İyi Parti il başkanı Abdülkadir Eroğlu ve Deva Partisi Giresun İl Başkanı Ahmet Tok,Özel İdare’nin ,eski parayla 310 trilyonluk borç yapmasının gerekçelerinin kamuoyuna açıklanmasını istediler.Ortak bildiride ,310 milyon TL’nin nereye ve nasıl harcandığının ise hala belirsizliğini koruduğu ifade edilerek şu noktalara dikkat çekildi

“Bugün yine 4 parti (CHP, İyi Parti, Saadet, DEVA)’nin İl Başkanları olarak bir araya geldik ve ortak bir basın açıklaması yapıyoruz.

Bundan tam 1 ay önce yine bir araya gelmiş ve Güney Çevre Yolu ile alakalı bir basın açıklaması yapmıştık. Giresun’umuz için elzem olan bu yolun 10 sene sonra başlamadan durdurulması, hayal kırıklığına yol açmış, bizlerde halkımızın bu duygularına tercüman olmak ve seslerini duyurabilmek amacıyla toplantı düzenlemiştik.

Ama hükümet nezdinde yapılan açıklamalar ve izlenen süreç Giresun’umuz için tam bir tükenmişliğin vesikası olmuştur. Tamamen iyi niyetli yapılan bu toplantı amacından saptırılarak bir algı operasyonuyla toplantıyı düzenleyenler suçlu ilan edilmeye çalışılmıştır. Gerçekler karşısında AKP yöneticileri her zamanki gibi ortalığı manipüle etme gayreti içine girmişler, fakat kamuoyu nezdinde gerekli desteği bulamamışlardır.

Buradan bir kez daha Giresun’umuza sesleniyoruz; Güney Çevre yolu CHP’li Belediye Başkanı Ulaş Tepe tarafından değil Ordu 1. Bölge İdare Mahkemesi tarafından durdurulmuştur. Tıpkı Ordu Sahil Yolunun durdurulması gibi… Durdurulma gerekçesi de çevre yolu viyadük ayaklarının yerinin planlamasının bilerek veya bilmeyerek Gülyalı halk plajına dikilecek olmasıdır. Eğer AKP yöneticileri Ulaş Tepe’nin açıklamasını tam olarak okumuş olsalardı, çevre yoluna karşı olmadığını, sadece viyadük ayaklarının daha üst taraftan bir yerden geçirilmesini istediğini öğrenirlerdi. Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

Çevre yolu ile alakalı mahkeme süreci devam ediyor. Kamuoyu şunu merak ediyor; acaba AKP yöneticileri mahkeme sürecini takip ettiler mi? Etmedilerse bundan sonraki süreci takip edecekler mi? Ve bundan sonra ne olacak? İlgili ve yetkili kişilerden hiçbir açıklama yok, sadece gerçeklerin üstünü örtme gayreti var.

Giresun kamuoyunu temsilen bugün burada İl başkanları olarak yapacağımız basın açıklamamız Giresun İl Özel İdaresi ile alakalı olacaktır.

Giresun’umuzun kanayan bir yarası, öyle bir yara ki bize maliyeti tam 310 milyon tl (eski para ile 310 trilyon).

Dereli ilçemizde meydana gelen sel felaketi sonrası İl Özel İdaresinin zayıf kalması sonucu, bizzat İçişleri bakanı Süleyman Soylu tarafından görevden alınan Genel Sekreter Hüseyin Taşkın’dan sonra ilerleyen süreç tam bir ibretlik durum. Malumun ilanı.

Herkesin bildiği, kamuoyunda dillendirilen ama AKP yöneticilerinin görmezden ve duymazdan geldiği bir vakıa.

Hüseyin Taşkın görevden alındıktan sonra, yerine atanan mülkiye müfettişi Selçuk Aslan başkanlığında 08 Ekim 2020 tarihinde yapılan İl Genel Meclisi toplantısında, CHP grubunun İl Özel İdaresinin borcunu sorması üzerine İl Özel İdaresi Mali Hizmetler Müdürü Kadem Karakuşlu meclisi bilgilendirerek borcun 310.000.000 TL. (eski para ile 310 trilyon) olduğunu söylemiş.

