İNŞAT SEKTÖRÜNDE BÜYÜK KRİZ!

İNŞAT SEKTÖRÜNDE BÜYÜK KRİZ!

Türkiye ekonomisinin lokomotifi haline gelen inşaat sektöründe tehlike çanları çalıyor. İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu, fiyat artışları nedeniyle Müteahhitlerin zorlandığını belirterek, “700 bin kişinin işsiz kalma riski var” değerlendirmesini yaptı. Son 5 yıldır Türkiye’de Müteahhitlik sektöründe işlerin sürdürülebilir olmaktan çıktığını ifade eden İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı (İMKON) Tahir Tellioğlu, toplam 400 bin müteahhidin 100 bininin batma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Durağanlaşan piyasa ve döviz kurlarındaki artışla birlikte inşaat malzeme fiyatlarının yükselmesinin Müteahhitlik sektörü adeta kilitlenme durumuna gelmiştir. Sektör büyük bir krize sürüklendi, şu ana kadar sektörde batan Müteahhitlerin sayısı yaklaşık yüzde 20’ye yaklaştı. Böyle giderse yıl bitmeden sektörün yüzde 30’unun daha batma riskiyle karşı karşıya kalması söz konusudur.
İlimiz Giresun’da 5000 binin üzerinde satışı bekleyen konutun olduğu, özel sektörün yaptığı konutların tahminen yarısının banka kredisiyle yapıldığı bunun için bankalar birçok konutu haczettiği bilinmektedir. Bu göstermektedir ki bizim ilimizde krizin içerisinde ve işsizler ordusu artacak, işsiz kalan vatandaşlarımız, gayri meşru yollara düşecektir, bu durumda ahlaksızlık ve huzursuzluk demektir. Ülkemizin de ayni durumla karşı karşıya kalması söz konusudur. Yani can ve mal güvenliği artık bazı kişiler ve guruplar tarafından tehlikeye düşürüldüğü görülecektir. Ekonomik istikrar açısından inşaat sektörünün kaderine terk edilmemesi gerektiğini yüzde 70’lere yakın fiyat artışlarını sübvanse etmesinin mümkün olmadığını yetkililerin bilmesi gerekmektedir. Sektörün sürdürülebilirliği açısından kontrollü bir küçülmeye ihtiyaç olduğun bilinmelidir. Ancak bunun yolu otobüsü devirmeden, Müteahhitler Odası adı altında mesleğe giriş ve işleyiş çerçevesini oluşturmak ve ülkemizde fazlalık olarak biriken Müteahhitlik enerjisini daha profesyonel ve elenmiş bir şekilde yurtdışına taşımaktır.
Son dönemde birçok şirket Konkordato ilan etti, maalesef bunların yüzde 75’i inşaat şirketleri. Bu durum da sektörün gerçekten ne kadar büyük sıkıntıya düştüğünü gösteriyor. Konkordato ilanlarına daha sıkı şartlar getirilerek, art niyetli kişilere de fırsat verilmemelidir. Hükümetimizin zordaki Müteahhitlere; toparlanabileceklere fiyat farkı vererek kurtarmasını, süre sıkıntısı olanlara cezasız ek süre vermesini, işe başlamamışların hızlıca işlerini tasfiye yapmasını ve yine işe başlayamamış firmaların yanmış teminatlarını iade etmeleri sağlanmalıdır. Konut kredi faizlerindeki yükseliş gayrimenkul sektörünü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,2 azalmıştır. Konut kredisi faizlerinin aylık bazda yüzde 2,5 seviyesine çıkmasıyla ipotekli konut satışları geçen yıla göre yüzde 72 azalarak 11 bin 330 oldu. Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yıla göre yüzde 14 azaldı. İkinci el konut satışları da bir önceki yıla göre yüzde 4,5 azalarak 67 bin 108 seviyesinde kaldı. TL’nin değer kaybı nedeniyle alım gücü artan yabancılara konut satışı yüzde 152 artarak 5 bin 61’e yükseldi.
AMERİKA ve İSPANYA OLUR MU?
Ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de son yıllarda çok miktar da konut üretildi. Küçük bir kısmı kiraya veriliyor büyük kısmı ise satılıyordu, iş alanı dar olması nedeni ile esnafın karı fazla olan konut sektörüne alana kaymasına neden oldu. Bu nedenle eski Müteahhitler kayboldu yerine esnaflar geldi. İnceliyorum iş değişikliği nedeni ile değil kar payının yüksek olmasından kaynaklandığı dillendiriliyor. AMERİKA ve İSPANYA bu şekilde fazla konut üretti satış olmadı ve banka kredileri ödenemedi satışlar bitti ekonomi dibe vurdu 2008 yılında zincirleme iflaslar başladı. Eski tarihlerden gelme bir söz var aldığın mülkün kirası on yılda kendisini getirisiyle amorti etmelidir, eğer etmiyorsa o ticaret karlı değil derlerdi. Benim araştırmalarıma göre kiralar çok ucuz kaldı, bu fiyatlarla yirmi yılda dahi alınan konut fiyatını karşılaması mümkün değil.
Trabzon ve Rize’de yabancı uyruklu kişilerin aldıkları konut duyumuma göre sektörü ayakta tutacak miktardaymış, ne yazık ki henüz biz konutta ve turizmde o aşamaya gelmedik hala emekleme devresindeyiz. Bence nedeni çok açık bilgisiz ve deneyimi olmayan kişileri bürokrat yaparsan sadece masa memuru olur, siyasetçinin bu konulara dikkat etmesi lazım benim senin diye ayrım yapmamalıdır. Şu anda çok önemli bir konuda ilimizin acil ihtiyacı otopark, yıllardır apartmanlarda olması gereken otoparklar, Belediyenin aldığı ücret karşılığı dükkân veya ev olarak belediyece değiştiriliyor. İlimizde çözümsüzlüğe doğru giden otopark ve garaj sıkıntısı yaşanmakta apartmanlarda garaj mecburiyeti siteler harici kaldırılmış durumda, artık yol kenarlarında araç park yeri bulmak en büyük sorun olarak devam ediyor. Hava güzel olduğu için kaleye çıktım yeşil Giresun’a bakmak istedim ama yeşilin yerini beton almış üzüldüm ve beton yığınının içerisinde o güzel şehrimi gördüm. Buda göstermektedir ki işi bilen kişilerce planlama yapılmıyor. Bizim ilimizin her yıl kaç konuta ihtiyacı vardır, yüzde on fazlası yapılsın fazlasını kiraya verirler. Yıllarca zor şartlar altında kazanılan kazançlar plansız yatırım yüzünde bir anda yok olmayla karşı karşıya kala bilir. Bu ilimize bakış açım temennim araştırmamın tersi olsun.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?