Naipoğlu; “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KADINLARIMIZI YAŞATIR.” dedi

 Naipoğlu; “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KADINLARIMIZI YAŞATIR.” dedi

İYİ Parti ilçe Kadın politikaları Başkanı Rezan Naipoğlu , ilçe sekreteri Gülden Akkaya ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Aslıhan Çakoğlu  ilçe Teşkilatı binasında  basın açıklaması yaptılar.

İYİ Parti ilçe Kadın politikaları Başkanı Rezan Naipoğlu , ilçe sekreteri Gülden Akkaya ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Aslıhan Çakoğlu kadına şiddete karşı herkesi tedbir almaya çağırdı

Başkan Naipoğlu”Kadına şiddetin insan hakkı ihlali ve ayrımcılık olduğu ,Türkiye ‘nin de imzaladığı ‘ Istanbul sözleşmesi ‘ soruna çare olacaktır.

Türkiye’deki en büyük sıkıntının kadın-erkek eşitliğinden kaynaklandığı, İstanbul sözleşmesinin giriş kısmında kadınların,  genç kızların zorla evlendirme , namus adı altında gelenek göreneklerin törelerin şiddete bahane olmayacağının açıkca vurgulandığı, ayrıca aile içi şiddet derken aile kavramını evlilik akdi ile kısıtlama dığını ve bu bağlamda geniş bir koruma  öngörmüştür.

Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen sözleşme, 11 Mayıs 2011 ‘de Istanbul’da imzaya açıldı, bu nedenle ‘ İstanbul sözleşmesi ‘ olarak anılıyor.

Türkiye, sözleşmeyi ilk imzalayan ülke konumunda .Sözleşme 24 Kasım 2011’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de onaylandı ve 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe girdi. Anayasamızın 90. maddesinin 5. fıkrası gereği İstanbul sözleşmesi hukukumuzda kanun hükmündedir. Sözleşme kadına karşı şiddetin her türünün, aile içi şiddetin önlenmesi ve şiddet mağdurlarının korunması için önleyici, koruyucu düzenlemeler getirdiği gibi şiddeti sadece fiziksel şiddet olarak değil ekonomik, psikolojik, cinsel kısaca şiddetin her türünü kınayarak tanımlıyor.

Kadına karşı şiddetin başta bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık sorunu olduğunu kabul ediyor. Sözleşme Ayrıca toplumsal cinsiyet kavramını tanımlayan İlk uluslararası düzenleme niteliğinde. Sözleşme, kadına karşı şiddetin önlenmesi, şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesi bağlamında taraf devletlere yükümlülükler getiriyor. Sözleşmeye imza atan devletlere ; önlem al ,şiddet mağdurlarına kalacak güvenli bir yer sağla,  yasal psikolojik danışmanlık ver, yeri geldiği zaman finansal yardımda bulun, şiddet uygulayanlara en ağır cezayı uygula ,iç hukunda düzenlemeler yap gibi yükümlülükler getiriyor.

6284 sayılı ailenin korunması ve kadına şiddetin önlenmesine dair kanun’un 1.maddesinde de atıf yapıldığı üzere İstanbul sözleşmesi hükümleri esas alınıyor. Kanun önemli bir eksiklik içermiyor.  Ancak uygulamada eksikler var. Koruma tedbirleri 6 aya kadar süre ile verilebilmekte ama uygulamada mahkemeler 2 ay ve daha altında tedbire hükmetmekte. Mahkemelerin tek seferde 6 aya kadar tedbire hükmetmeleri gerektiği görüşündeyiz. Koruma kararını ihlal edenlerin kısa süreli de olsa cezaevine gireceği öngörülmüş fakat uygulamada pek görülmüyor. Koruma kararı veriliyor ama ne yazık ki denetimi ve takibi yapılmıyor. dedi

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?