GİRESUN YAYLALARI

GİRESUN YAYLALARI

Rabbim bize yerel basından ulusal basına bu güzel ülkemizin güzelliklerini sorunlarını dertlerini yazmayı nasip ettiği için sonsuz şükür olsun.

İlkyazımda siz değerli okurlarımıza güzel ülkemin güzel bölgesinin doğa, kültür ve tarih harikası olan Doğu Karadeniz’in incisi Giresun’umuzun yaylalarından bahsedeceğim.

Giresun ili artık hava ve kara yoluyla yerli ve yabancı turistlerin çok kolay ulaşılabileceği çok güzel bir ildir. Giresun’umuz Türkiye’de belki dünyada en fazla yaylası olan ildir. 450’nin üzerinde yaylası vardır. Şimdi bu yaylaların her birini yazmaya kalksak her bir yaylamıza onlarca köşe yazısı yetmez. Bu yazımızda sadece belli başlı tanınan yaylalarımızın özelliklerini ve güzelliklerinden bahsedeceğiz. Giresun yaylaları Sivas’tan çıkıp Trabzon’a kadar çok büyük alana yayılmış olan yaylalarımızdır. Sadece araçla gezmeye kalksak belki aylarca sürer. En güzel bilinen yaylalarımız, Paşa Konağı, Bektaş yaylası, Kulakkaya, Kümbet, Sis dağı, Puları, Göl yanı obaları, bu yaylalarımızın hepsinde festivaller düzenlenmektedir. Son yıllarda terör sorunu yüzünden festivaller iptal edilmekte olup yüz binlerce yerli ve yabancı turistler bu güzellikleri görmekten mahrum kalmaktadırlar.

Bu yaylalarımızda mis gibi ladin kokuları, köknar, kayın, kızılağaç, yüzlerce çiçek türüyle dünyadaki cenneti andırmaktadırlar. Gelip buralarda bir gece konaklayanlar bütün stres ve sıkıntılardan kurtulup şehirlerine ve köylerine dinç bir şekilde dönmektedirler. Hele o ısırgan ,karalahana , küçük tene çorbaları bugün birçok hastalığa şifa olduğu tespit edilmiştir. Buz gibi suları tertemiz suları ayrı bir şifa kaynağı. İnsanlarımız İstanbul, İzmir, Antalya, Ankara gibi şehirlerde sıcaktan yanarken bu yaylalarımızda yün yorganlarının altında bile üşümektedir. Nem ortamı olmadığı bol oksijenli sarı çam ve ladin ağaçları kokuları içinde sanki başka bir alemde gibi yaşıyorsunuz. Bu yaylalarımıza artık ulaşımlar yeşil yollar ve diğer tali yollarla ulaşmak çok basit, zaten Giresun merkezden bir çoğunun uzaklığı 60-70 km yi geçmemektedir. Konaklamak için Paşa Konağı yaylasında 50 yataklı, Kulakkkaya yaylasında 80 yataklı, Kümbette de 150 yataklı kalınabilecek tesisler bulunmaktadır. Bu tesisler çok temiz ve her türlü hizmeti karşılayacak düzeydedirler. Gelecek turist kafileleri bu yaylalarımızda isterlerse aylarca gezebilirler ve yöre halkının sıcak ilgilerine mazhar olurlar. Bizim insanımız misafir perver ve hoş görülüdür. Ben Giresunlu STK başkanı olarak görevim ilimin ve bölgemin tarihi turistik yerlerini tanıtmaktır. Bu amaçla turizm alanı ilan edilen Bektaş, Kulakkaya, Kümbet, Sisdağı yaylalarımızda biran önce imar çalışmalarının yapılıp turizm amaçlı tesislerin yapılmasını siyasilerimizden bekliyoruz. Çünkü ilimizin ve bölgemizin ekonomik yönden kurtulması turizme bağlıdır. Son yıllarda bölgemize ve ilimize Arap turistler akın etmektedir. Ancak bu turistleri yaylalarımızda barındıracak fazla tesisler bulunmamaktadır. İnşallah yakın zamanda bürokratik engeller aşılıp yeni tesisler kurulmaya başlandığında bu güzel doğa harikaları yaylalarımızı insanoğlunun hizmetine sunarız. Zaten gelip bu yaylalarımızın güzelliklerini görenler her yıl tekrar gelip haftalarca kalıp ülkelerine ve illerine gitmektedirler.

Bu ilk yazımız olduğu için eğer bi hata etmişsek affola, ileriki yazılarımızda Giresun’umuzun meydana çıkmamış olan güzelliklerini tüm insanlığın hizmetine gerek görsel gerekse köşe yazılarımızla sunacağız. İnşallah Doğu Karadeniz bölgemiz ve ilimiz turizm gelirlerinden ve yatırımlarından gerekli payı alacaktır.

Bir dahaki yazımızda siz değerli okurlarımıza Karadeniz’den çok daha güzel bilgiler sunmak umuduyla hoş çakalın.

Mehmet UZUN

Tüm Giresun Kültür Turizm Derneği Başkanı

TEL:0537 338 6355

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?