GÜNDEM; FETÖ, ZAM VE EKONOMİ

GÜNDEM; FETÖ, ZAM VE EKONOMİ

Bu hafta gündemin önemli konuları üzerine yorumlarda bulunalım dedik. Fetö terör örgütü uzun bir süredir her zaman ilk sırasını meşgul etse bile ekonomik kriz okulların açılmasıyla birlikte ahalinin dikkatini cezbetti.

Kısaca gündeme bir bakalım isterseniz.

 

GİZLİ FETÖCÜLER

Bizim milletin mizahi zekasına hayran kalıyorum bazen.

Adam Facebook’ta yazmış, “Fetö’yü öve öve makam sahibi olanlar şimdi de söve söve koltuklarını sağlama almaya çalışıyorlar demiş.”

Doğru söz ne denir!

Şöyle çevrenize bir bakın… Özellikle resmi dairede memursanız daha dikkatli izlenecektir bu husus.

Yıllarca Fetö denilen malum şahsı yere göğe konduramayanlar, bugün azılı Fetö karşıtı olarak sahnelerde hele de en önde yerini alıyorlar.

Yıllar önce (Yıllar önce dedikse tam tamına 13 sene önce) Giresun Işık Gazetesinde “Fetul la dinci ve müritlerinin yalanı” başlıklı köşe yazımızda terör örgütünün iç yüzünü uzun uzadıya anlatınca Ergenekon’dan teğet geçerek sözde 3 Temmuz Şike-Çete yargılamalarına maruz kalmıştık. Yıllarca yargılandıktan sonra beraat ettik.

Türkiye’ye kan kusturan Fetö ve örgütü hala gizlenen ve makyaj yapan müritleri sayesinde tehlike oluşturmaktadır.

Açık ve net…

Nasıl Türk olmayıp Türklüğü en cevval şekilde savunanlar varsa, hatta nasıl Müslüman olmayıp kendini neredeyse seyit soyundan geldiğini dahi iddia eden melunlar varsa, Fetö ile haşır neşir olup karşıtı gibi görünenlerin şerrinden yaradan korusun.

Umarız devletin organları bu tür mahlûkatları yakından izliyordur.

 

ASKIDA KIRTASİYE

“Askıda” kampanyasını yıllar önce “Ekmek” alamayanlar için düzenlendiğine şahit olmuştum.

Daha sonra farklı versiyonları geldi… Örneğin  “Askıda çay”, “Askıda kahve”

Şimdide “Askıda Kırtasiye”

Malum 2-3 aydır döviz ile başlayan ekonomik kriz 7’den 70’e tüm sektörleri etkilerken okul öncesi “Kırtasiye” sektörü de nasibini aldı ister istemez.

Düşünün hele, okula giden çocuklarımız yeteri derecede kırtasiye ihtiyacını karşılayamıyor ve başkalarına muhtaç oluyor.

İnanasım gelmiyor.

Ve bu hadiseyi yardımlaşma kültürü içerisinde geçiştirmeyi bile abesle iştigal görüyorum.

Bu kadar mı acizlik içerisindeyiz?

Haberi devlet kontrolünde çalışan Anadolu Ajansı yapınca mecburen inandık.

İzmir’de başlatılan kampanya ile “Kalem, defter, silgi, çanta vs.” malzemeler askıya çıkmış.

Umarım hayırseverlerimiz bu ciddi ekonomik krizde üzerlerine düşen vazifeleri yerine getirirlerde okul çağındaki çocuklarımız okul malzemelerinden yoksun eğitim ve öğretimlerine devam etmezler.

 

EKONOMİK KRİZ

Tarih bilgisi sağlam olanlar iyi bilirler, “Türkiye’de cumhuriyet döneminin ilk yıllarında devlet yatırımlarına büyük önem vererek şeker, demir, kağıt, çay, fındık, elektrik, taş kömürü gibi üretim yapan büyük fabrikalar inşa edildi.”

Ulusal yayın yapan bir gazetemizin yaptığı haberde aynen şu cümlelere yer veriliyor; “1990’lı yıllarda büyük bir özelleştirme rüzgarına kapılan Türkiye’de birçok kamu kuruluşu özelleştirmeden nasibini aldı. AKP’nin hızlı özelleştirme politikaları sonucu şu an devlete ait ya da devletin ortak olduğu yalnız 71 kurum kaldı. 1995’te Türkiye’de kamu işletmelerinin sayısı 278’di. Özelleştirmelerle birlikte 2000’li yılların başında bu sayı 240’a, AKP döneminde ise devlete ait ya da devletin ortak olduğu yalnız 71 kurum kaldı.”

Ekonomik kriz ve gizli devalüasyon ile boğuşan güzel ülkemizde çıkış için çareler aranırken kimse üretimin artırılmasından dem vurmuyor nedense!

Her şeyin altında siyasi mülahazalar aramak günü kurtarmaktan öteye geçememektedir. Üretiminiz ne kadar yüksekse ekonominizde o derece sağlamdır. Dışarıdan yatırıma ve üretime yönelmeyen sıcak para rahmetli Erbakan’ın değimi ile pansuman tedbirinden öteye geçememektedir.

Yeri gelmişken değinmek istedik.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?