Referandum sonrasında AKP Genel Başkanlığına yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum sonuçları ile bir gerçeği gördü.

YSK tarafından (üzerinden) referandum ‘hile’ ile aşıldı. “Atı alan Üsküdar’a geçti” söyleminin arkasında dahi bir ‘hukuk dışılık’ havası vardır.

‘Ne ettik, ne yaptık referandumu kazandık’  mantığı vardır.

“Atı alan Üsküdar’a geçti” ama bir gerçek de ortada duruyor. O da mevcut siyasi durum ile 2019 planları tehlikededir gerçeğidir…

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’da bu gerçeği çok iyi görmektedir.

O nedenle tüm stratejisini bu tabloyu nasıl değiştirebilirim üzerine kurmaya başladı.  “Metal yorgunluk” söylemi de bu amaçla atacağı adımlar içindir.

OHAL yönetiminin devam etmesi ve 2019 yılına kadar devem ettirilmek düşüncesi de bu amaçladır. KHK yetkisinin bu sayede kullanılması da…

İl Başkanları ve Belediye Başkanları toplantılarında yaptığı konuşmalarda 2019 seçimlerine yönelik söylediği sözlerde…

Son belediye başkanları toplantısında söylediği “ sadece 2019 Martını değil 2019 Kasımını da düşünerek çalışmalısınız.”

Demek ki 2019 Kasım seçimleri çantada keklik değil!

***

2019 stratejisinde öne çıkan ana tavır şudur. MHP ve Vatan Partisi ile dirsek teması sürdürülecek.

Başta FETÖ olmak üzere terör örgütleri ile mücadele ediliyor havası da sürecek.

KHK’lar ile açığa almalar devam edecek. Gözaltılar devam edecek.

Bu yolla toplumda kaygı ve korku sürdürülecek.

‘Aman başıma bir şey gelmesin’ kaygısı ile toplum baskılanacak.

Buna ilave olarak en önemli rakip olan CHP üzerine de farklı cephelerden gidilecek. CHP içinde ve tabanında tartışmalar ve küskünlükler yaratılmaya çalışılacak.

Gerek iktidar partisinden gerekse yandaş kalemler ve medya üzerinden sürekli olarak CHP’ye yönelik ‘çamur at izi kalsın’ mantığı ile karalamalar yapılacak.

Bu konuda Göbbels’in propaganda taktiklerinin günümüz versiyonları uygulanıyor.

CHP, bu çevreler tarafından;

FETÖ ile işbirliği içinde imiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.

HDP ve PKK ile işbirliği içinde imiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.

Bu konuda MHP ve Vatan Partisi de iktidarın değirmenine su taşımada adeta yarış ediyorlar.

İktidarın 2019 stratejisinde her ikisinin de önemli bir misyonu olduğu görülüyor.

***

İktidarın 2019 planları önünde bir başka engel de Akşener ve arkadaşlarının kuruluş çalışmalarını yaptığı yeni partidir.

Merkezde toparlama sağlaması beklenen bu partinin, iktidarın rüyalarına girdiği söylenebilir.

Çünkü alacağı oylar içinde ciddi oranda AKP oyları da vardır.

AKP, 2012 seçimlerinde Ağar- Mumcu ittifakına son anda engel olarak tek başına iktidar olmuştu!

Akşener ve ekibi şimdi o oylara talip.

Erdoğan bir süre önce kendisine sorulan Akşener ile ilgili soruya, “o daha partisini kurmadı, hele bir kursun bakalım” demişti.

Ancak son günlerde Çiller ile dirsek teması kurmaya çalışması, Ağar ile iyi ilişkilerini sürdürmesi kaygısını ortaya koymaktadır.

Yandaş medyada, Akşener hareketini FETÖ ile ilişkilendirme çabaları da dikkat çekicidir.

Burada da 2019 stratejisinin izlerini görmek olanaklıdır.

İktidar, adeta tüm muhalifleri FETÖ ile bağlantılı göstermeye çalışıyor. Tabi yandaş medya da…

CHP’ye yönelik karalamalarda da, Akşener’e yönelik karalamalarda da bu görülmektedir.

İktidar ve yandaş medya bunu yaparken bir işbölümü de dikkat çekicidir.

15 Temmuz sonrası iktidara yanaşan iki partiden,

MHP, Akşener ve ekibine yönelik iktidar siyasetinin destekçisi görevini, Vatan Partisi ve Aydınlık Gazetesi de CHP’ye yönelik iktidar eleştirilerinin destekçisi görevini üstlenmişlerdir!

***

Tüm bu Ankara merkezli 2019 stratejilerine rağmen süreç iktidar için çok da iyi gitmemektedir.

Her ne kadar dış politikada yaşanan sorunları, iç politika malzemesi olarak ‘batı bizi kıskanıyor’ havasında kullanmaya kalksa da gelişmeler iktidar için can sıkıcıdır.

O nedenle “pis kokular geliyor” açıklaması yapılmıştır!

“Metal yorgunluk” söylemi ile parti içinde başlatılan operasyon da, yıllardır partiye hizmet vermiş pek çok kişi için kırgınlık hatta küskünlükler yaratmaktadır.

Ekonomik göstergeler, artan yoksulluk ve işsizlik de iktidar için tehlike çanlarıdır.

Fındık ve diğer tarım ürünlerinde yaşanan sorunlar da 2019 stratejilerinin önünde ciddi riskler oluşturmaktadır.

Her ne kadar AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı, “yolsuzluk yapanı kapının önüne koyarız” dese de, yaşanan yolsuzluklar da kamuoyunda giderek tepkilere neden olmaktadır.

Bunlar ve başka pek çok sorun, iktidarın 2019 stratejileri önünde ciddi bir tehlike olarak görülüyor.

Denilebilir ki;

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi örgütlerinde “metal yorgunluk” değil, AKP’de ciddi bir ‘iktidar yorgunluğu ve yıpranmışlığı’ vardır.

Bu da giderek daha net olarak görülmektedir.

Ve iktidar için 2019 da tehlike çanları çalıyor.