Sayıştay’ın Kasım 2019 tarihli Giresun İl Özel İdaresine ait 2018 yılı Denetim Raporunu incelediğimiz zaman acı gerçekler yüzümüze bir tokat gibi çarpıyor. İl Özel İdaresinin yıllar boyunca nasıl bir borca batırıldığı ortaya çıkıyor.

Giresun İl Özel İdaresinin 2018 yılına ait Bütçesi hazırlanırken Gelir-Gider 55 milyon olarak karara bağlanmış ama bütçe ödeneği ise 314 milyon olarak gerçekleşmiş.

55 milyon bütçe ile verilen ödenek, 49 milyon bir önceki yıldan devreden ödenek, 80 milyon ek bütçe, 129 milyon merkezi idareden aktarılan ödenekler ile birlikte toplam 314 milyon TL. Gerçekleşen Bütçe geliri 229 milyon, Bütçe Gideri ise 259 milyon olarak kayıtlara geçmiş. Ama bu rakamlar sadece kâğıt üstünde.

Sayıştay Raporunun 16. Sayfa Bulgu 1 maddesi başlığında kısaca Sayıştay diyor ki; ‘Giresun il özel idaresi, merkezi idare tarafından sadece yatırımlar için kullanılmak üzere tahsis edilen ödeneği tahsis amacı dışında kullanmıştır, (yani kendi elde ettiğin gelirinle karşılaman gereken faaliyetler için) üstelik bu ödeneklere ilişkin nakit para banka hesaplarında gözükmüyor.’

Sayıştay devam ediyor; ‘bu ödenekleri amaç dışında kullandığın için senin nakit açığın 2018 yılı için 227 milyon TL.’dir. Ve 17. Ve 18. Sayfalarda Eksik Nakit Tablosunu yayınlıyor. Bu tabloda gözümüze çarpan ise merkezi idareden gelen, bir önceki yıldan devreden ve yıl içinde borçlanılan miktarların hiçbiri bankada yok. Bankada sadece 3,5 milyon TL. gözüküyor 227 milyon TL. yok. Ayrıca yine bu tabloda 71 milyon TL. gelir fazlası harcama olarak da kayıtlara geçiyor.’

Fakat ilginç olan şu, Giresun İl özel İdaresinin nakit açığı ve gelir fazlası harcama (yani bütçe zararı) 2013 yılında başlamış ve her yıl artarak günümüze kadar gelmiş. Sayıştay raporunda 2013-2018 yılları arası kuruşu kuruşuna rakamlar yazılmış.

Giresun İl Özel İdaresinin 2013-2018 yılları arası toplam 750 trilyon nakit açığı ve bütçe zararı da 309 trilyon olarak gerçekleşmiş. Sayıştay daha önceki yıllara ait denetim raporlarında bu durumu gündeme getirmiş, fakat özel idare herhangi bir somut adım atmamış ve cevabi yazısında; ‘2013-2018 yılları arası gelen nakit parayı amacı dışında kullanma zorunluluğu oluştuğu için kullandıklarını, 2019 yılından itibaren ise bu konuya özen göstereceklerini’ ifade etmiş.

Sayıştay denetim raporundaki bir sonraki Bulgu 2 maddesinde ise Ödenek Üstü Harcama yapılmasına dikkat çekilmiş. Ödenek üstü harcamalar ile ilgili rakamlar tek tek yazılmış. Ve Sayıştay bazı ifadeler ile hazırlanan bütçenin ‘gerçekleşmesi mümkün olmayan öngörülere dayandırıldığından’ bahisle tutarsızlığından bahsederek eleştirmiş. İl Özel İdaresi ise yine cevabi yazıda; ‘İdarenin faaliyet alanı içinde acil ve önceden öngörülemeyen işlerin çok fazla olması nedeniyle ödenek üstü harcama yapılma zorunluluğu oluşmuştur. 2019 yılında gerekli tedbirleri alacağız.’ ifadesini kullanmış.

