NAHİYE’DE YOL- İZ YOKKEN İZ BIRAKAN BİR ÖĞRETMEN

NAHİYE’DE YOL- İZ YOKKEN İZ BIRAKAN BİR ÖĞRETMEN

Mademki bizde bir eğitimciyiz…
Mademki ’24 Kasım Öğretmenler Gününü’ kutlama sürecinin içerisindeyiz…
O halde ‘iz bırakan’ idealist öğretmenleri anlatmak için bizlerde birkaç söz söylemeliyiz…(dedikten sonra)
Tanıtmak istediğim ‘idealist öğretmenin’ adını söylemeden önce, çok kısacık bir -ikinci paragraf girişi- daha yapmak istiyorum.
O da şöyle olacak…
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi harf devriminin TBMM’sinde kabul edilişi ve resmi gazetede yayınlandığı tarih ‘1 Kasım 1928’ tarihi olup, Atatürk’ün 24 Kasım tarihinde de -sokakta kurulu olan-yazı tahtasının başına geçerek, bizzat öğretmenlik yaptığı ve ‘yeni harfler’ üzerine ‘eğitim seferberliğini’ başlatmıştır…
Ve daha sonra bu tarih; Atatürk’ün bizzat tebeşiri eline alarak yazı-tahtasının başında ders vermesi ‘Başöğretmen’ olarak kabul edilmiştir…
1980 yılında 12 Eylülcüler’de bunu fırsata dönüştürerek;
“24 Kasım Öğretmenler Günü” olarak ilan etmiştir…
Ve daha sonra da bu tarih toplum tarafından benimsenmiştir…
Şimdi tanıtmak istediğim idealist öğretmen konusunda gelince; yine izniniz olursa, çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği Dereli ilçesinin ‘Nahiye’ olduğu dönemlerde ve harf devriminden sonra Dereli Nahiyesinin ilk öğretmeni olduğu kadar ardında iz bırakan bir öğretmenden söz etmek istiyorum…
Yıl: 1926
Sahilden 30 kilometre iç kesimde ve bir vadinin içerisinde 10-15 haneden oluşan ve adına (birçok yerde dendiği gibi) “Han Yanı” denilen bu küçük yerleşkeyi Dereli Nahiye ilan ederler…
Bu küçücük yerleşke Nahiye olmuştur-olmasını da, bağlı olduğu il merkezine -gidip gelmesi- için otomobil yolu yoktur…
O tarihlerde Şebinkarahisar yöresine ulaşabilmek için otomobil yolu sadece Kulakkaya Yerleşkesi üzerinden yapılmaktadır…
Ve bu nedenle de Dereli Nahiyesine getirilip, yerleştirilmek istenen ‘Atatürk Büstü’ Kulakkaya yolu üzerinde bulunan ‘Ayı Tepesi’ denilen mevki üzerinden -ağaç sal üzerinde- kalabalık bir kitleyle davul-zurna eşliğinde Dereli Nahiyesine indirilir…
Her neyse…
Yıl: 1928
Tüm dünya ülkelerinin kullandığı ‘Latin Harfler’ kabul ediliyor…
‘Yeni Harfler’ olarak da bilenen ‘Latin Harflerin’ kabulü ile birlikte tüm ülke sathında olduğu gibi Dereli Nahiyesinde de hızlı bir şekilde (önce 3 yıl eğitim veren) ve daha sonra 5 yıl üzerinden eğitim veren okulların temelleri atılmaya başlanıyor…
Ve 1930 yılında Dereli Nahiye merkezinde ilkokulun temeli atılıp ve 1933 yılında ise (okulun yapımı tamamlandıktan sonra) eğitim öğretime başlıyor…
Ve okula adı; Hamit GÜVEN olan idealist bir öğretmen atanıyor.
Hamit Güven öğretmen Rizeli…
Eğitimini ‘yatılı’ olarak Balıkesir Öğretmen Okulunda almış…
(Bu okulun adı daha sonra Necati Bey Köy Enstitüsü) olacaktır…
1933 yıllarında Dereli Nahiyesi İlkokuluna tayin olarak gelen Hamit Güven öğretmenimizin nahiye’ye gelmesiyle birlikte hızlı bir şekilde sosyal ve kültürel bir devinim başlamıştır…
Hem de öylesine yepyeni bir yapılanma, değişim, yenilik üzerine devinim baş-göstermiştir ki; Hamit Güven öğretmen. sanki görev yaptığı okulun öğretmeni değil, görev yaptığı nahiye yerleşkesini değiştirmeye çalışan, omuzlarında yaşadığı yerin sorumluluğunu duyan idealist bir öğretmen oluvermiştir en kısa sürede…
