Evet, gelelim tabure de namaz konusuna. Aslında herkesin fark ettiği, dikkatine çektiği ama bir türlü sesini çıkarmadığı meseledir. Ülkemizin her yerinde hangi camiye gidersek gidelim caminin bir köşesinde tabureler görüyoruz. Hatta bazı camiler durumu o kadar ciddiye almış ki özel bank şeklinde oturaklar bile geliştirilmiş, Önceleri camii de bir-iki adet olan tabure ve sandalyeler son yıllarda sayıları arttı.

Tam bu noktada diyanette durumun farkına varmış olmalı ki geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez “taburede namaz olmaz” dedi ve kendi camiasını uyardı. Bununla ilgili camilerde önlem alınması gerektiğini hatırlattı.

İstanbul’da bir kilise ziyareti

Yine en son Cuma namazı için Bulancak’ta merkezde bulunan bir camiiye gittiğimde dikkatimi küçük bir oda çekti ve arkadaşımla birlikte içeri girdiğimde şaşkınlığımı saklayamadım. Yaz aylarında çocuklar için kullanılan bir sınıf olan bölüm, sandalyede namaz kılan cemaatin meskeni haline gelmiş. Yirmiye yakın sandalye, yan yana özenle dizilmiş, bir tribün, bir konferans salonu havasına sahip. Teşbihte hata olmaz bir İstanbul gezimde Taksim’de bulunan İstiklal Caddesi üzerinde bir kiliseyi ziyaret etmiştik. Yaslanma yeri olmayan, arkalı önlü, aralarında en fazla 50 cm boşlukla dizilmiş oturaklar vardı. Kilise görevlisini o oturaklarda oturarak dinlemiştik…

Caminin o sınıf olarak kullanılan sandalyeli odasına girince o anı hissettim. Konunun da camii ve camilerin önemi olması ayrıca manidardı.

Din görevlisi değilim, fetva verecek konumda da değilim, ama her Müslüman gibi dinin görevlisiyim. Çocukluğumuzdan beri hangi durumlarda namaz nasıl oluru öğrendik, anlattılar, okuduk. Ancak basit gerekçelerle keyfi olarak sandalyede oturarak kılınan namazın olmayacağını öğrendik. Hep eleştirir, anlam veremezdim. Hayır, taburede namaz kılıpta maaşını bankadan çekmek için saatlerce ayakta bekleyen amcalar hiç samimi değil.

Din görevlilerine düşen görev!

Bugüne kadar görevli arkadaşlar, din görevlisi hocalarımız müsaade etmiş olabilirler. Görmezden gelmiş olabilirler ancak bu saatten sonra artık Diyanet’in bu çıkışına destek verilmeli ve bu hususta hassasiyet gösterilmeli. Camilerde ki tabure ve sandalye gibi malzemeler camilerin namaz kılma bölümlerinden çıkarılmalı ve cemaate bu konu anlatılmalı.

Artık İslam’ın şekil dini anlayışından muhtevasına inerek manasını hissetmemiz gerekiyor. Ne mutlu hakkı, hak bilip, hak ile yaşayabilenlere. Vesselam..