GÖRÜNEN O Kİ: HERKESİN KEYFİ YERİNDE BİR TEK BİZLER KALMIŞIZ YARASI DERİNDE

GÖRÜNEN O Kİ: HERKESİN KEYFİ YERİNDE BİR TEK BİZLER KALMIŞIZ YARASI DERİNDE

Vay beee!..

Nerden nereye!…

 

Çok şükür bu güzel günleri de gösterdi mevlam bizlere!

Ve çok şükür ki; yaşadığımız o kötü günlerin hepsi geride kaldı!

Aman Allah’ım ne kötü günlerdi yaşadığımız o günler!

Neydi o insanların birbirinden farklı-farklı yaşam tarzları!

 

Çok şükür hepsi geride kaldı bölük-bölük kamplaşmalar!

Yok; köylüydü-şehirliydi!…

Yok; Fakirdi-Zengindi!..

Yok: Patrondu-İşçiydi!…

Neydi o Allah aşkına sınıf-sınıf ayrışmalar!

 

Oooohhhh!…

Şimdi öyle mi ya; ne ezen var, nede sömürülen!

Ne düzenden haberimiz var nede düzülen’den!

Ne ezen’imiz kaldı, ne ezilen’imiz!

Ne köylümüz kaldı, nede şehirlimiz!

Ne patronumuz belli, nede işçimiz!

Birbirimizle öylesine kenetlenmiş’iz ki;

Sanki aynı anadan doğma kardeşleriz!

 

Yoksa bir daha o eski günlere dönmek mi; Allah göstermesin!

Yok “fındığın para etmedi” al pankartını in meydanlara…

Yok “tütün üreticileri zor durumda” yığın-yığın çık sokaklara!…

Yok “pamuk toplayan emekçinin hakkı verilmiyor” haydi mitinge!

Yok “Patron emekçinin emeğini çalıyor” hoooop, haydin greve!

Çok şükür hepsi gerilerde kaldı!…

Hepsi gerilerde!..

 

Şimdi öyle mi ya!…

Ohhh!.. Bugünleri bize gösteren ‘Yaradana’ çok şükür edelim ki; şimdi günümüzde öyle “sınıfsal farklılıklar” olmadığı gibi aynı zamanda orta yerde ne “sınıf” kaldı, nede “Sınıfsal Çelişkiler”var.

Ne toprak ağasının varlığında haberimiz var ne yanaşmasından!

Ne sanayi burjuvası kaldı, nede toprak ağası!…

Ne proletarya tantanası kaldı, nede ‘Sarı Sendika’ ağası!

Çok şükür hepsi bitti!…

Hepsi tarihe karıştı!…

 

Şimdi günümüzde ne “İşçi mitingleri” var, neden İşçi grevleri!

Ne fındık üreticisinin sesi çıkıyor, nede tütün üreticisinin!…

Ne ‘İşveren Sendikası’ şikayetçi düzenden, nede memur ve İşçi sınıfının Sendikaları!…

Ve hepside “düzeninden” memnun!…

Çok şükür memnun olmayan hiçbir kimse yok!…

Herkesin hali-keyfi yerinde!…

Yine bir tek biz -eski dinozorların- yaraları hala derinde!…

 

Yani biz bu “eski tüfekler” kafayı değiştirip, bir türlü yenileyemedik gitti!..

Hala ‘ezilen’ var zannedip ‘ezilenin yanında’ durmaya çalışıyoruz!

Biz hala ‘sömürenler’ var zannedip, sömürücüye karşı duruyoruz!

Hala bireysel özgürlüklerden ve ülkemizin ekonomik bağımsızlığı gibi sloganların arkasına sığınıyoruz!…

Bizler hala “insan haklarından” dem vurup, teraneler yapıyoruz!

Bizler hala “ırk, dil, din mezhep” ayrımcılığı şovenistliktir diyoruz!

Bizler hala savaşlara karşı çıkarak; “Yurtta barış, dünyada barış” sloganı atıyoruz…

 

Halbuki bu birer-birer dile getirdiğimiz konular çoktan hallolmuş da bizim haberimiz olmamış!…

Yani özet olarak demem o ki; (diğer ülkeleri bilemeyiz ama) bizim ülkemizin insanları refahı ve mutluluğu çoktaaaan yakalamış!…

Onun için böyle keyfi ve neşesi yerinde!…

Bu nedenledir ki; “beyle bacanak” havası içinde!…

 

Sanırım keyfi yerinde olduğu için şu sıralar gerim-gerim geriliyor!

Yaşadığı ‘keyif’ beyde bile olmadığı için burnundan kıl aldırmıyor!

 

Eh, ne diyelim; mademki halkımızın keyfi yerinde!

Varsın kalacaksa bir tek bizim yaralarımız kalsın derinde!…

 

Böyle demekle, ne mi demek istiyorum?

Vallahi ne demek istediğim apaçık ortada!..

Anlayanlar zaten anladı!…

Eh, anlamayanlar da; zaten çoktaaaan “sınıfta kaldı”!…

 

Bak gördünüz mü yine alışkanlık geriği “sınıf” dedim!…

Ama, sizinde tanık olduğunuz gibi; “sosyal bir sınıfı, sosyal bir sınıfın üzerine tahakküm ettirmedim!”

Her neyse…

 

Sadece sizin değil, benimde iyice içim daraldı!…

Zaten ne demek istediğimi de anlayanlar anladı!

Bir başka konuda görüşmek üzere;

Hoş kalın..

Hoşça kalın…

Siz yinede -ne olur, ne olmaz- düşüncesinden hareket edin ve; düşünce eyleminden uzak kalmayın!…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?