Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
NAHİYE KÜÇÜK OLMASINA KÜÇÜK AMA CUMHURİYET SEVGİSİ BÜYÜK
  • 0
  • 424
  • 26 Ekim 2022 Çarşamba
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar;

Cumhuriyet haftası nedeniyle;

Anılara yönelik olarak yaptığımız ‘cumhuriyet bayramı’ konulu sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz…

Bugünkü sohbetimiz;

Bundan tam 85 yıl önce…

Yani 29 Ekim 1937 tarihinde;

Küçücük bir yerleşke olan Dereli Nahiyesinde yapılan ‘cumhuriyet bayramı’ etkinliği üzerine olacak…

Küçücük bir ‘yerleşke’ diyorum;

Çünkü sohbetini yapmak istediğimiz Dereli merkez yerleşkesi her ne kadar 1926 yılında ‘Nahiye’ statüsüne kavuşsa da…

1937 yılında daha henüz 11 yaşındadır…

Ve ‘kurumsal teşkilatlanmayı’ henüz daha tamamlamamıştır…

Nahiye yerleşkesinde;

İdari bina olarak ‘Nahiye Müdürlüğü’ binası…

Kemer Köprünün tam ayağının dibinde bir Karakol…

1933 yılında 5 yıllık eğitim-öğretim vermeye başlayan bir İlkokul…

Henüz ‘otel’ kültürü yerleşmediği için;

Kervan Yolu kültürüne dayalı konaklama gereksinimlerini karşılayan birkaç -Yol-Geçen Han’ı- bulunmaktadır…

Ve birde Nahiyede yaşayanların ve konaklayanların ibadetlerini yapmak için 1887 yılında yapılan tarihi bir Camisi vardır..

Bu resmi kurumsal yapılaşmanın dışındaysa;

Bir-iki tane somun ekmeği çıkaran fırın…

Yine birkaç tane Kahvehane…

Ve bunlarla birlikte gaz, tuz ve bez satan beş-on esnaf anca vardır…

Yıl; 1937

Dereli Nahiyesi 11 yaşındadır…

Nahiyenin idaresini ‘Cemal Müdür’ olarak hafızalara kazınan idealist müdür Cemal Çetin yapmaktadır…

Yıl; 1937

Dereli Nahiyesi 11 yaşındadır…

1933 yılında eğitim-öğretime başlayan İlkokul, henüz mezun vermemiş olup, ilk kayıt olan öğrencileri daha 4. sınıftadır…

Ve sözünü ettiğimiz Dereli Nahiyesi İlkokulunun;

O tarihlerde ikisi asil ve ikisi yedek olmak üzere sadece ve sadece 4 öğretmeni vardır…

Ve bu öğretmenlerden adı Hamit Güven olan öğretmen;

Sadece eğitiminden sorumlu olduğu öğrencileriyle değil, aynı zamanda ‘Nahiye Yerleşkesinin’ sosyal, kültürel, mülki idareye katılımcı yanıyla da en öne çıkanlardandır…

Yani kısaca demem o ki;

Nahiye Binasının yanına tanzim edilen ‘ilçe parkını’ öğrencileriyle ve imece birlikteliğiyle Nahiye Yerleşkesine bir ‘park’ kazandırmıştır…

Halkevleri etkinliği kapsamında;

Dereli Nahiyesine ilk ‘bataryalı radyoyu’ getirme öncülüğünü yapan yine öğretmen Hamit Güven’dir…

En güzel şekilde ‘Cumhuriyet Bayramımı’ kutlanacak;

Bu organizasyonun öncülüğünü yapanların içinde yine Hamit Güven vardır…

Ve işin en güzel yanı da;

Nahiye ölçeğinde yapılan bütün ‘etkinlikleri’ fotoğraflayarak yine kayıt altına alan Hamit Güven öğretmendir…

Yıl; 1937

Cumhuriyet 14, Dereli Nahiyesi 11 yaşındadır…

Nahiye Müdürü Cemal Çetin’in öncülüğünde Kulakkaya Yolu üzerinden ‘Atatürk’ün Büstü’ davul-zurna eşliğinde ve coşkulu bir katılımla Nahiye Merkezinde tanzim edilen ‘İlçe Parkına’ getirilip ve ‘cumhuriyet bayramı’ öncesinden getirilip yerleştirilir…

(O tarihlerde Nahiye ile Giresun arası karayolu yoktur.)

