GÜNLERDİR DÜŞÜNÜP TAŞINIYORUM İŞİN İÇİNDE BİR TÜRLÜ ÇIKAMIYORUM

GÜNLERDİR DÜŞÜNÜP TAŞINIYORUM İŞİN İÇİNDE BİR TÜRLÜ ÇIKAMIYORUM

Hangi işin mi?
Hangi iş olacak; şu naylon poşet işinin…
Sahi, sizler ne düşünüyorsunuz bu poşet konusunda?
Hükümetin aldığı bu karar; bir tasarrufa yönelik karar mı?
Çevrecilik mi?
Yoksa ‘kanserojen’ dünyanın farkına varıldı da; yavaş yavaş bu hastalık yayan ‘naylon yaşamdan’ uzaklaşmaya mı karar verildi?
Veya bu işin altında; yeni bir çapanoğlu mu yatıyor?
Vallahi bu işi doğru-dürüst bilen birisi varsa; bana da anlatsın…
Yoksa, aklım gitgide daha da çatallaşıyor…
Demem o ki; yeni yıla girdiğimiz tarih olan 01.01.2019 yılından bu yana bazı iş yerlerinde ve marketlerde naylon poşetler cüzi bir rakamla müşteriye satılmak isteniyor…
Ve bu yeni uygulamayı unutup da; “Yahu neden poşeti parayla satıyorsunuz?” dediğinizde ..
Karşınızdaki kasiyer veya görevli;”Vallahi bende bilmiyorum” diye yanıt veriyor..
Yada sağlıklı bir bilgi veremiyor…
Neyse şöyle bir ufak araştırma yaptım…
Ve İnternet dünyasında karşıma birdenbire Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken’in verdiği demeç çıkıverdi…
Ve demecinde şöyle diyor Palandöken;
“Naylon poşetleri hayatımızdan tamamen çıkarmaya en kısa sürede başlamalıyız.” diyor ve şöyle devam ediyor;
“File, bez torba gibi ürünler bir defaya mahsus olmak üzere işletmeler tarafından müşterilere hediye edilmeli.”
“Vatandaşlar, yıl içerisinde naylon poşet için yaptıkları harcamayı bez torba ve file içinde rahatça yapabilirler.”
Vallahi ne yalan söyleyeyim; hiç kimsenin düşünemediği ve asla da düşünemeyeceği bu öneri benim, yüreğimi biraz serinletti…
O beni ta buralardan duymasa da, inanın içimden dua ediverdim sayın Palandöken’e…
Hele hele akşam haberlerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın bizleri daha da mutlu edecek olan “Kenevir Torba dağıtacağız” haberini bizzat sayın liderimizin ağzından duyunca, evdeki konuklarımın yanında en yüksek sesle bağırmışım; “Yaşşşaa, var olasın!” diye.
Nasıl sevinmem arkadaş?
Yine en üst düzey yetkililerin söylediklerine göre; bu paralı poşet uygulamasından sonra bütçemizde “1 Milyar dolar” gibi bir cari açık kapandığı gibi, aynı zamanda tasarrufta edebiliyormuşuz…
Çevre kirliliği olmaması için yaptığımız katkılarda cabası!..
Hele hele; her Allah’ın günü elimizde kanserojen ‘torba bomba’ taşınmaması da, sağlığımıza ayrı bir katkı sağlayacak!
Bak şimdi ben böyle dedim diye, aranızda bazılarının mırıltılarını duyar veya hisseder gibiyim..
Nasıl mı?
Nasıl olacağı var mı; şu an bazılarınız içinizden ve bazılarınız da biraz daha yüksek sesle;
“Yahu kardeşim, bizimle dalga mı geçiyorsun, yoksa açık-açık kafa mı buluyorsun?” diye düşünenlerin sesleri geliyor taaaa buralara kadar!
Hatta iyiden-iyiye raydan çıkanlar (hırsını ve birikmiş öfkesini benden çıkarmak isteyenler) galiba şöyle düşünüyorlar;
“Kardeşim, naylon poşetler kanserojen ve çevre kirliliği yapıyor da, naylon su şişeleri aynı tehlikeyi yaratmıyor mu?”
“Marketlerde aylarca ve yıllarca naylon ambalajlar içerisinde saklanan -kokuşmuş gıdaların- satılmasına göz yumuluyor mu?”
“Asıl kanserojen ihtiva eden zehirli atom bombaları bu market raflarında satılan gıdalar zararlı değil mi Allah aşkına?”
Vesaire, vesaire…
Her neyse…
Gündelik yaşantımızın olumsuzluğu sadece erzak naylon torbası olsa; öp de başına koy…
Tepeden-tırnağa giydiklerimiz naylon…
Sabah-akşam yediğimiz-içtiğimiz hormon…
Kültürümüz naylon!
Eğitimimiz naylon!
Demokrasimiz naylon!
Siyaset biçimimiz naylon!
Kısacası yaşantımızın her yanı naylon…
Kafamın basmadığı ve patinaj yaptığı bir şeyde şu;
Önümüzdeki mahalli seçimlerde iktidar partisi vatandaşa siyaset yaptığı meydanlarda “Kenevir Torba” dağıtacakmış..
Bunda yadırganacak hiçbir şey bulamıyorum ve üstüne üstlük de gayet sıradan bir olay gibi bakıyorum, bakmasına ama…
Benim kafamın basmadığı ve patinaj yaptığı şeyse şurası: (benim bildiğim kadarıyla) ülkemizde kendir-kenevir ekimi yasak diye biliyorum..
Yani kenevirin ipliğini nereden temin edeceğiz?
Ülke içerisinden mi, yoksa yurt dışından mı satın alacağız?
Hani bu kendir-kenevir işini; kötü amaçlılar, art niyetli üreticiler, başka niyetler altında yetiştiriyorlarmış da onun için böyle anlamlı anlamasız şeyler düşünüyorum…
Özetleyerek sonlandıracak olursak;
Bu naylon poşet işinin paralı olmasına akıl erdiremedim…
Onun için iki haftadır, bu konu üzerinde gelişmeleri tetkik ettim ve hiçbir sonuca varamadım…
İşte sizlerden bu nedenle yardım istemeyi yeğledim…
Şimdilik hoş kalın,
Hoşça kalın…
Aklınıza mukayyet olun ve düşünce eyleminden uzak kalmayın.
NOT: Masanın üstündeki kadeh süt kadehi’dir… Sakına sakın yanlış anlamayın!…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?