“ISPANAK”

“ISPANAK”

Merhaba Sevgili Okurlar,
Bir haftanın daha sonuna geldik. Siyaset içinde kaynayan kazana bir de “tencere de “ kaynayan ıspanak eklendi. Toplu yemeklerde tavuk etinden zehirlenenlere alışmıştık ama ıspanak zehirlemesi bir garip geldi .
Tıpkı siyasete damga vuran “ahmak “ sözcüğü gibi.
Siyasete sert sözleri ile damga vuran İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu yine gündemde yerini korudu.
Tam ıspanak zehirlenmesi ilaç gibi geldi derken Devlet Bahçeli’ nin sert çıkışları
Ve Bülent Arınç ‘ın “KHK faciadır .” sözlerine son noktayı koyan sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Arınç’ ın sözlerinin kabul edilemez olduğunu “Açıklaması şık olmamış kendi aramızda konuşacağız” dedi.
Ve FETÖ davasından tahliye olan Mehmet Altan’ın beraatine Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan’ın ise tahliyelerine karar verildi.
Hal böyle olunca da vatandaşın kafasında deli sorular dolaşmaya başladı.
Hal böyle iken asıl mesele yaklaşık 200 kişinin zehirlenmesine neden olan suçlu “Güzel Avrat” otu “Ispanağın “ arasına nasıl karışmış olmasıydı.
Çok kıymetli bir ot olan bu bitkiyi ehli bile bulamaz iken ıspanak üreticisi nasıl tarlaya serpiştirdi.
Gel de aklıma takılı duran deli soruları yerinden çıkarma.
Kim bilir !
Ispanak ıspanak olalı böyle bir nadide otla harmanlanıp yemek olmadı.
Aslında toplu yemeği pişiren yemekhanenin şefini de derin sorguya almalı.
Doğada ender bulunan “güzel avrat” otunu sen ıspanakta nasıl heder edersin diye.
Son yılın en suçlu sebzesi haline gelen ıspanak artık raflarda melül melül bakar . Kimsenin elini uzatmaya cesareti kalmadı varsayarsak bedava da verilse alan olmaz gibi gibi…
Üreticiye mi yanmalı ,satıcıya mı yanmalı yoksa ıspanak severlere mi bilemedim.
Bilen varsa bana da bir haber edersiniz artık.
Bildiğim en güzel şey gönlümden süzülen yazılarımın gecenin içerisinde dans etmesi.
Bu sıralar gönlümden süzülenlere ben de inanmıyorum desem de inanmayın .
Yazıya dip not olan şiir siz sevgili okurlarıma armağan olsun.
GECE
Ayazı görmeden sıcağın kıymeti
Sevdayı bilmeden yaşamanın sırrı
Zoru görmeden dostun değeri
Kendini sevmeden aşık olmanın varlığı
Dereyi görmeden paçaların sıvanması
Yokluğu görmeden zenginliğin harmanı
Bilinmez
Söylenmez
Sevilmez
Geçilmez
Bereketi olmaz
Yaşamı seviyorsan önce kendini seveceksin
Sonra harman yerini süpüreceksin
Aşk merdivenlerini tırmanıp arşa ereceksin
Ayaza aldırmadan dereden geçeceksin
Varlığını yoklukla paylaşacaksın
Sadece “aşk”ını haykıracaksın
Dağlar, taşlar ,dereler, ovalar, yaylalar duyacak
Yok daha neler , gece gece bidaha gece gece
Gözlerin doğdu yine gözlerimde
Şiir sokakta
Şiir kitapta
Şiir her yerde
Var git gözlerimden gülüşün kalsın yüreğimde …

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?