HALK KRİZİ YAŞIYOR, İKTİDAR ‘SIKINTI’ DİYOR

HALK KRİZİ YAŞIYOR, İKTİDAR ‘SIKINTI’ DİYOR

Öncelikle şu tespiti yapalım. Henüz ekonomik krizin başındayız. Gelecek aydan itibaren krizin etkileri daha çok hissedilecektir. Açıklanan enflasyon rakamları da bunu gösteriyor.
Doğalgaza üç ayda yapılan zam toplamı %27 oldu. Fakat bu zammın faturalara yansıması %30’ları geçecektir.
Çünkü zamma da zam yapılmış oldu. Elektrik zamları da doğalgaz faturalarına yansıyacaktır. Ayrıca elektrik faturaları da artacaktır.
İşyerlerindeki doğal gaz ve elektrik zamları da doğal olarak ürünlere yansıyacaktır.
Diğer zamlar da düşünüldüğünde halkın sofrasındaki ekmek biraz daha küçülecektir. Zaten her kriz döneminde, krizin faturası halka ödetilir.
Ülkemizde de bu yapılıyor!
***
Halkımız her gün yaklaşan krizin etkilerini biraz daha çok hissetmeye başladı. Fakat iktidar, ekonomi yönetiminde başarısızlığı kabul etmediği için kriz var demiyor. “Sıkıntı var” diyor.
“Sorun psikolojik” diyor.
Fakat krizi öteleyebilmek ve yerel seçimleri de atlatabilmek için büyük çaba harcıyor. Yeni Ekonomi programı (YEP) bunun göstergesidir.
ABD’li McKinsey adlı şirkete YEP kapsamında danışmanlık görevi verilmesi de yaşanan krize ait bir göstergedir.
İktidar “kriz yok sıkıntı var” dese de tüm göstergeler krize işaret etmektedir. Rakamlar ve ekonominin gerçekleri de buna işaret ediyor.
İktidar, McKinsey ile imaj düzeltmek, dışarıdan sıcak para bulmak, iç kaynaklardan özelleştirmeler ile sıcak para kazanmak istese de, bu yolla yerel seçimleri atlatayım diye düşünse de kriz kaçınılmazdır.
Çünkü ülkemizin 24 Ocak 1980 kararları ile yöneldiği neo-liberal sistem krizlere açıktır. Ülkemizin ekonomik gerçeklerine uygun bir sistem değildir. Küresel elitlerin dayattığı bir sistemdir.
Bir de buna iktidarın hatalı politikaları eklenince, bu sonuç kaçınılmazdır.
***
AKP, iktidara geldiği 2002 yılından bugüne kadar 60 milyar dolarlık özelleştirme yaptı. Tam bir ‘hayırsız evlat’ gibi mirasyedi ekonomisi uyguladı.
Her özelleştirme devleti küresel saldırılara karşı daha savunmasız hale getirdi.
YEP ile görüyoruz ki bu mirasyedi ekonomisi sürdürülecek.
2018 yılında 8 milyar TL, 2019 yılında ise 22 milyar liralık özelleştirme yapılacakmış. Oturup kalkıp neyi satsak diye düşünüyorlar.
Özelleştirmeler ile elde edilen geliri rasyonel kullanıyorlar mı?
Ne gezer…
Osmanlının borç alıp boğaza saraylar yaptırması gibi davranıyorlar… Osmanlı bunun bedelini Duyun-u Umumiye ile ödedi..
Bizde McKinsey adlı Rotchild ailesinin ‘Truva atı’ olan şirkete benzer görevi mi verdik?
İddialar öyle…
İktidar sadece “babalar gibi satarak” para kazanmadı. Ayrıca vergileri artırarak da halktan para topluyor.
2018 yılında toplanan vergilerin toplamı 644 milyar TL olacağını iktidar yetkilileri söylüyor. 2019 yılında ise hedeflenen 1 trilyon 26 milyar TL vergi toplamakmış.
Gelecek yıl 402 milyar TL daha çok vergi toplanacak!
Artış %63…
Halkın cebine bu kadar el atılması sıkıntıya mı yoksa ciddi bir krize mi işarettir?
Elbette ki krize…
***
Mirasyedi ekonomisi ile 60 milyar dolarlık özelleştirme yapıldığı halde, 30 milyar liralık özelleştirme daha planlandığı halde ve onca vergi toplanmasına rağmen dış borcumuzda sürekli artmıştır.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında ülkemizin toplam dış borcu 130 milyar dolar idi. 16 yılın sonunda dış borcumuz 460 milyar doları geçti.
İktidar 16 yılda 330 milyar dolarda dış borç yaptı.
Ne oldu bu kadar para?
Köprüler, Avrasya Tüneli ve havaalanlarını hazine garantili Yap İşlet Devret (YİP) modeli ile yapıldığına göre, sahi ne oldu bu kadar para???
Ve bir gerçek daha dikkat çekiyor.
Giderek yabancı finans kuruluşları bize daha yüksek faizle borç vermeye başladılar. Borcu borçla kapattığımız için de iktidar zorunlu olarak buna razı oldu.
Küresel tefecilerin eline düştük…
2018 yılsonuna kadar ödememiz gereken dış borç ve faiz ödemesinin toplamı 26 milyar dolardır. 12 milyar dolarda cari açığımız var. O halde bize yılsonuna kadar en az 38 milyar dolar para gerekiyor.
Devletin cüzdanında (Merkez Bankasında) bulunan net rezervimiz ise sadece 28 milyar dolar… Bu miktar yetmiyor.
Yılsonuna kadar en az 10 milyar dolar borç bulmamız gerekiyor.
McKinsey bu amaçla mı geliyor?
Denize düşenin neye sarıldığını halkımız iyi biliyor.
Ve kılavuzu karga olanın halini de…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?