KELİME-İ ŞEHADET NEREDE?

KELİME-İ ŞEHADET NEREDE?

 

Mahallenin İmam-Hatib’i, kasabada icra edilen düğün töreninden sonra, nikâh merasimi öncesinde, bazı hususları aydınlatıcı ve ailenin ehemmiyetini açıklayıcı nasihatlerinden sonra, gelin ile damada ve şahitlere hitaben:

“Değerli kardeşlerim, bu akşam burada beraberce yeni bir ailenin temelini atıyoruz, hayırlı olsun;  besmele ile dua ile başlayalım. Nikah duasını yapacağız ama, önce birer kelime-i şehadet getirirsek inşaallah hayırlara vesile olur. Gelin hanım, önce siz bir Kelime-i Şehadet getirir misiniz” der.  Gelin Hanım :”Efendim, ben bu eve yeni geliyorum, Kelime-i Şehadeti nereye koyuyorlar, yerini bilemem.  Ama damat ev halkındandır,nereye koyduklarını o bilir, damat getirsin”  deyince; damat bey epeyce telaşlı, biraz da heyecanlı bir halde anasına seslenir: “Anne, Hoca Efendi Kelime-i Şehadet getir diyor, ben yerini bilemiyorum, nerede ise al getir.”

Kıssa budur, gelelim alınması gereken hisseye.

Bu ülkeyi yıllardan beri sözde idare eden ve bizden bilinen bir kısım idarecilerimiz, siyasilerimiz, eğitimcilerimiz, yazar-çizerlerimiz, medya ve basın mensuplarımız, kanaat ve cemaat önderlerimiz gençlerimizi, yavrularımızı, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı, adı Milli olduğu halde menşei yabancı olan, taklitçiliğe dayalı, talimsiz ve terbiyesiz, besmelesiz  eğitim sistemi marifetiyle, ve lâikliği korumak adına ne hale getirdiler görüyor musunuz insanlar, Müslümanlar? Yaşasın çağdaşlık, yaşasın modernlte, yaşasın batı medeniyeti, Avrupa medeniyeti ve yaşasın dünya !!!!

Kimse hemen topu taca atmaya,  faturayı başkalarına kesmeye, solculuk, sosyalistlik edebiyatı yapmaya, başkalarını suçlamaya  kalkışmasın !!!  Mevzu bahis olan bu nesil  henüz hayatın baharındadır, 20’li, 30’lu yaşlardadır. Bu ülkede son 68 senede, Komünist, din düşmanı olarak lanse edilen sol zihniyetin iktidar süresi koalisyonlar dahil 10-12 seneyi geçmez.

Takriben yarım asırdan beri bu memleketi, cami cemaatinin, muhafazakâr ve dindar denilen mütedeyyin insanlarımızın oy ve onay verdiği sağcı lakaplı kapitalistler, para babaları, toprak ağaları idare etmiştir ve Kelime-i Şehadeti bilmeyen, onu bir eşya zanneden bu cahil nesli de bu adamlar yetiştirmişlerdir. Yaşı genç olan kardeşlerimiz, altmış-yetmiş yıl önceki Maneviyat durumumuzu   yaşı müsait olan büyüklerimize sorup öğrenirlerse, söylemek istediklerimizi daha iyi anlarlar, bu günkü manzara ile eski dönemleri daha iyi kıyas yaparlar.

İslam adına, Müslümanlık adına insanlarımızı kâmil manada imansız, salih amelsiz,  dini konularda bilgisiz ve ahlaksız yetiştirenler ile; onları o idari makamlara taşıyanlar ve orada tutanlar Ruz-i Mahşer’de  Mahkeme-i Kübra’da, Mizan başında Allah’a hesap vereceklerdir; hatırlatması bizden… Hayatın akışı ve günlük işlerin telaşı içinde, vakit bulursa ara sıra namaz kılmakla,  of-puf edebiyatı yaparak ramazan orucunu tutmakla, seyahat amacının dışında fazla anlam ifade etmeyecek şekilde haccı eda etmekle, et yemeye meyilli niyet ile kurban kesmekle, Müslümanlık olmuyor, olamıyor, olmaz  efendim olmaaz….

Yüreği yeten varsa bu memleketin çarşılarına, meydanlarına, caddelerine çıkıp yürüsün, hele de yaz mevsimlerinde… Başını öne eğmeden, gönül huzuru ile yürüyebiliyorlarsa problem yoktur. Bilhassa düğün salonlarına, bir kısım kafelere, bilmem kaç yıldızlı otellere, haram-helal kaygısı güdülmeden her şeyin yenilip-içildiği bazı restoranlara, deniz sahillerine, plajlara, okul kantinlerine, sözde eylence yerlerine, adını ve vasfını bilemediğim sair benzeri mekânlara Müslüman olarak yaklaşabilmek zaten mümkün değildir.

İşte birilerinin övünmekten yemek yemeye, su içmeye zaman ayıramadığı meşhur dindar gençliği…Muhafazakar ve de demokrat olmakla övünen, bu kavramların İslam literatüründe ne anlam ifade ettiğini bilmeyen birilerinin dindar hükümetleri…Ve Milletimizin, ülkemizin, memleketimizin, İslâm Âlemi’nin acınası, içler acısı, perişan hali …. İçinde bulunduğumuz şu mübarek Ramazan Ayı’nda bir nefis muhasebesi yapmamız gerekmiyor mu; bu gidiş nereye Müslümanlar, insanlar ???

Selam ve dua ile…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?