İl Özel İdaresinin her iki cevabi yazısında aynı muğlak ifadeler, yuvarlak cevaplar. Giresun kamuoyunu temsilen soruyoruz; ‘amacı dışında kullanma zorunluluğu’, ‘acil ve öngörülemeyen işlerin çok fazla olması’ bu ifadeler ile hangi hizmetler kastedilmektedir? Nereye hangi harcamalar yapılmıştır? İl Özel İdaresinin yeni yönetiminden bu sorularımıza cevap bekliyoruz.

Sayıştay Denetim Raporunda ayrıca Görele ve Çanakçı İlçe Özel İdare Müdürlüğüne yapılan atamaların Mahalli İdareler Personeli Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine aykırı olduğundan bahsediliyor.

Denetim Raporunun Bulgu 4 maddesi başlığında; İl Özel İdaresinin kendi kullanımı ya da diğer kamu tüzel kişiliklerinin ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla yüksek oranda taşıt ve iş makinesi kiralama yöntemine başvurulduğundan bahsediliyor. Aynı başlığın 4. Maddesinde ise İl özel idaresinin kendi kullanımı için araç kiralamışken il genelindeki diğer kurumlar için de binek araç kiralanması hususu ele alınmış.

İl Özel İdare tarafından 2018 yılında 44 adet binek aracı kiralanmış. Bunlardan 17 âdeti genel sekreterlik ve bağlı birimlerinde kullanılmış, diğer 27 adeti ise diğer kurumlarda kullanılmış ama genel sekreterlikte kullanılıyor gözüken 17 aracın bir kısmının da yine diğer kurumlarda kullanıldığının tespiti yapılmış.

Sonuç kısmında Sayıştay bu durumu eleştirerek; ‘2018 yılında tespit edilen 227 milyon TL nakit açığı göz önüne alındığında, sadece binek araçlar için 3,5 milyon TL. tutarında bir mali yükün kurumun bütçesine olumsuz yönde etki ettiği açıktır. Bu mali tablo içinde diğer kurumlar için araç kiralama gideri ödenmesinin söz konusu olmaması gerektiği düşünülmektedir.’ Rapordaki ifade aynen bu şekilde.

Giresun İl Özel İdaresini neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Bütün bu kötü mali tablo önümüzde dururken, 09.07.2020 tarihinde Giresun Valiliğini ziyaret eden Çevre ve Şehircilik Bakanı ile il protokolü çok ilginç bir anlaşmaya imza atıyorlar. Giresun İl Özel İdaresine ait Teyyaredüzünde bulunan 13 katlı hizmet binası, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Hizmet Binası olarak kullanılmak üzere TOKİ’ye ait eski SSK hastanesinin olduğu 24,5 dönüm arazi ile yine TOKİ’ye ait şu anda belediye fen işleri garajı olan arazinin trampa edilmesi uygun görülüyor ve hemen çalışmalara başlanıyor, arazi değerleri tespit ediliyor, yazışmalar yapılıyor.

Arazi değer tespiti sonucu arazilerin değeri tespit ediliyor. Şimdi burada yine çok ilginç bir olay gelişiyor. İl Özel İdare binası ve arazisi ile trampa edilecek araziler arasında oluşan değer farkı sadece 4.986.907,82 TL (yuvarlak rakam 5 trilyon) oluyor. Bunu da valiliğin yazısından öğreniyoruz; “trampaya konu taşınmazların bedelleri arasında Giresun İl Özel İdare lehine oluşan 4.986.907,82 TL bedel farkının Bakanlığımız Döner Sermaye İşletmesinden Giresun İl Özel idaresine ödenmesinin Bakanlı makamının 04.09.2020 tarihli ve 187082 sayılı oluru ile uygun görüldüğü bildirilmiştir.”  İfade aynen bu.

