İçimizde Çanakkale Ruhunu Arama Zamanıdır

İçimizde Çanakkale Ruhunu Arama Zamanıdır

Bir millet olmanın, zulme, işgale başkaldırının sembolü olan Çanakkale Zaferi’nin 104. yıldönümü..
Yakarışa geçivermişti hepsi de birden,
İçini döküyordu Hakk’a herkes derinden;
Kuduruyordu mütegalipler kederinden
Ve emindi Mehmetçik yarınki zaferinden.
18 Mart Çanakkale Zaferinin 104 Yıl Dönümünde Çanakkale Şehitlerini Rahmet ve Minnetle Anıyoruz.
“Onlar görevlerini yaptılar. Ya biz? Biz de görevlerimizi yapıyor muyuz? Görevlerimizin neler olduğunu biliyor muyuz? Kişi ve toplum olarak vicdanımız rahat mı?
Çanakkale bir ruhtur. Bir manadır. Bir idealdir.
Çanakkale’deki ruh nedir?
Vatandır.
Vatan nedir?
Bayraktır. Sancaktır.
Bayrak nedir, sancak nedir?
Hilaldir. Yıldızdır.
Çanakkale hürriyettir. Allah’tan başka hiçbir varlığa boyun eğmeme iradesidir.
Çanakkale top yekün bir direniştir. Milletin korunması için canını feda edebileceği değerler uğruna bıyığı terlememiş çocuklarını saçlarını kınalayarak cepheye göndermesidir.
ÇANAKKALE ANALARIN DUASIDIR
Çanakkale diriliktir. Şehid şehid diriliğin destanıdır. Her şehidle bin kere dirilmenin destanıdır.
Anaların duasıdır Çanakkale. Rabbin emanetine verilmiş, “Ya şehid ol ya gazi” diye uğurlanmış, evlatların boyunlarına takılmış hamaylıdır.
Eşlerin hasretidir, yavukluların elini yüreğine basmasıdır, evlatların yetimliğidir.
Ve bütün bunlara vatan için, bayrak için, Kur’an için, İslam için ila-yı kelimetullah için katlanılmasıdır. Bir Hilâl uğrunadır.
Çanakkale ümmettir. Bir yandan çalınan ümmettir, bir yandan çalınamayanı ile İslam vatanı için canını ortaya koyan ümmettir.
104 YIL SONRA ÇANAKKALE
Çanakkale vatan alfabesini aradan 104 yıl geçtikten ve alfabelerin üzerini müstevli hesapları bir buldozer gibi çiğnedikten sonra hala okuyabilip okuyamadığımıza yeniden bakmaktır.
Çanakkale, kulaklarımızın hala Binbaşı Lutfi Bey’in “Yetiş ey Muhammed kitâbın gidiyor!” feryadını duyup duyamadığına bakmaktır.
104 yıl sonra Çanakkale bir iç hesaplaşmadır.
“Biz kimiz?” sorusunu sormaktır.
“Milletimin yazdığı destanları, özellikle de Çanakkale Destanı’nı, kırmızı güllerden, dağlardan, deryalardan, semalardan, yıldızlardan… bir de ozanlarımızın mısralarından okumak ve ders almak boynumuzun borcu olsa gerek.”
İçimizde Çanakkale ruhunu arama zamanıdır. Çanakkale zamanları.
İnsan bir ruhla diri olur.
İçimizde hangi ruh dolaşıyorsa onun diriliğini yaşarız.
İçimizde elinde Kur’an, dilinde kelime-i şehadet, cennete koşar gibi şehadete koşan Mehmet mi var, ona seher vakitlerinde duaya duran Ayşe ana, Hatçe gelin ya da parmağında Mehmedinin nişan yüzüğünü taşıyan Zeyneb mi var?
Yoksa Coniler Hanslar mı?
VATANI NEREDE SAVUNUYORUZ?
İçimizde dışımızda kim ve ne var gerçekten?
Yiğitler kalkıp gelse104 yıl evvelinden, vatanı canları pahasına emanet ettikleri çocuklarını, kızlarını oğullarını, torunlarını tanırlar mı?
Kızları, oğulları, torunları, şehit düşen babalarını, dedelerini tanırlar mı?
Çanakkale bugün nerede?
Vatanı nerede savunuyoruz? Hangi siperde, hangi mevzide, hangi düşman silahına karşı?
Gelibolu’da gökten yerden yağan güllelere karşı mı, yoksa sokaklarımızı daha kötüsü yüreklerimizi vuran müstevli fırtınasına karşı mı?
Çanakkale, bütün geri çekilişlere karşı hala “Biz varız ve var olacağız!” iradesi ise o irade hala içimizde dipdiri duruyor mu? Çanakkale’yi o gün ayağında çarığı bile olmayan, bir kuru peksimetle gün geçiren vatanın çocukları ile savunduk, vatan savunması “az sonra öleceğini bilen insan” olarak sipere girenler tarafından yapılabiliyor, bizim yüreğimiz ne diyor o yiğitlerin hikayelerini okuduğumuzda?
Ve son soru: Çanakkale’den çağımıza ruh nakline hazır mıyız?
Kahraman Ecdadımıza minnetttarız. Allah onlardan razı olsun. Bu millet lüzumu halinde her zaman Bir Çanakkale Destanı daha yazar…
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.
Çanakkale Zaferi’nin 104. yılında tüm şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum..

Ya Rabbi! Doğruyu doğru olarak bize göster ve ona uymak için kuvvet ve kudret ver.
Allah(c.c) bu vatanı bizlere armağan eden şehitlerimize layık olmayı nasip etsin inşallah…..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?