Dünya yüzeyinde özellikle bazı ülkelerin savaşlar çıkararak toplu insan ölümlerini sağlamak istemeleri ve bunu başarıyor olmaları, değişik Dünya düzeni kurma hevesleri ve modernleşme adı altında yaptıkları doğa katliamları ve ekolojik denge düzenini bozmaları neticesinde Dünya’yı yaşanmaz hale getirmeye çalışırlarken, acaba insanlığın uzaya taşınması yakın mı? demek geldi içimden.
Zaten öteden beri uzayda başka yaşam alanları kurulması çalışmaları da devam etmekteydi.
Bilindiği üzere Mars’a yolculuk adı altında duyurular yapılıp ilk bir saat içinde Çin’den 600 kişi, Türkiye’den de 1 kişinin başvurduğu tek taraflı gidiş biletli yolculuk hazırlıkları ve şartları oluşturulmaya çalışılıyor.
Dünya’da ise insan insanı kırıp , öldürüp, yok etmekle meşgul..
SİBER DÖNEM GELDİ ARTIK. Silahlar siber, iletişim siber, işler siber, iletişim siber… Her alanda artık Siber dönemdeyiz.
Sibernetik yazılımlar, Siber saldırılar, Siber korunmalar. vb.
SİBERNETİCS: Sibernetik, insani müdahaleye gerek duymadan dış dünyanın ihtiyaç ve dalgalanmalarına göre kendi kendini düzenleyebilen canlı-cansız sistemleri inceleyen bilim dalı da kurulmuştur. Ve iki alanda biyolojik ve yapay olarak karşımıza çıkmaktadır. Makineleşmenin arttığı her yerde bu sisteme geçilmektedir. Dünyanın ihtiyaçlarına ve dalgalanmalarına göre seyir izleyen akıllı sistemlerdir.
İnsan bedenlerine de robotik parçaların yerleştirilmeye başlandığı son yıllarda az az robotik bedenlere doğru geçiş, sistemlerde de yazılımlar aracılığı ile sibernetik sisteme kayış dönemi başlamıştır.
İnsanoğlu uzun zamandır Mars Gezegenini araştırıyordu zaten. Amerika’da tıpkı Mars Yüzeyi kuruldu ve orada çalışılarak aynısını Mars’ta tekrar ederken yabancılık çekmemeyi düşünüyor.Sonraki aşamada Mars ta yüzeyin altında yaşam kolonileri kurulacak..Faunusl şeklinde olacak, yüzeye bakan yerleşim şekilleri ve yerin içine aşağı evler şehirler kurulacak.
Elbet teki gelecekte yaşam uzayın Dünya dışı gezegen ve uydularında gerçekleşecektir.
Bunlardan birisi olan Mars’a, petfinder’ ın 8 ay gibi sürede vardığı ve gelecekte de insanların uzay mekiği ile varacağı kızıl gezegen, yaşanılması ilk düşünülen ve çalışılan yerdir. Buraya yolculuk için ilk kafile duyuruları televizyonlardan, gazetelerden her yerden çoktan yapıldı. İlk bir saatte Çin den 600 kişi Türkiye ‘den de 1 kişi başvuru yaptı.
Mars Dünya’ya benzer gezegenlerden biri ve daha büyük kütleye ve hacime sahip.
Mars yüzeyinin hemen altında su molekülleri ve yosun bulundu.. Yasam olabilirliğini yükseltti bu durum..Cazibesi nedeniyle gezegen oksijenleri yutuyor. Ay’ın cazibe gücü düşük olduğu için oksijenler uzaya kaçıyor o nedenle Ay da yaşam değil üs kurulması olabilir geçici üsler…Başka gezegenlerde de ara kuşaklarda yaşam formları tasarlanıyor. İlk önce yörüngelerde tıpkı MİR uzay üssü gibi yerleştirilerek daha sonra da yüzeysel alanlara inerek insanoğlu kaçış noktaları kuracaktır. Cengiz Aytmatov da ORMAN GEZEGENİ’nden bahsederken bu tür beyin uyarmaları yapmıştır. İnsanlığın da bunları okuyarak o zamana hazırlanması gerekmektedir.
O zaman Dünya’yı bir üçüncü Dünya Savaşı bekliyor, Einstein’ın dediği gibi:
Kalın Sağlıcakla
******************
GİDELİM………………..
Gel gönül her gün deniz yıldızlarının
Sahillere vurduğu yerlere gidelim
Beyaz köpüklerden çok serin suların
Hüzünü yorduğu yerlere gidelim
Geri döndürelim yıldızları tek tek
Denizlere göklere yaşama iterek
Bazen bir martı bazen bülbül öterek
Sevdayı sorduğu yerlere gidelim
Kimbilir yeşil çimenlerde tohum verir
Sevgi çiçekleri rengarenk filizlenir
Denizin rengi mavi gökler de mavidir
Yeşili gördüğü yerlere gidelim
Hep umutlar yağsın göklerden üstümüze
Hep sevgiler açsın gönül bahçelerimizde
Ömrün her zerresinde kalbin her hücresinde
Sevgiyi sorduğu yerlere gidelim