Nahiye’ye Hamit Güven öğretmen geldikten sonra en zor koşullar aşılarak ‘Milli Bayramlar’ kutlanmaya başlanmış…
Yani yöre insanı ilk kez Hamit Güven öğretmenle birlikte ‘bayram kutlamalarıyla’ tanışmış…
Ve milli bayramlarda ‘ulusal kurtuluş savaşları’ halka anlatıldığı gibi -kürsüde okunan şiirlerle- halkın heyecanı kamçılanmış!
Hamit Güven öğretmen ki; gündüz öğrencilere okuma-yazma öğrettiği gibi, mesai dışı zamanlarını hep Dereli Nahiyesinin güzelleşmesi için çaba göstermiş bir öğretmendir…
Şu an Dereli İlçe merkezinde bulunan’İlçe Parkını tanzim eden ve öğrencileriyle ağaçlandıran Hamit Güven öğretmendir…
(Görselde paylaştığım 3. resim park tanziminin belgesidir)
O yılların ikinci Nahiye müdürü Cemal Çetin (Cemal müdürle) gerek Giresun istikametine doğru ve gerekse Kümbet Yaylası istikametine doğru -kazma kürekle yapılmak istenen- yolların organizasyonunda bizzat Hamit Güven öğretmende görev üstlenmiştir…
Bundan tam 85 küsur yıl önce Nahiye’de açılan Halk Evi yine Hamit Güven öğretmenimizin öncülüğünde olduğu gibi Nahiye merkezine (Halk Evi öncülüğünde) İlk Radyo yine Hamit Güven organizasyon öncülüğü ile girmiş olup ve radyoda dinlenen haberler ilk kez Halk Evinin radyosu üzerinden dinlenilmiştir…
Ve yine sözünü ettiğimiz o tarihlerde Dereli ile Giresun merkez arasında herhangi bir -oto yolu- olmadığı için at ve katırlarla yapılan ulaşım en az iki-üç gün sürmüş olup ve ülke ve dünya üzerinde birçok yenilik ve gelişmelerden nasibini alamayan o günün Dereli Nahiyesinde Hamit Güven öğretmen (kendisine ait) fotoğraf makinesiyle, yapılan tüm etkinlikleri kamerasıyla kayıt altına aldığı gibi (Fotoğrafların negatifini tap etme işini de) yine kendisi yaparmış Hamit Güven öğretmenimiz…
Sözü uzatmayalım…
Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz ki; Dereli ilçesindeki eğitim yolculuğu bundan 85 yıl önce (Dereli Nahiyesinde) Hamit Güven ile başlamış…
Ve Hamit Güven’in öğrencilerinden tam 13 kişi Beşikdüzü Köy Enstitüsüne gitme şansını yakalamış ve daha sonrada bu kaliteli öğretmenler bizlerin öğretmenleri olmuştur…
Biliyorum..
Bugünkü sohbetimiz eskisinden de uzun oldu..
Ama sizlerde takdir edersiniz ki, bazı konuların anlatımı küçücük sayfalara sığmadığı gibi kola-kolay özetlenerek anlatılması da öyle kolay olmuyor…
Üstelik, madem ki “24 Kasım Öğretmenler Günü” kutlamaları sürecine girdik…
Bende bunu eski bir eğitimci olarak fırsata dönüştürüp, konuyu biraz uzattığımın farkındayım…
Son söz:
Bu ülkenin aydınlanması için gecesini-gündüzüne katan bütün eğitimcilerin;
Çevresini ‘aydınlatırken’ mum gibi kendi-kendini eriten gerçek eğitimcilerin;
Yaşadığı çağının sorumluluğunu omuzlarında hisseden ve bu uğurda aklın ve pozitif bilimin peşinde koşan öğretmenlerin;
Kendi çıkarlarından çok; toplumun ortak çıkarları için kendisini paralayan yurtsever öğretmenlerin;
“24 Kasım Öğretmenler Gününü” en sıcak ve en samimi içten duygularımla kutluyor;
Ve şu an aramızda bulunmayan Hamit Güven gibi kendisini bu toplum için tüketen öğretmenlerin önünde saygıyla eğiliyorum.
NOT: Fotoğraflar, Hamit Güven’e ait olup Yalçın Güven’den temin edilmiştir..

Sosyal Medyada Paylaşın:
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?