KÜLTÜRÜ KÖPRÜ YAPMASINI BİLENLER VE TÜRKÜLERİ BİRLİKTE SÖYLEYENLER

KÜLTÜRÜ KÖPRÜ YAPMASINI BİLENLER VE TÜRKÜLERİ BİRLİKTE SÖYLEYENLER

“Ah bu türküler
Türkülerimiz
Ana südü gibi candan
Ana südü gibi temiz
Türkülerde tüter dağ dağ yayla yayla
Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.”
(Böyle diyor ünlü şairimiz Bedri Rahmi ‘Türküler Dolusu’ şiirinde)
Gerçekten de şairimizin dediği gibi ‘türküler’ bizim her şeyimiz…
Dünyanın neresinde ve hangi bölgesinde yaşarsak yaşayalım;
Türküler bizim sevdalarımızı dile getiren melodik belgelerimiz!
Türküler bizim acılarımızı dindiren ağıtlarımız, ilacımız!
Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun aynı şiirinde belirttiği gibi;
“Türküler bizim tuzumuz, biberimiz”
Konuya ‘giriş’ yapabilmek için bu katar -ısınma turu- yeter deyip, şimdi asıl anlatmak istediğimiz sohbet konumuza geçelim…
Giresun ve Ordu Cumhuriyet öncesi Trabzon’a bağlı iki kasaba olduğu gibi aynı zamanda kültürel benzeşlikleri de üç-aşağı, beş yukarı aynıdır…
Yani üretim biçimi, ortak yaşam biçimine, türküsüne ve mahalli kültürüne de yansımıştır…
Fındıkçılık kültürü aynıdır…
Tarlaya mısır ekme-biçme kültürü aynıdır…
Balıkçılık kültürü aynıdır…
Yayla-cenik kültürü aynıdır…
Kısacası; birbirine benzeş ortak kültürün insanıdır Giresun-Ordu yöresinde yaşayan halkın kültürü…
Ve bu ortak paydaların çok olmasından dolayıdır ki; kız alıp, kız verme olayı da yıllardan beri gelenekselleştiği için de akrabalık ilişkileri de bir hayli fazla ve ileridir…
Bu küçük saptamayı da yaptıktan sonra, sözü şuraya getirmek istiyorum;
Cumhuriyet öncesi -Trabzon’a bağlı iki kasaba iken- daha sonra cumhuriyet kurulduktan sonra ardı-ardına ‘il statüsüne’ kavuşan Giresun ve Ordu, birbirleriyle kültürel birlikteliklerini sürdürdükleri gibi aynı zamanda -organize ettikleri etkinlikleri- karşılıklı olarak birbirlerine konuk olurlar ve gösterimde bulunurlarmış…
Ki; eğer kültürel bir etkinlik yapan dernek veya amatör spor kulübü, yaptığı etkinliği komşu İl merkezine götürmezse o etkinlik ‘etkinlikten’ sayılmazmış adeta…
Hele-hele Giresunlu şair Can Akengin ile Ordulu şair Tıflı; iki ilin sanat ve kültür etkinliklerinin birbiriyle daha çok kaynaşması için var gücüyle öncülük ederlermiş…
Tıpkı, Türk Halk Müziği Sanatçısı Tuğrul Şan’ın, yaptığı öncülük gibi…
Tıpkı ‘türkülerle’ kurmaya çalıştığı ‘kültür-sanat köprüsü’ gibi…
Yani demem o ki; ülkemizde Türk Halk Müziğinin en önde gelen sanatçılarından olan Tuğrul ŞAN, kendi baba ocağı Ordu iline -türküler adına- hangi hizmeti getirmek istiyorsa; Giresun’u da ihmal etmiyor ve Ordu’dan ayırmıyor…
Ne yapmak istiyorsa ve Ordu adına neye öncülük ediyorsa, işin içine -diyalog kurarak- Giresun’u da katmak istiyor…
Tıpkı bizzat Trabzon TRT ile diyaloğa geçip, öncülük ederek Ordulu mahalli sanatçılara yöre türkülerini radyo’dan canlı olarak yayınlatma düşüncesini, Giresun içinde düşündüğü gibi…
Ve bu konuyla ilgili sohbetimizi özetleyerek sonlandıracak olursak;
09.10.2018 (Salı) günü Giresun Müzik Dostları Derneğinde (radyodan canlı olarak) Giresunlu mahalli sanatçılar Giresun türkülerini yorumlayacaklar…
Ve bir gün sonra da; 10.10. 2018 (Çarşamba) günü ise Ordulu mahalli sanatçılar (TRT radyosundan) canlı yayın yoluyla Ordu türkülerini seslendirecekler…
Umarım türkülerle başlayıp, türküler köprüsünden geçerek yol alan bu sanat birlikteliği, diğer birlikteliklere de örnek olur…
Umarım sadece Giresun-Ordu olarak değil, güzel günlerde söylenecek olan türküleri toplum olarak hep birlikte söyleriz!
Örneğin;
Tuğrul Şan’ın, o davudi sesi ve güzel yorumuyla, yaylalarımızın güzelliğini ve özelliğini dile getirin;
“Ooooooyyyy!
Yaylanın soğuk suyu’da
Deldi bağrımı deldi…”
Türküsüyle yürüklerimizi serinlettiği gibi,,,
Örneğin;
“Tamzara’nın üzümüüüü!
Dinle benim sözümü, sözümü,
Dinlemezsen sözümü,
Göremezsin yüzümü…” gibi…
Son söz:
Bu güzel organizasyonlara öncülük ettikten sonda komşusunu unutmayıp, Giresun’da da olmasını isteyen TRT (emeklisi) Tuğrul ŞAN’a bu sayfa üzerinden bir kaz daha teşekkür ediyoruz…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?