Ülkemizde siyasi iktidarın dışında kalan yüzde 50 ye yalın bir kitle var.Bunlara ilaveten AKP ye oy vermiş ama; bölüşümde bir menfaat elde edememiş,kıyıda köşede kalmış,yetkililerce kapısı çalınmamış,17 yıl geçmesine rağmen unutulmuş hatırı sayılır bir kitle daha var.
Muhalefetten birileri çıkıp, veya AKP nin küskünlerinden bazıları başını kaldırıp bu hükumeti eleştirmeye kalksa:
“Çift şerit yolda gidiyorsunuz gözünüze dursun”
“Aile Sağlık Merkezlerinde,Devlet hastanelerinde,özel sağlık kuruluşlarında bedava muayene oluyorsunuz.Sıra yok,bekleme yok. Herkes sağlık güvencesinde SSK kaydı aranmaksızın muayene oluyorsun, gözünüze dursun”

“Her türlü ilacı bedava alabiliyorsun.SSK kapılarındaki kuyruklar kalktı, gözünüze dursun.”
“Çiftçiye Bağkur’dan emeklilik hakkı verildi.Asgari ücret 2020 liraya çıktı, haram olsun”
“Herkes zenginleşti. ev sahibi oldu.Araba sahibi oldu,Köy yolları betonla kaplandı.Gayri Safi Milli Hasıla dokuz bin dolara çıktı ,gözünüze dursun”
“Binlerce İmam hatipler ve kuran kursları açıldı,tesettürlü ve başörtüler bayanların kamu alanlarında çalışmaları serbest bırakıldı gözünüz kör olsun.”
“Askeri vesayet kaldırıldı,ileri demokrasiye geçildi, gözünüze dursun.”
Bunun gibi sitemler duyarsınız.Hatta Reise laf söyletmem de derler.
Reisin bu işe gönüllü girdiğini,horona girenin kalçasını değil tüm vücudunu sallayacağını düşünemezler.Hatta bu kadarcık işler için Reisin, 1350 odalı sarayda kaldığını,emrinde on tane uçak,ona yakın helikopter,onlarca araba,1500 koruma polis olduğunu unuturlar.Gene Reisin bu işler için devletten 74.500 lira maaş aldığını,sarayında yeme,içme ,temizlik dahil tüm ihtiyaçlarının devlet tarafında meccanen yapıldığını düşünmezler. Kullanılmak üzere devlet saraya 2.8 milyar
lira ödenek ayırmış.Emrinde 21 bakanı ve o kadar da bakan yardımcısı varken buna rağmen 38 kadrolu başdanışmanının yüksek maaşla çalıştığını görmezler.
Reis ve etrafında bulunanların bir eli yağda bir eli baldadır. Seçim çalışmaları,yurt içi ve yurt dışı gezileri devlet bütçesinden karşılanır.
Menderes dönemini çocuktuk bilemeyiz. Lakin Yassıada’da idam edilirken hiç bir Türk “Gözünüze dursun dememiştir.

Süleyman Demirel “Barajlar Kralı” sayılırdı.Türkiyeyi yol ve işletmelerle donatmış,rafineriler kurmuş demokratik bir liderdi.Kendi deyimi ile “6 defa gitmiş,7 defa gelmişti”.Onu indiren asker,getiren halktı ama bu halk askere Demirel için “Gözünüze dursun demedi.
Özal bu ülkeye telefon ve renkli televizyonu getirdi,Çoğunu kredi karşılığı ev ve araba sahibi yaptı.Eleştirenlere halkımızdan “Gözünüze dursun” sözü işitilmedi.
Onlara bu paralar yol yapsın,iş yapsın diye verilir.Cumhurbaşkanlığı oturmak ve yatmak yeri değildir.Başa geçeli 17 sene olmuş.Tabi ki kalıcı bir şeyler yapmıştır.Bu yapılanı bilmek,takdir etmek gerektiği gibi,eleştirmek, yetersiz bulmakta herkesin hakkıdır.Yapılan hizmetlerin karşılığını fazlası ile alıyor.Niye milletimizin gözü
çıksın veya gözüne dursun ki…?