Kovulduğu, istifa ettiği hala öğrenilemeyen Terim hoca Milli Takım’ı bıraktı..

TFF yollara düştü, hoca arıyor..

İlk saldırdığı yerden eli boş döndü..

Çalıştırdığı takım ile yeni sözleşme yaptığını bilen TFF, Güneş’in peşine düştü..

Başaramadı..Beşiktaş’a teşekkür etmek zorunda kaldı..

Hep gelecekte olası başarısızlıklarda haklı çıkmak için yapıyor bunları..

TFF yönetimi öyle uyanık ki, hep eski görev alanların peşine düşüyor..

TFF’nin içindeki sırların başka hocalar tarafından öğrenilmemesi için çırpınıyor gibi görüntü sergiliyor..

Yığınla hocalarımız var..

Pırlanta gibi teknik direktörlerimiz var..

Hal böyle iken;

Bu TFF; Avcı’yı getirdi, KOVDU..

Yerine Terim’i getirdi..

Terim’i kovdu, gönderdi..

Şimdi AVCI’nın peşine düşüyor..

Bu ne perhiz, ne lahana turşusu..

Güneş zamanında zirve yapan Milli takım..

Avcı döneminde 57.sıraya düşmemiş mişydi?

Neden yine Avcı?.

Olmadı Denizli..

Olmadı Özdilek..

Özdilek ;  Terim’in sağ kolu değil miydi?

Adam yardımcılarını aldı gitti…

Neredeyse tekrar “Terim” diyecekler..

Bakın bu TFF ile anlaşmalı spor yorumculuğu yapanlar da var..

Millet TV’lerde bunları ibretle izliyor..

Bir spor kanalı TV, halka açık sorguluyor..

Milli takımın başına kim gelsin? Diye soruyor..

Gelen 100 istekde 70’i Yılmaz VURAL da ısrar ediyor..

Vural’ı Milli Takım’ın başında görmek istiyor..

Kalanı diğer değerli hocalarımız..

Bu isteklerde 3 kez Hamzaoğlu’nun adı geçiyor..

27 tanesi 27 ayrı hoca..

Mesut Bakkal’dan – Kemal Özdeş’e..

Sergen Yalçın’dan –  Ümit Özat’a..

Rıza Çalımbay’dan – Ertuğrul Sağlam’a..

İbrahim Üzülmez’den – Samet Aybaba’ya..

Aykur Kocaman’dan – Ersun Yanal’a

Mustafa Reşit Akçay’a ve  şu an aklıma gelmeyen öteki hocalarımıza kadar uzuyor..

Bir hocayı 2.ci kez başka biri tarafından tavsiye eden yok..

Millet “Yılmaz Vural” diyor..

TFF hala orada-burada hoca arıyor..

Bu isteklerin içinde tek adı geçmeyen Mustafa Denizli…

İnanamayacaksınız; insanlardan gelen bu istekler karşısında spor yorumcusu illada “Denizli” diyor..

Moderatör “Yılmaz Vural’dan” söz ediyor…

Yorumcu  illa da “Denizli” diyor..Denizli’nin avukatı gibi..

Denizli kalp hastalığı nedeniyle bu işleri bırakmamış mıydı?

Milli takımın başarısızlıklarına kalbi dayanabilecek mi?..

Yurdumuzda futbola zarar verenlerin başında bu spor yorumcuları geliyor…

Hep aynı yüzler..Aynı moderatörler..

Aynı oyuncuyu haftalarca bıkmadan-usanmadan anlatanlar da bunlar..

Futbolu, futbolcuyu, yönetimi, teknik heyeti rezil eden bunlar..Vezir eden de bunlar..

Korkudan tek dokunamadıkları TARAFTARLAR..

Spor camiasında seçimle, parayla (futbolcular-teknik heyetler)  göreve gelenleri yerden yere vuruyorlar..İşine gelenleri de parlatıyorlar..

Bu yorumcular, bu sezon birleşmişcesine Tudor’u, GS Başkanı Özbek’i yerden yere vurma görevini üslenmişler..İşleri-güçleri bu iki spor adamını yerden yere vurmak..

İzleyenler dinlemekten bıktı..Bunların gırtlak kanseri olmadı..

Bir başka özellikleri de 3 büyüklere su taşıyorlar..

Eh! Ayıp olmasın diye ara-sıra Trabzonspor..

Başakspor’un adını anan yok!..

Her halde 2.maaşlarını bu 3 büyüklerden alıyorlar..

Spor yorumcularının ne özellikleri  var da bu spor TV’lerini kirletiyorlar?..

Benim anladığım şu..

1-2  yabancı dil bileni spor yorumcusu yapmışlar..

İngilizce’yi herkes biliyor..

Hele futbolun kalbinin attığı topraklarda ;İspanyolcayı, İtalyancayı bilenlerin spor TV’lerinde yerleri başka..Bu ülkelerde takip ettiği sporu, gelip yorumluyorlar..

Haaa..Bu yorumların Türk gencine faydası var mı ? Gram katkısı yok..

Bu tür spor yorumcuları sayesinde Türk futbolu her gün geriye gidiyor..

Yönetimsel de geri gidiyor..Futbol yönünden de geriye gidiyor..

Düşünsenize; Futbolcu yetiştirmede, futbolcu parlatmada Abdullah Avcı’yı, Şenol Güneş’in önünde gören Erman hoca’nın ben hangi yorumuna inanayım?..

İnsanın gözünün içine baka baka yalan konuşan, Türk futboluna katkısı olanları kötüler şekilde   davranan, yorum yapanların neresine güvenilir..

Bunların Milli Takım’a önerdiği hocalarda başarılı olamayacak..