“GÖZLERİM KURŞUN GİBİ”

“GÖZLERİM KURŞUN GİBİ”

Merhaba Sevgili Okurlar
Yeni bir yıla merhaba, Merhaba dostlar merhaba
Hatırlar mısınız bilmem .Işıklar içinde uyusun Barış MANÇO…
Galiba Pazar günleriydi. Çocukları ve büyükleri ekran başına kilitleyen “çocuktan al haberi” adlı çok hoş bir TV programı vardı.
Çocuklar anne ve baba haricinde dede babaanne yada anneanneleri ile katılırlardı. Şimdi nerede ise bu kuşaklar yok olmanın eşiğinde. Büyüklerini arayıp hal/hatır soracak kuşaklar yok artık.
Çünkü çocukların ve gençlerin daha önemli işleri var.
Eğitim şart diye yola çıkmışız. Kendimizi unutmuşuz. Yaşlılarımızı unutmuşuz. Nasılsa bayramdan bayrama sorulan hatırlar var yaşamda.
Neredeyse yaşlanmanın suç olduğu bir döneme girdik.
Suç mu ? Yaşlanmak…
Galiba suç.
Geçtiğimiz yıllarda Devletimiz çocuklar ile vakit geçirsin diye yaşlılarımıza maaş verecekti ama galiba şartlar ve talepler olmayınca raf altında kaldı.
Keşke Bingöl Müftüsü “YILBAŞINI KUTLAYAN KAFİRDİR” diye beyanat vereceğine ;
Yaşlısına gerekli önemi vermeyenler “KAFİRDİR” diye bir açıklama yapsaydı.
(Bu açıklamayı internet gazetesinden okudum)
Asıl gaflet yılbaşı kutlaması ile değil,
Asıl gaflet durumları olduğu halde yaşlanan anne ve babalarından haber almayandan dır.
Asıl gaflet yaşlıları bir tas çorbaya muhtaç edip tüm işlerini kendi başlarına görmesini sağlamasını beklemektir.
Asıl gaflet “haysiyet ve şerefi korumak” yılbaşı kutlaması ile yok olmayacağını.
Kul hakkı yemenin, zina yapmanın, başkalarının haklarını hiçe sayarak gönlünce yapılan davranışların ve hatta çocuk ve kadınlara ve hatta hayvanlara yapılan işkenceler ile “haysiyet ve şerefin” yok olacağını açıklamaktır.
Şarkının sözlerini yaşlılarımızın da yaşam hakkını düşünerek bir kez daha hatırlayalım.
Ne dersiniz ?
Gözlerim kurşun gibi
ağır ağır açıldı bu sabah
Penceremdeki güvercin
Tahta masam boş şişeler
Tatlı komşu ayşe teyze
Emekli salih öğretmen
Yeni bir gün doğdu merhaba
Dostlar merhaba
Yeni bir gün doğdu merhaba
Gözlerim kurşun gibi
Ağır ağır açıldı bu sabah
Merhaba dünya
Unutmayalım bir gün ömrü olan herkes yaşlanacak ve hala evinde oturuyorsa pencereden bir geleni bekleyecek. Her kapı zili ,telefon zili çaldığında kalbi yerinden fırlayacakmış gibi heyecanlanacak . İnatçı , huysuz hatta kahrı çekilmez olacak.
O vakit çocukluğunu hatırlayacaksın. Belli bir yaşa gelene kadar yaptığın hırçınlıkları .Söz dinlemez inatçı tavırlarını hatırlayacaksın. Bıkmadan usanmadan ihtiyaçlarına cevap veren ,hastalığında başucundan ayrılmayan,sen ağladıkça seninle göz yaşı döken anne ve babanı hatırlayacaksın.
Ve keşke diye bir iç geçirip o günler asla geri gelmeyecek. Sende ya bir bakıcı elinde yada bir bakım evi/huzur evi köşesinde evlatlarının yolunu gözleyeceksin …Sende gözleyeceksin.
Ve keşke Bingöl Müftüsü yılbaşı kutlayanlar kafirdir ,haysiyetsiz şerefsizdir diyene kadar .Yeni yılda anasını, babasını, yaşlılarını yalnız bırakanlar haysiyetsiz, şerefsiz deseydi. Kafir deseydi ……
Başım üstü der gider ellerinden öperdim.
Sevgi ve muhabbetiniz bol olsun …

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?