Devletin resmi rakamlarla 80 milyon TL. değer biçtiği –sadece binasına yine resmi rakamlarla 32 milyon TL. değer biçilen- bir yerden bahsediyoruz. Piyasa değerini hesaplarsak artık 100 milyonun üzerinde bir rakam telaffuz etmemiz lazım. Böylesine kıymetli bir yer, diğer arazilerle trampa ediliyor ve aradaki fark sadece yuvarlak rakamla 5 milyon TL. Söyleyecek söz bulamıyoruz. Sahipsizliğin acı bir fotoğrafı.

İl Genel Meclisinde gündeme geldiğinde CHP grubu ve MHP’li 1 üye itiraz ediyor ama tabii her zaman ki gibi bir işe yaramıyor. Oy veren halkın hak ve menfaati için o koltuklarda oturması gerekenler, parti menfaatlerini her şeyin üstünde tuttukları için tabii yapılan akılcı itirazlar bir işe yaramıyor. Çünkü daha sonra bir hata yapıldığı fark edilmiş.

Yapılan hata nedir; trampa edilecek yerlerden birisi olan eski SGK hastanesi binası aslında Ordu idare mahkemesinin 10 Nisan 2019 tarihli kararı ile konut alanından çıkarılmış ve 01.07.2019 tarihli Belediye Meclisi kararı ile park alanı olarak imar planı değişikliği yapılmış.

Bütün bu gelişmelerden sonra değişen bir şey olmuyor. Giresun Valiliğinin üst makama (yazının hangi kuruma yazıldığı ve tarihinin bize bildirilmesi lazım) bir yazı yazdığını ve trampa teklif edilen 2 araziye ek olarak 7 adet daha arazinin tespit edilerek, değer tespiti yapıldığını öğreniyoruz. Değer tespiti yapılan toplam 9 adet taşınmazın değeri daha önce tespit edilen ve ödenecek olan 5 trilyonluk fark dahil 55.716.907,82 TL tutuyor. (55 milyon TL.) Her değer tespiti yapıldıkça aradaki uçurum büyüyor.

Valilik yazının son kısmında; “buna göre başa baş trampasının olamayacağı anlaşıldığından, trampanın %69 Hazineye ve % 31’nin ise İl Özel İdaresinde olacak şekilde trampasının ve daha önce gönderilen 4.986.907,82 TL’nin Giresun İl Özel İdaresine ödenmesi için” izin istiyor.

Bütün bunlardan anlaşılıyor ki İl Özel İdare binası üç kuruşa elden çıkarılacak, peki İl Özel İdareye verilecek bu 9 adet taşınmazın akıbeti ne olacak? Ne olacağı belli. Daha önce ne olduysa aynısı olacak. Aklımıza Gelen Başımıza Gelecek.

Bu arada İl Özel İdaresinin 2021 bütçesi 100 milyon TL. olarak belirleniyor. 453.912 nüfusu, 16 ilçesi ve 549 köyü olan Giresun’umuz için belirlenen bütçe bu. Giresun Belediyesinin 2021 bütçesi 265 Milyon TL. Giresun Üniversitesinin ise 2020 bütçesi 190 Milyon TL. Sözün bittiği yer.

Hizmet bütçesi değil borç ödeme bütçesi. Daha kaç yıl sürer Allah bilir. Daha on yıllarca Giresun İl Özel İdaresinden hizmet beklemek hayal oldu. Giresun halkından kopuk, halka değil partisine hizmet etmeyi görev sayan zihniyetin hâkim olduğu bu meclisten bir şeyler beklemek, iyi niyetli düşünmek o da bizim saflığımız olsun.

19 yıldır iktidarda bulunan AKP hükümetinin ülkeyi nasıl yönettiği ile alakalı en güzel örnek Giresun İl Özel İdaresinde yaşananlardır. Bunca olay olurken iktidar milletvekillerinin 3 maymunu oynaması da, parti menfaat ve çıkarlarının, vatandaşın menfaat ve çıkarlarına nasıl tercih edildiğinin bariz bir örneğidir. 2020 yılına kadar her şeye göz yumup, Genel Sekreter görevden alındıktan sonra ‘hayırlı olsun’ diye açıklama yapmak da pişkinliğin ve yüzsüzlüğün daniskasıdır.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?