Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
HOSTESLİĞİ BIRAKIYOR  DOMATES YETİŞTİRİYOR 
  • 0
  • 177
  • 11 Haziran 2021 Cuma
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Üst başlıkta da ifade ettiğim gibi, bugünkü sohbet konumuz;

Domates yetiştiriciliği…

Okuyunca sizler ne düşünürsünüz onu bilemem ama…

Ben bu haberi gazeteden okuyunca bana çok ilginç geldi…

İlginç olmasını bir tarafa bırakın;

Sohbet konumuz olacak domatesin ‘ata-dede ocağının’ yaşadığım il ve yöre olduğunu öğrenince hoşuma da gitti…

Durun, en iyisi burada ben sözü Cemre Ateş hanıma vereyim…

Pardon!…

Çok affedersiniz!…

Sözü Cemre hanıma vermeden önce kim olduğunu söyleyelim…

İsmi; Cemre Ateş…

Antalya’nın Kepez ilçesinde doğmuş..

Bir tarım emekçisinin çocuğuymuş…

Eğitim yolculuğunu ise;

Birisi İrlanda’da olmak üzere 3 üniversiteden mezun olmuş…

Hatta bu kadar üniversite ‘bitirmek’ bir işe yaramamış olacak ki;

Şu anda da Anadolu Üniversitesinde ‘Veterinerlik’ okuyormuş…

Sözü daha fazla uzatmayalım…

Bundan 4-5 yıl önce bir ‘hava yolları’ şirketine girip ‘kabin amiri’ olarak çalışmaya başlamış…

Ve şehir-şehir dolaşmaya başlamış…

Durun en iyisi burada ben aradan çekileyim de, sözü Cemre Ateş hanımefendiye bırakayım…

Tarım ve çiftçiliği çok seven ‘kabin amiri’ Cemre Ateş hanım diyor ki;

“4 yaşından beri ailemle birlikte tarımın içerisinde büyüdüm.

Bundan 7 yıl önce sporcu besinleri üretmeye başladım.

Daha sonra bu merakım daha da büyümeye başladı.

Sırt çantamı takıp, şehir-şehir gezip, tohum toplamaya başladım..

Ülkenin farklı yerlerini gezdim…

Köyleri gezerek yaşlı kişilerin biriktirdikleri tohumları aldım.

Onları ektim, çoğalttım ve çoğaltmaya da devem ediyorum.”

Antalya’da ‘şeker domatesinin’ sadece kendisinin yetiştirdiğini söyleyen Hostes Cemre Ateş şöyle sürdürüyor sözlerini;

“4 yıl önce Giresun’da yaşlı bir teyzeyle karşılaştım.

Bahçesinde ‘şeker domatesinin’ 3 kat daha küçüğünü gördüm.

1 tane alabilmek için rica ettim.

Alıp buraya getirdim ve çekirdeğini ektim.

Sürekli ekip-çoğaltarak 4 yılın içerisinde şu an 4 dönüm araziye ‘minik şeker domatesi’ ekmekteyim.

Ve şu an Antalya’da bu domates türünü tek ben üretmekteyim.” (dedikten sonra da şöyle devam ediyor konuşmasına;)

“Bu tohum hibrit değil, tekrar üretilebilir…

Ekolojik dengeyi kullanarak ve koruyarak üretim yapıyorum.

Kimyasal kullanımdan uzak kalmaya çalışıyorum.

Kendi kültürel mücadelemi vererek ‘Seralarımın’ ömrünü uzatmaya, bitkilerimi korumaya çalışıyorum.

Çok rağbet görüyoruz.

Leblebi büyüklüğünde olan bu ‘şeker domateslerden’ bir oturuşta bir kilo yiyebilirsiniz.

Bu domatesi ilk görenler ‘Kızılcık’ sanıyor..

Yerken bile aynı tepkileri veriyor…

Bu işi büyüteceğim ve yurt dışına açılıp, ihracata gideceğim ama daha büyük ‘seralar’ yapmam gerekiyor.

Bu işin üstesinden gelecek kadar elimde tohum var.” diyor, bir zamanların hostesi, kabin amiri Cemre Ateş hanım…

Şimdi bu güzel ‘üretim biçiminden’ sonra da geriye bir tek şey kalıyor (kafamızı ellerimizin arasına alarak) düşünmek….

Ve bu üretim biçiminden bir ders çıkartıp;

Düşündüklerimizi sessi-sesli ve bütün Giresunluların da duyacağı bir şekilde ‘deklere’ etmek kalıyor geriye;…

“Vay be!” dedikten sonra;

“Bu topraklarda fındığın en kalitelisinin yetiştiğini bilirdik de, böyle bir domates türünün olduğunu söyleseler, dünyada inanmazdık”

Belki görüyorduk…

Belki de biliyorduk ama;

Görmemezlikten mi geliyorduk nedir!?

Her neyse…

Bundan yıllar önceydi….

Şimdi yılını ve tarihini unuttum…

Cumhuriyet gazetesinin ‘Bilim ve Teknoloji’ ekinde şöyle bir yazı okumuştum; (aklımda kalanları özetleyerek veriyorum)

“Dünya Gıda Örgütü, uluslararası yapılan bir ölçümde Giresun yöresinde yetişen toprak-altı ve toprak-üstü ürünlerinin aroması ve tat oranı çok kaliteli olduğu saptandı” diye okumuştum…

Eh, doğru söylenmiş olacak ki;

Bilumum tarım ürünlerinin merkezi sayılan Antalyalı Cemde Ateş hanımefendi aradığı domatesin ‘ata tohumunu’ Giresun’da buluyor.

Ve İranlı yazar Samed Behrengi’nin;

“Bir Şeftali, Bin Şeftali” öyküsünde de anlattığı gibi Cemre Ateş hanımda Giresun’dan sadece ‘bir domates’ alıp ve tohumlarını ekip zenginleştirerek ‘şeker domates’ çiftliğini kuruyor…

Ve bir başka üretici normal domatesini satmaya pazar bulamazken…

Cemre Ateş hanımefendi ‘şeker domatesinin’ kilosunu 18 liradan satıyor…

Ve pazarcı tabiriyle söyleyecek olursak; “YOK” satıyor!…

Özetin özeti;

Sohbetini yaptığımız ‘şeker domatesinin’ ata-dede ocağı Giresun ise, acaba bizim Giresunlular bu işe ne diyor?

İnanın bana ben bu sorunun yanıtını çok merak ediyorum…

Ve sözü size bırakıyorum…

Buyurun…

Belki sizlerin de söyleyeceği bir şeyler vardır…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM