İSLAM GECMİŞİN BEKÇİLİĞİ DEĞİL, GELECEĞİN ÖNÇÜLÜĞÜDÜR

İSLAM GECMİŞİN BEKÇİLİĞİ DEĞİL, GELECEĞİN ÖNÇÜLÜĞÜDÜR

Cebrail’in oku emri ile Allah’ın Emirler’inin insanlığı peygamberimiz vasıtasıyla nurlandırmaya başlayan 22 yıl süren ilahi Nur’un tamamlanması ile oluşan kuran insanlığın ilim, medeniyet yolunda aydınlatan yol gösteren, bir zamana değil, tüm zamanlara hitap eden ilahi Emirler bütünüdür.
“Benden Kur’an haricinde hiç bir şey yazmayınız. Kur’an’dan başka benden bir şey yazmış olan varsa onu derhal imha etsin. Benden bir hadis rivayet ediniz; bunun bir mahzuru yoktur; benim söylemediğim bir şeyi kim bile bile bana isnad ederse, cehennemdeki yerini hazırlasın.”
Bugün bu iktidarın bir parçası olan İslam düşünürleri, Adalet, Dürüstlük, Helal, Haram, Sevgi konusunda, yarınki nesillere ne anlatacaklar? Onları İslam’a hangi argümanlarla çağıracaklar.
İslam geçmişin dehlizlerinde boğulan değil gelecek ufkunda insanlığa hizmeti ferahını yükseltmeyi öğütleyen ilahi Emirler’den oluşur. Verilen kıssalar ise geçmişten ders almayı, geleceği şekillendirmeyi amaçlayan öğütlerdir. Peygamber efendimiz benim sizden bir farkım yok, sadece Allah’ın Cebrail vasıtasıyla bana ilettiği ilahi Emirler’i sizlere iletmekle görevlendirilmemedir diyerek: İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? Allah’ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye
şehadet ederiz! “Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz şehadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu: Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab! Sahid ol, yâ Rab!”
Ey insanlar!
Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın, Arap
olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahin da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O’ndan en çok korkanınızdır.
Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah’ın kitabı ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Suçlu kendi sucundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun sucu üzerine, oğlu da babasının sucu üzerine suçlanamaz.
Su dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
1- Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
2-Allah’in haram ve dokunulmaz kıldığı cani, hâksiz yere öldürmeyeceksiniz.
3-Zina etmeyeceksiniz.
4-Hırsızlık yapmayacaksanız ..
“İnsanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allah’a aittir.
Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O’da sizi yaptığınız olaylarla ilgili sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,
bulunmayanlara ulaştırsın. Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayaklarımın altındadır. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur. Diyen peygamberimiz tam anlamıyla yarınları tarif ederek aydınlığın, yarınlarda olduğunu vurgulamış hidayetin yalnızca Allahtan olacağını vurgulayarak görevini yapmanın gururuyla veda ederken Allah’ın Emirler’ine sımsıkı sarılın, darlık görmezsiniz derken. Şimdi Allah ile Müslümanlar arasında köprü olduğunu iddia edenlere diyecek bir sözüm yokta bu insanlara inanıp peşine takılanlara, diyecek sözü söyleyen bizim peygamberimiz değil mi? Ancak okuduğumuzu anlamaktan aciz ileriyi göremiyoruz. Biz ne isteriz.? Geçmişten örnekler ver, gelecek için yol göster. İlahi emirde böyle. peki neden gelecek için planlar yapamıyoruz. ? Okuduğumuzu anlamaktan aciz miyiz? Hicr suresinin 22. ayet-i kerimesiyle şu haberi vermektedir: “Biz rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik.” 20. yüzyılda ancak keşfedilen bu gerçeğin 1400 sene evvel okuma-yazma bilmeyen bir beşer tarafından keşfi mümkün mü? Okumaktan aciziz dinleyerek anlamaya çalışıyoruz. Kur’an-ı Kerim için dediler ki: İçinde (kalbinde) Kur’an’dan bir şey olmayan kimse harap ev gibidir.
Hz. Muhammed (s.a.v)Geçmişin ve geleceğin ilmini öğrenmek isteyen Kur’an’ı incelesin.
İbn Mes’ud. Sevmek için Allah, arkadaş olmak için Kur’an, nasihat için ölüm yeter. oysa Anlatan ilahi Emirler yerine kendi fikirlerini harmanlayıp bize aktarmaya başlıyor bu da dini bilgi olarak kabul görüyor…… vesselam.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?