Yıl; 1937

Atatürk Büstü getirilip Nahiye Parkına yerleştirilmiştir…

Ve o sene ‘Cumhuriyet Bayramının’ daha görkemli ve davul-zurna ile daha coşkulu yapılması düşünülmektedir…

Davul-zurnayla yapılması düşünülmektedir;

Çünkü bölgenin en ünlü ve büyük zurnacısı olarak bilinen ‘Zurnacı Deli Mustafa’ unvanlı ‘Bektaşo Zurnacı Mustafa’ bu Nahiyeden olurda ‘cumhuriyet bayramı’ nasıl görkemli ve coşkulu kutlanmaz?

Yıl: 1937

Dereli Nahiyesi o yıl ‘Cumhuriyet Bayramını’ bu zamana kadar yapılmamış ve görülmemiş etkinliklerle kutlamak istiyor…

Nahiye Müdürü öğretmen Hamit Güven ile kafa-kafaya veriyor ve şu etkinliklerin yapılması düşünülüyor;

“Hayatında hiç futbol oynamasa da, askerde, gurbette futbol maçı seyredenlerden -orta yaş gençlerden- cumhuriyet bayramı günü gösteri maçı yapmak için ‘karşılaşacak’ iki futbol takımı kuralım..”

Nahiye müdürlüğü olarak;

Her iki takımında giyeceği donları ve formayı biz yaptıralım…

Vilayet merkezinden de bir futbol topu bulalım…

Ve bulduğumuz bu futbol topunu Nahiyenin Demirbaş Defterine kayıt altına alalım…

Cumhuriyet Bayramı başta olmak üzere, bütün milli bayramlarda ‘futbol karşılaşması’ yaptıralım diyorlar…

Yıl: 1937

Cumhuriyet Bayramı törenleri;

Nahiyenin ilçe parkındaki Atatürk Büstünün önünde yapılıyor…

Öğrenciler şiirlerini burada okuyor…

Cumhuriyetle ilgili coşkulu konuşmalar Atatürk’ün önünde oluyor…

O günleri bire-bir yaşayan büyüklerden edindiğimiz bilgilere göre, yapılan diğer etkinliklerse şöyleymiş;

Törenin yapıldığı açık alanda altı kişi bir tarafta, bir diğer altı kişi karşı tarafta ‘halat çekme’ yarışmaları yapılırmış…

‘Tosun Paşa’ filminde olduğu gibi ‘ağızda kaşıkla yumurta taşıma’ yarışması coşkulara ‘coşku’ katarmış…

Özetlersek, şöyle özetlemek isterim;

O günlerde yaşanan ‘ortak değerler’ sen-ben kavgası yapılmadan hep birlikte ‘tek yürek’ ve ‘tek yumruk’ olunarak yaşanırmış…

Hatta ve hatta;

Cumhuriyet başta olmak üzere, onun kurucusu olan Atatürk’ün ilke ve yeniliklerine ‘dil uzatmaya’ kalkanlar yadırganır ve ayıplanırmış…

Her neyse…

Sözü daha fazla uzatmayayım…

Yarın bir başka ‘cumhuriyet anısı’ üzerine sohbet edeceğiz…

Şimdilik;

Hoş ve hoşça kalınız…

Görselde paylaştığım fotoğraflarla ilgili bilgi notu;

Futbol Takımı fotoğrafı her ne kadar Mustafa Dağ’ın arşivinde saklanıp muhafaza edilse de, her iki fotoğrafta o yılların en sosyal öğretmeni Hamit Güven’in kamerasından arşivlere girmiştir…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM