“Gönlümüzden geçen bu”

“Gönlümüzden geçen bu”

Yeşilgiresun Belediyespor Başkanvekili Bülent Yavuz, kulübün Giresunspor bünyesine katılmasını arzu ettiklerini söyledi. Yavuz,”Bizim sadece gönlümüz takımın Giresunspor olarak anılmasıdır. Hazır, borcu olmayan bir takımı Giresun’un ortak paydası haline getirilmesini istiyoruz. Bu istediğimizde de hiçbir kötülük olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Yeşilgiresun Belediyespor Başkanvekili Bülent Yavuz, kulübün Giresunspor bünyesine katılmasını arzu ettiklerini söyleyerek,”Bizim sadece gönlümüz takımın Giresunspor olarak anılmasıdır. Hazır, borcu olmayan bir takımı Giresun’un ortak paydası haline getirilmesini istiyoruz. Bu istediğimizde de hiçbir kötülük olduğunu düşünmüyorum”

Yavuz, yaptığı açıklamada, Giresunspor ile Yeşilgiresun Belediyespor’un kardeş kulüpler olduğunu söyledi.

“Benim gönlümden Giresunspor olması geçiyor. Bu takım Giresun’u temsil ediyor” diyen Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu takım benim şahsımı temsil etmiyor. Bu takım şehrin insanını temsil ediyor. Bu takım Giresunspor olmayı hak ediyor. Yanlış anlaşılmasın. Başkanımız Mustafa Bozbağ ile çok iyi istişare halindeyiz. Kesinlikle bu sene çıkmak istiyor. Bizim sadece gönlümüz takımın Giresunspor olarak anılmasıdır. Hazır, borcu olmayan bir takımı Giresun’un ortak paydası haline getirilmesini istiyoruz. Bu istediğimizde de hiçbir kötülük olduğunu düşünmüyorum. Biz bunu kendimiz için istemiyoruz. Biz ne istiyorsak bu şehir için istiyoruz. Kendi çocuklarımız için yaptığımızı söylediğimiz bu iş belki kendi çocukluğumuzdan aldığımız intikamdı. Biz çünkü bu şehirde hep az ile yetinilmesi gerektiğine inandırıldık. Biz hep yapamaz edemezlerle büyüdük. Biz hep küçük şehir çok şey bekleme mantığıyla yoğrulduk. Bu şehirden okumaya gidip kendi ailesinin yerleşik ticareti olmayan hiç bir arkadaşımız geri dönmedi bizim. Biz dünyanın en güzel en geniş ufuk manzarasına sahip ama kendi ufuk çizgisinin önüne bariyer konulmuş şekilde yaşadık. Bizi temsil edecek bir şey lazımdı kambur feleğe dik durmasını öğretmek lazımdı biz de bu takıma sarıldık.  Ve şimdi bana Türkiye’nin Süper liginde çok büyük imkanlar istemeden önüne gelen herkese kafa tutmuş bu şehri temsil eden bir takım için bizi temsil eden bir takım için kapanma ihtimali var mı diyorsunuz? Sizce olmalı mı? Bu takıma herkesin katkı sağlamasını rica ediyoruz. Ben emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Ufak şeylere saplanmadan takımın tüm kesimler tarafında sahiplenilmesini canı gönülden rica ediyoruz. Umarım bu takımın genel kurullarının çoklu listelerden oluşacağı günleri görebiliriz. Yeni sezon için de çalışmalarımız da en kısa zaman zarfında başlayacaktır” diye konuştu.

YAVUZ,”MUTLAKA DESTEK SAĞLANMALI”

Sadece kendi imkanlarıyla kulübün ayakta kalmasının mümkün olmadığını, mutlaka kulübe mali destek sağlanmasını isteyen Yavuz, şöyle konuştu:

“Evdeki çocuğumuzun karnesinden haberimiz yoktu, ateşinden haberimiz yoktu ama oyuncumuzun bileğindeki ödemi biliyorduk. Şimdi kalkıp bu takımın kapatılacak olmasını konuşmak bana zul geliyor. Biz işe inanmak ile başladık. Hep elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bu sene başında takım kurarken en düşük bütçeli üç takımdan biri olmamıza rağmen hedefimizi play-off koyduk. Bu sene başarılı mıydık çoğu insana ve yorumcuya göre Yeşilgiresun Belediyespor başarılı bir sezon geçirmiş olabilir. Yönetim olarak koyduğumuz hedef doğrultusunda biz kendimizi başarılı bulmuyoruz. Her şey bir tecrübe. Başarının sırrı doğru yapmak, doğru yapmanın sırrı tecrübe, tecrübenin sırrı yanlış yapmak, bizim için tecrübe edindiğimiz bir sezon oldu. Kimine göre yeterli olsa da bizim için daha iyisi olabilirdi. Gelinen noktada Yeşilgiresun Belediyesporun hatırı sayılır olması, yüz bin nüfuslu bir şehir olmasına rağmen gerçekten piyasada saygı gören bir kulüp olması bizi mutlu eden şeylerin başında geliyor. Bu takım için kapanacak laflarının konuşulması bir handikaptır. Bugün futbolda inşallah Süper Lige çıkacağız ve basketbol takımının da Süper Lig’de oluşu Giresun şehri için büyük bir reklam ve itibar aracıdır. Şehre kattığı sosyolojik etki çok büyüktür. Şehre getirdiği ekonomik katkı çok büyüktür. Herkes her şeyi devletten beklerken biz ilk önce ‘biz yapalım’ dedik ve ortaya finansal olarak problemi olmayan yaşatılmaması ve ileriye götürülmemesi için hiç bir sebep olamayan bir takım meydana getirdik”

Yavuz,”Ama hiç ağlamadık, hiç yakınmadık ve hiç yolumuzdan dönmedik. Bunlar sadece motivasyonu yok eder. Eğer kapatılırsa bana şunun hesabını vermeleri lazım. Biz bu takımı Şubat ayından sonra kümede kalma potasındayken ligde kalması için neden bu kadar efor sarf ettik. Madem bu takım şehrin markası sayılmıyor, bizim verdiğimiz uğraş ne içindi? Biz bu şehri temsil ediyoruz. Forma aşkı denen şey tamamen temsil aşkıdır. O forma aşkı sizi temsil eder. Sizi temsil ettiği için siz ona aşıksınız. O sahada mücadele eden arma sizsiniz aslında. Biz daha önce hep başka şehirlerin takımlarıyla mutlu olduk. Bizi temsil ettiğini varsaydık. Yaşadığın şehir burası, anılarını biriktirdiğin şehir burası, ölüp mezara gireceğin şehir burası ve bu takımda senin şehrini ve seni temsil edendir. İş bu halde iken, bu seviyedeyken kulübün kapatılması bence bu şehre verebileceğimiz en büyük ceza olur”

YAVUZ,”GİRESUNLU DURUŞUMUZDAN HİÇ TAVİZ VERMEDİK”

Yeşilgiresun Belediyespor Başkanvekili Bülent Yavuz, Giresunlu duruşlarından hiç taviz vermediklerini söyledi.

“İkinci lige ilk katıldığımız sene takımı bir haftada kurduk. Bütün takımlar Temmuz ortasında kampa gitmişti” diyen Yavuz,”Biz Eylül 15’te yedi kişiydik. Bir hafta sonra da maça çıktık. O sene de dahil her sene final oynadık. İlk seneki rakibimizin bizim üç katımız bütçesi vardı. İkinci sene finalde karşılaştığımız Daçka’nın bizden tam 4 kat fazla bütçesi vardı. O sene Daçka serisinden önce play-off sıralaması belli olmadan Türkiye’nin her yerinden bizi ‘Play-off’ta yer seçin’ diye, bir milyon kişi aradı beni. Biz buna karşı geldik. Bu takım Giresun’u temsil ediyor. Giresun insanını layıkıyla temsil etmesi gerekir. Bizim için Daçka olmuş, Fenerbahçe olmuş, Galatasaray olmuş hiç önemli değil. Hayatımızdaki duruşumuzu, Giresun’un duruşunu takımda da göstermek istedik. Daçka’yla eşleştik. Yenebilirdik ama elendik. Kimsenin yapamadığını yaptık ve Giresun şehrinin nasıl bir şehir olduğunu, bir spor kulübünün kriterinin nasıl olması gerektiğini tüm Türkiye’ye gösterdik. Bizim hedefimiz İkinci ligde final oynamak değildi. Bizim hedefimiz bu takımın bu ülkenin en üst liginde boy göstermesini sağlamaktı. Ve yine bütçesi bizden 2 kat daha fazla olan bir takımı eleyerek Süper Lig’e çıktık. Ama biz final oynadık diye hiç bir zaman kendimizi hedefe vardık saymadık. Çünkü biz çıtayı yükseğe koymazsak, kendimizi feda etmezsek, bu şehre bir şey vermiş sayılmayız diye düşündük. Bu sebeple diyorum ki bu yönetimin en büyük başarısı hedefleri hep en yüksek noktaya koyarak hiç bir zaman başarısız olmaktan korkmamış olmasıdır. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan, hedefimize ulaşmak için daha iyisini yapmak için yola koyulduk. Hep denedik, hep çabaladık ve hiç vazgeçmedik. ‘En vazgeçilir artık’ denilen anlarda bile vazgeçmedik. Sonunda Allah bize lige çıkmayı nasip etti. Takım Süper Lig’e çıktı. Türkiye’nin en üst liginde mücadele etmeye hak kazandık. Basketbol Süper Ligi’miz futboldan farklı olarak Avrupa’nın en iyi iki liginden bir tanesi. Ama içeride bazı handikaplar yok değil. Gelir dağılımı çok farklı. Bizim oyuncu bütçemiz bir milyon dolarken şampiyon olan takımın bütçesi 25 milyon dolar civarında. Buna rağmen bile hiç bir zaman vazgeçmedik yine vazgeçmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?