Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
HES İNŞAATINDA ÜZERİNE TAŞ DÜŞÜYOR YÜZDE-96 ORANINDA ENGELLİ SAYILIYOR
  • 0
  • 397
  • 09 Mayıs 2023 Salı
  • +
  • -

Yani, geçirdiği iş kazasında;

Omuriliği kırılıyor…

Boynundan aşağı felç geçiriyor…

Ve düşlerini kurduğu yarınları;

Tekerlekli Sandalyeye bağlıyor…

Adı: Ömer KÖNTEK…

Yaşı: 36

Tirebolu ilçesinden…

Her iş arayan genç gibi;

O da ekmeğini ‘aslanın ağzında’ arayan gençlerden…

Şimdi gelgelelim;

Bu iş kazasının nerede ve nasıl olduğuna…

Daha doğrusu, 11 yıldır yapılan hukuk mücadelesi yolculuğuna…

Durun;

En iyisi ben aradan çekileyim…

Çekileyim de;

Sözü asıl muhatabına vereyim…

Kazazede Ömer KÖNTEK diyor ki;

“Adana Kozan’da bulunan bir HES inşaatında çalışırken 7 Mayıs 2012 tarihinde üzerime bir kaya düştü…

Bacaklarımdan sakat kaldım..

İki bacağımı da kullanamıyorum…

Kaza geçirdiğim tarihte 24 yaşındaydım…

Şimdi 36 yaşındayım…

Ve 2012 yılından beri yüzde-96 engelleyim…

Hukuk mücadelesi başlattık;

Bu mücadele tam 11 sene sürdü…

Verdiğim hukuk mücadelesi sonunda hak ettiğim tazminatı hak ettim ama hala elime geçmedi…

Dosya 2-3 yıldır Yargıtay’da bekliyor…

Mahkeme 2 bin lira tazminat verdi ama gel gör ki şu şartlarda benim hak ettiğim 2 bin lira tazminatı alamadığım gibi bana bir faydası olmuyor…

Çünkü para sürekli değer kaybediyor…

Üç sene önceki paranın değeri bugün çok farklı..(dedikten sonra)

Benim tek sorunum;

Hak ettiğim tazminatın bir an önce ödenmesini istiyorum..

Sesimin duyulmasını istiyorum…

Adalet istiyorum…

Büyüklerimden bu konuyla ilgili yardımlarını bekliyorum…

Benim başka hiçbir şeye ihtiyacım yok” diyor 11 yıl önce;

Kozan’da HES inşaatında çalışırken üzerine taş düşen genç adam…

Şimdi gelin hep birlikte -aklımızın erdiği kadarıyla- birlikte düşünüp ve birlikte yorumlayalım…

Ancak sizlerden tek ricam;

Sakına-sakın “bu genç adamın ne işi vardı HES inşaatında?”

“Buralar dururken, ne işi vardı Kozan dolaylarında?” gibi sorular öne sürmeyelim…

Hatta ve hatta daha ileri giderek;

“Suyumuzu-selimizi elimizden alan, güzelim doğamızı yok eden HES Şirketlerine hangi akılla hizmet ediyordu” filanda demeyelim…

Eğer böyle düşünürsek;

Bu kez biz kalırız -kayalardan daha ağır olan- sözümüzün altında…

Ve bedensel olarak felç geçirmesek de, vicdanen felç geçiririz!

Çünkü bu kez adama derler ki;

“Doğduğumuz yörede ‘iş alanları’ vardı da biz mi çalışmadık?

“Gücünüz HES Patronlarına yetmiyor da, bir dilim ekmek için nerede iş varsa oraya koşan benim gibilere mi yetiyor? derse;

Ne gibi sağlıklı yanıt vereceğizi şaşırırız…

Özetlersek;

HES Patronlarının emeğini sömürdüğü…

Kendi iş yerinde ‘iş kazasına’ uğramasına rağmen -daha işe yaramadığı için- hukuken yalnızlığa gömdüğü kazazede emekçi Ömer KÖNTEK diyor ki;

“Hukuki konuda büyüklerimden yardım istiyorum…”

“Hakkım olmayanı değil, hak ettiğim tazminatın zamanında tarafıma verilmesini talep ediyorum.” diyor…

“HES Şirketinize beni de ortak edin.” demiyor ki…

Ne diyordu emeğin savunucusu Karl Marks;

“Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser.”

Şimdi bu sözü HES Patronunun işini yaparken, omuzuna büyük kaya parçası düşüp ve felç kalan genç emekçi Ömer’e uyarlarsak…

En anlaşılır dille şöyle uyarlayabiliriz diye düşünüyorum;

Emekçinin emeğini sömürerek semiren ve gittikçe göbeği, ensesi ve cüzdanı kalınlaşan patronlardır…

İşçinin hak ettiği -parasal değerleri- hukukun dışına çıkıp çalanlardır…

Son söz olarak;

Hukuksal mücadelesini vermesine rağmen, yalnız kalan Ömer’e nasıl mı yardımcı olabiliriz?

Aklımıza gelenleri hemen söyleyelim;

Emeği savunan Avukatlara ve hukukçular ‘hukuk’ konusunda yardımcı olabilirler…

Emekçinin emeğinin çalınmasını ve sömürülmesini istemeyenler;

Gerek şimdi bu sayfa üzerinden yaptıkları yorumla manevi destek verebilirler…

Örneğin;

Ben bu olayı ‘Karadeniz Bölge Gazetesinde’ yayınlanan bir haberle öğrendim…

Ve öğrenince de, sizlerle de paylaşayım istedim…

Buyurun;

Şimdi söz sırası sizin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM