Bir süredir yaşanan gelişmeler üzerine şu tespiti yapabiliriz. Artık iktidarın hedefinde CHP vardır.

7 Haziran seçimlerinin üzerinden bir yıl geçti. Bu süre içinde iktidar gerek HDP, gerekse MHP üzerinde bir planı uyguladı.

1 Kasım sonuçları ve daha sonraki gelişmeler bunu doğrulamaktadır.

AKP, Güneydoğu oyları için terör fırsatını kullandı.

HDP’nin terör örgütü ile arasına mesafe koyamaması, AKP’nin ekmeğine yağ sürdü.

Oysa geçmişte “çözüm sürecinde” AKP ve HDP yakın işbirliği içinde idiler.

HDP’li vekiller hükümetin bilgisi dâhilinde ve izni ile sık sık İmralı’ya gidiyorlar. Bilgi götürüyorlar ve bilgi alıp geliyorlardı.

Adeta ‘postacı’ görevini yapıyorlardı!

Hatta yine hükümetin bilgisi dâhilinde Kandil’e de gidiyor, mesaj iletiyor ve mesaj getiriyorlardı…

TBMM’de “çözüm süreci” için düzenlemeler yapılıyordu.

‘Bahar havası’ Demirtaş’ın “seni başkan yaptırmayacağız” sözü ile bitti. Erdoğan’da “çözüm süreci bitmiştir” açıklamasında bulundu!

Dostlar düşman oldular.

Aralarına ‘kara kedi’ değil terör girdi!..

Oysa Habur görüntüleri akıllardadır. Oslo fotoğrafı ortadadır. Dolmabahçe fotoğrafı ortadadır.

Öcalan’ın mektubunun 2014 nevruzunda Diyarbakır’da okunması gerçeği ortadadır.

Valilere “operasyon yapmayın” talimatı da ortadadır.

Örgütün “çözüm sürecini” kullandığı bir gerçek ise, yetkililerin de süreç zarar görmesin diye pek çok şeye göz yumduğu da bir gerçektir.

Güneydoğu’da kentlere örgüt tarafından yığınak yapılmasının sorumlusu AKP iktidarıdır.

Dolayısıyla 5 Haziran 2015 günü gerçekleşen Diyarbakır saldırısı ile başlayan terörden siyasal çıkar elde etmeye çabalayan da AKP’dir.

IŞİD’in Ankara Gar saldırısı sonrası “oyumuz arttı” açıklaması bu duruma işarettir.

AKP, artan terörden siyasal çıkar elde ederek 1 Kasım sonuçlarını aldı.

O ‘yarar’ politikalarına da devam ediyor.

Bir yandan HDP üzerine oynuyor.

Öte yandan da MHP tabanına oynuyor…

Gerek HDP’nin gerekse MHP’nin 1 Kasım’da oy kaybının nedeni budur.

AKP, ‘doğal lideri’ Erdoğan’ın başkanlık veya en azından ‘partili cumhurbaşkanlığı’ planları için bu iki parti üzerinde oyuna devam etmektedir.

Dokunulmazlık konusu buna işarettir.

MHP kongresi sürecine müdahaleler buna işarettir.

Şimdi sırada CHP vardır…

Uzun süredir CHP’yi “paralel yapı” ile işbirliği içinde göstermeye çabaladılar.

Aynı şekilde CHP’yi terör örgütü ve HDP ile işbirliği içinde göstermeye çalıştılar. Bu çabalar sürüyor!

Yandaş medya aracılığı ile kamuoyunda bu algıyı oluşturmaya çabalıyorlar…

Burada temel amaç şudur.

HDP, MHP ve CHP’den oy devşirmek.

Aynı zamanda bu partilerde iç sorunlar oluşturmak. MHP’de ki tartışmalara benzer bir tartışmayı CHP içinde de başlatmak…

Ak troller bunun için devrededir.

Yandaş medya devrededir.

Ankara Kocatepe Camisi’nde CHP liderine yapılan yumurtalı saldırı bu planın bir parçasıdır.

İstanbul Fatih Camisi’nde yapılan protestolar ve kurşun atma olayı da bu planların sonucudur.

Bu tür saldırıların ve protestoların sürdürüleceğini düşünüyorum.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın, Fatih Camisi’nde yaşananlar sonrası yapmış olduğu değerlendirme de ‘geçmiş olsun’ dahi demeden  “…takdiri millete bırakmak gerekiyor” açıklaması düşündürücüdür.

Kocatepe ve Fatih Camisi’nde yaşanan protestolar organizedir.

Ve devam edecektir…

HDP üzerinde strateji tutmuştur.

MHP üzerinde oyun sürdürülmektedir.

Sıra da CHP vardır.

AKP suçu hep başkasına atan sınıfın yaramaz çocuğu gibidir.

Ergenekon, Balyoz gibi “kumpas davalarının” sorumluluğu cemaate, dış politikanın başarısızlığı Davutoğlu’na yüklenmesi ‘yaramaz çocuk’ örneğidir.

“Dolmabahçe Mutabakatı” şimdi kabul edilmiyor ve “ne mutabakatı” deniyor. Sorumluluğu ise Yalçın Akdoğan ve Mahir Ünal’a yüklendi!

“Çözüm süreci” başarısızlığı(!) HDP’ ye yüklendi…

CHP ise PKK ve HDP ile ‘işbirliği’ içinde gösterilmeye çalışılarak, terörün suçlusu yapılmaya çalışılıyor!

Yandaş medya bunun için seferber. Ak troller seferber… Hitler’in SA larına benzer gençler seferber…

Kendileri ise her zaman sütten çıkmış ‘ak’ kaşık…

AKP için “amaca giden her yol mubahtır.” Bu özelliği ile tam Makyavelisttir.

Bu nedenle izlediği politikalar pragmatisttir!

CHP, üzerine oynanan oyunları bozacak adımları acilen atmalıdır. Çünkü iktidar dokunulmazlık silahı ile de Makyavelist ve pragmatist adımlar atabilir.

Ondan sonrada ülkeyi yeni bir seçime sürükleyebilir…