İKİ LİDER BAŞBAŞA GÖRÜŞTÜ

İKİ LİDER BAŞBAŞA GÖRÜŞTÜ

Giresun’un yetiştirdiği önemli siyasetçilerden ;Genç Anadolu Parti Genel Başkanı Ali Alemdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İle CHP Genel Merkezinde Gündemi Değerlendirdi.

Görüşmede Genel Başkan Yardımcıları Turgut Erdemir hazır  bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Toplumun her kesiminin; ister esnaf, ister sanayici, ister çiftçi, ister turizmci, her kesiminin büyük bir endişe içinde olduğunun da farkındayız. Toplumun her kesiminin bir çıkış aradığının da farkındayız. Türkiye bu ekonomik buhrandan nasıl çıkar?

Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Türkiye’de çözülemeyecek hiçbir sorun da yoktur. Her sorunu akılla, uygulamayla, bilgiyle, birikimle, deneyimle çözmek mümkündür. Önyargılarımızdan arınarak, var olan sorunların üzerine eğilerek, sorunların kaynağına inerek sorunları çözebiliriz. Sorunlar sadece içerden kaynaklanan sorunlar değil. Türkiye’nin dışa açık ekonomisiyle birlikte sorunlar bir anlamda geniş boyutuyla önümüzde duruyor. Sorunun çözümünde önce bir stratejinizin olması lazım, ben hangi stratejiden yola çıkarsam sorunu çözebilirim diye. Çok boyutlu olduğunu söyledim. Turizminden sanayisine kadar, tarımından tutun esnafına kadar çok boyutlu olduğunu söyledim. O zaman biz öyle bir strateji belirleyelim ki; sorunu çözme açısından alacağımız her kararı, bu stratejinin içine yerleştirebilelim.

Dört aşamalı bir strateji oluşturmak zorundayız.

Bunun birinci aşaması şu: Bu ülkede yaşayan herkes; ister doğu, ister batı, güney, kuzey, orta Anadolu, ne olursa olsun, hangi kimlikten, hangi siyasi görüşten, hangi inançtan olursa olsun, her vatandaşın önce ihtiyaç duyduğu bir şey var, can ve mal güvenliği. Bunun altını özenle çiziyorum. Can ve mal güvenliği ne demektir? Ben rahatlıkla yatırım yapabilirim, rahatlıkla hükümeti eleştirebilirim, rahatlıkla düşüncelerimi söyleyebilirim. Sivil toplum örgütü olarak, meslek kuruluşları olarak düşüncelerimizi rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu ne demektir? Ben bunu söylediğim zaman asla zarar görmeyeceğim demektir. Malıma da zarar gelmeyecek, canıma da zarar gelmeyecek. Bunun yolu ne? Katıksız bir demokrasi, hukukun üstünlüğü, can ve mal güvenliği, yargının bağımsızlığı, medyanın özgürlüğü, bu birinci ayağımızdır. Stratejimizin birinci ayağı demek ki ülkede herkesin can ve mal güvenliği sağlanacak. Böylece yatırımcı önünü görecek, böylece yatırım yapacak, böylece uluslararası alanda rekabet edebilecek, bu güce ulaşabilecek ve çıkıp dünyanın hangi ülkesine giderse gitsin benim ülkemde demokrasi var diyecek. İstediğim yatırımı yaparım planlama çerçevesinde ve bunu hayata geçiririm.

İkinci aşamamız: Güzel, demokrasi geldi; bir sloganımız var ‘Üreten Türkiye’. Türkiye’nin üretmesi lazım, her alanda üretmesi lazım. Demokrasi varsa düşünce alanında da insanlar bilgi üretecekler; üniversiteler bilgi üretecek, üniversitelerden bir aykırı söz çıktığı zaman, vay sen bunu niye söyledin denmeyecek, onun düşüncesine saygı gösterilecek. Üretmek; her alanda, kültür alanında, sanat alanında, sanayide, tarımda, esnaf, hizmet, turizm sektörü… Her alanda Türkiye’nin üretmesi lazım. Demokrasiyle birlikte bir üretim seferberliği başlatmamız gerekiyor. Biz sanayiciye de, esnafa da, tarımcıya da, turizmciye de şunu söyleyeceğiz; senin demokratik bütün hakların var, her türlü eleştiriyi rahatlıkla bize yapabilirsiniz.

Buradan bütün KOBİ’lere, sanayicilere, çiftçilere, turizmcilere, esnafa hepsine sesleniyorum: Bize oy verin; bizi sevdiğiniz için değil, altını çiziyorum bizi sevdiğiniz için değil, iktidara geldiğimizde bizi rahatlıkla eleştirebileceğiniz için bize oy verin, derdinizi rahatlıkla ifade edebileceğiniz için bize oy verin. Kimsenin ağzına bant çekmeyeceğiz, herkes çıkacak düşüncesini söyleyecek, biz de yararlanacağız ondan.

Buhrandan çıkmak istiyorsak bunun yolu dediğim bu 4 ayaklı stratejiye hepimizin uymasıdır. Sanayici de buna uyacak; birlikte yapacağız biz bunu, çiftçi de yapacak, üretecek, bunu birlikte yapacağız.

Türkiye üretecek. Ama neyi üreteceğimiz konusunda da önemli bir konu var. Neyi üreteceğiz? Devlette liyakatin çökmesiyle beraber devletin temel kurumları da çöktü. Devlet Planlama dediğimiz bir kurum kalmadı. Kendi geleceğini planlamayan bir ülke olamaz. Özel sektörün dinamizmini esas alarak, ülkede sağlıklı, tutarlı yeni bir planlama hamlesi başlatmak zorundayız. En birikimli, en deneyimli arkadaşlar Planlama Örgütünde yer alacak, Türkiye’nin geleceği planlanacak.”dedi

Genç Anadolu Parti Genel Başkanı Ali Alemdaroğlu:

“Çok yararlı bir görüşme yaptık. Özellikle Demokratik Parlementer Sisteme geçiş konusundaki görüşümüz bizi ortak bir noktada buluşturdu. Ülke insanı sıkıntı içinde, kaygılarımız ortak. Ekonomideki sorunlar için tek çare Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 1. İzmir İktisat Kongresinde aldığı kararlara uymak. Halkın sesini duymayıp onlara yüz çeviren bir yönetim ile karşı karşıyayız. “Eve ekmek götüremiyorum.” diyen vatandaş yalan mı söylüyor? Ülkede işsizlik %15 barajına yaklaşmış durumda. Bizim amacımız öncelikle evine ekmek götüremeyen, 750 tl emekli maaşına geçinmeye çalışan vatandaşlarımıza sahip çıkmak. Biz haklının değil yandaşın, zenginin yanında duran zihniyete karşıyız. Sayıları bilinmemekle beraber, emekleri için dayanışma içinde mücadele eden EYT’li kardeşlerimizin de haklarını savunmalıyız. KYK borcu olup icraya düşmüş ve eğitimine devam edemeyen öğrencilerimizin de yanındayız. Onların borçlarının tümüyle silinmesi için gerekli çalışmaları yapmaya hazırız. Erken seçim hazırlıkları var, 2021 ilkbahar veya sonbaharında mutlaka seçim olacak, ülkeyi sıkıntıya sokanlardan kurtulma seçimi olacak” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?