KARAN: “FINDIĞIN KAYMAĞINI BARONLAR YİYOR…”

KARAN: “FINDIĞIN KAYMAĞINI BARONLAR YİYOR…”

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, bu sezon her ne kadar üretici karlı gibi görünse de, fındığın kaymağını her zamanki gibi tekelci firma ve baronların yediğini kaydetti. Basın mensuplarıyla yemekte bir araya gelen Karan, 2019 yılı fındık sezonunu değerlendirdi.
2019 yılı fındık hasadının sona erdiğini, ticaretinin ise devam ettiğini söyleyen Karan, bu yıl yüksek rekolte ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan kilogramda 17 lira taban fiyatla üreticinin yüzünün güldüğünü kaydetti.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda müdahil alım kampanyasına, FİSKOBİRLİK’in ise serbest piyasada oluşan fiyatların 25 kuruş üzerinde alımlara devam ettiğini hatırlatan Karan, serbest piyasada da şuanda fındık fiyatının 16 lira seviyesinden işlem gördüğünü belirtti.
Karan, fındıkta madalyonun arka yüzüne de değinerek, her ne kadar bu yıl üretici karlı gibi görünse de, aslında yine fındığın kaymağını tekelci firma ve baronların yediğini, fındık fiyatı üzerindeki baskının sürdüğünü vurguladı.
Bu sezon rekolte miktarı ile TMO’nun alım kotasının tezat oluşturduğunu belirten Karan, “TMO tarafından uygulanan kota miktarı nedeniyle üretici bu yıl ürettiği ürünün ancak üçte birini ofise teslim edebiliyor. Geriye kalan üçte ikisini ister istemez tüccara vermek zorunda kaldı. Bunu fırsata çeviren tekelci ve işbirlikçileri Ağustos ayı sonuna kadar 16.75 lira kadar aldığı fındığın kilogramını, pazara ürün akışının hızlanmasıyla birlikte 14 liraya kadar düşürdü. Gurbetçi ve acil ihtiyacı olan üreticilerin ürünlerini bu fiyattan aldı. Bu üreticilerin fındıklarını 14 liradan satın alanlar şimdi o fındıkları 16-17 liradan satıyor. Aradaki 3-4 lira söylediğimiz gibi tekelci firma ve fındık baronlarının cebine gitti. Kaybeden üretici ve ülkemiz oldu. FİSKOBİRLİK’in TMO adına fındık alımına başlaması ve üreticinin pazara fındık akışını kesmesiyle birlikte serbest piyasada fındık fiyatı toparlandı ve yeniden 16 lira seviyelerine yükseldi. Üreticimiz aynı kararlılığını sürdürür birinci tercihini olumsuzluklara rağmen TMO’dan yana kullanır, fındığını emanete bırakmazsa serbest piyasada fındık fiyatı her zaman TMO’nun müdahil alım fiyatına yakın seyredecektir. Bazı kesim ve siyasiler tarafından bu yıl fındık rekoltesi yüksek gibi lansa edilse de, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan 776 bin ton fındık ihracat ve iç tüketim miktarına denk geliyor. 2019-2020 fındık ihracat ve ticaretinin sıfır stokla başladığını hatırlayacak olursak ve ihracatçıların 300 bin tonun üzerinde kendilerine bir ihracat hedefi koyduğunu ön görürsek, iç pazarda da artık 150 bin ton civarında fındığın işlem gördüğünü hesaplarsak rekoltenin fazla gelmesini bırakın yetme dahi yetmiyor. Geçen sezon olduğunu gibi şimdi üreticinin elindeki ürününü ucuza kapatmaya çalışanları yılbaşından sonra TMO’nun kapısında görürsek hiç kimse şaşırmasın. Bu noktada şimdiden uyarıyor ve ikaz ediyoruz; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla fındıkta müdahil alım yapan TMO, üreticinin aleyhine ve piyasayı altüst edecek bir karara imza atmamalıdır” dedi.
Ziraat Odası Başkanı Karan, fındık sektöründeki ilginç gelişmelere de dikkat çekerek, dün farklı konuşanların bugün farklı ağızdan ve dilden konuştuklarını kaydetti.
Karan, “bizim her zaman üreticilere, “emanete fındık bırakmayın, fındığınızı değerini bulmadan satmayın” derken pusuda yatanlar şimdi üretici kahramanlığına soyunarak, “Üreticinin mutlaka ürününü piyasaya kontrollü indirmesi ve bir emanet sistemine ürününü teslim etmemesi gerekiyor. Üretici sabredip, gerekli tedbirleri alırsa çok rahatlıkla ürününden istediği geliri elde edebilir” yönünde açıklamalarda bulunuyor. Bazı fındık baronları ise, üreticilere manav ve tüccarlara fındık vermemeleri yönünde çağrıda buluyor. Hayırdır beyler ne oldu. Ne değişti de birden üretici ve Türk fındığının savunucusu oldunuz. Dün savunduğunuz, işbirliği yaptığınız dağlara kar mı yağdı, yoksa sizi yüz üstü mü bıraktılar. Biz uyardık, fındık tekelleşiyor, ne tüccar nede sanayi kalacak diye. Dinlemediniz, bizi suçladınız, bizimle uğraştınız. İş işten geçtikten sonra üretici dostu olsanız ne olur, olmasanız ne olur. Türkiye’de kim üreticinin ve üretenin yanında olmayıp, tekelcinin yanında olduysa onun tekelinde kaybolup gidecektir” diye konuştu.
FİSKOBİRLİK’siz bir fındık sektörünün olamayacağını vurgulayan Karan, “Tekelle mutlaka mücadele etmek lazım. Bunun yöntemi hem depolayan, hem işleyen hem de ihraç eden bir sistemi devreye sokmaktan geçiyor. Bunun adı da FİSKOBİRLİK’tir. Tekelle karşı FİSKOBİRLİK güçlü hale getirilmelidir. Sektörde güçlü bir FİSKOBİRLİK tekel karşısında en etkili kalkan olacaktır” ifadelerini kullandı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?