Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
NE ZAMAN 16 MART GELDİ DENİYOR AKLIMA ÖĞRETMEN OKULU GELİYOR
  • 0
  • 390
  • 15 Mart 2023 Çarşamba
  • +
  • -

Nasıl aklıma gelmesin birader?

Öğretmen Okulları için ’16 Mart’ demek;

Sanat ve Kültür gösterilerinin içinde yer almak demek…

Her ’16 Mart’ geldiğinde;

Nasıl anımsamam o heyecan dolu günlerimizi…

Tiyatro provalarına giderken;

Çevremizde dolaşan kızlara hava attığımızı nasıl unutabilirim…

Toz tutmuş arşivler;

Biz öğrencilere 1848 yılının 16 Mart tarihini ‘Öğretmen Okullarının’ kuruluş yılı olduğunu anlatsa da…

Bizim için o kadarda önemi yoktu biz kabına sığmaz öğrencilerin…

Bizim için önemli olan;

Kız arkadaşlarımızla Prova Salonlarını paylaşmak…

Birlikte el-ele tutuşup Halk Oyunları oynamak…

Ve bazen de ‘provaları’ bahane edip, önemli derslerden kaçamak yapmakta gizli düşüncelerimizin arasında saklıydı…

Örneğin;

Bende çoğu kez -ders çalışmama- gerekçemi ‘tiyatro provalarına’ bağlardım…

Ve o günü öyle atlatırdım…

Gerekçemizi dinleyen öğretmenlerimizse ‘gerekçemizi’ çoğu kez yerinde bulur ve hiçbir şey demezdi…

Çünkü ’16 Mart’ demek;

Öğretmen Okullarının kuruluş yılı demekti…

Öğretmen Okulları kuruluş olarak, her he kadar 16 Mart 1846 tarihinde yola çıksa da…

Köprünün altından çok sular aksa da…

Yola çıktığı günden bizim öğrenci olduğumuz güne kadar;

Onca Padişah ve Sultan tahtını ve koltuğunu bıraksa da…

Biz yene de büyük coşkuyla kutlardık ‘Öğretmen Okullarının’ kuruluş tarihi olan 16 Martları…

Örneğin, biz Giresun Öğretmen Okulu öğrencileri olarak;

Daha ’16 Mart’ tarihine dört-beş ay kala başlardık hazırlıklarımıza…

Kimi arkadaşlarımız ‘Halk Oyunlarında’ görev alır…

Müzik yeteneği olan arkadaşlarımızdan;

Sazının teline güvenenler Saz Korosunda…

Ses yeteneği olanlar ‘solo’ veya Koro’da görev alırdı…

16 Mart Sanat Etkinlikleri sayesindedir ki;

Ülkemizde bulunan diğer Öğretmen Okullarından birçok sez ve saz sanatçısı çıktığı gibi…

Bizim Giresun Öğretmen Okulumuzdan da;

Hem tiyatro ve hem de THM Sanatçısı olarak Kamil SÖNMEZ bu ’16 Mart Sanat Etkinlikleriyle’ yolculuğunu başlatmıştır…

Ve ardından da aynı şekilde Tuğrul ŞAN yol almıştır…

Müzikte profesyonel yolculuk yapmayanlar ise;

Okuldan mezun olup, bir yandan öğretmenliklerini sürdürmüşler…

Bir yandan da bulundukları alanlarda ‘Mahalli Sanatçı’ olarak sanat çalışmalarını ihmal etmemişlerdir…

Sohbetimizi özele indirip kişileştirirsek;

Öğretmen Okulunda müzik dersi en önemli derslerin başında gelmesine rağmen, benim kulak algılarım ve müzik yeteneğim sıfırdı…

Kulakları çınlasın;

Sevgili öğretmenim Filiz SARGIN beni önce ‘ikmale’ bırakır…

İkmal Sınavlarına gelince de;

Sınavlara gire-çıka zor ezber ettiğim ‘Kuşlar Parçasını’ Mandolinle birazcık tıngırdatır öyle geçerdim bir üst sınıfa…

Ama tiyatro konusuna gelince;

Hiç tevazu yapmadan söyleyecek olursam, bu konuda çok iyiydim diyebilirim….

Örneğin, öğretmen okulunu bitirene kadar;

‘Karaların Memet’ oyunun da ‘Yangın Memet’ rolünü oynadım…

‘Söğütlü Köyün Öğretmeni’ oyununda ana karakter ‘delirtilen’ öğretmeni canlandırdım…

Ve yine Necati Cumalı’nın önemli oyunlarından ‘VUR EMRİ’ oyunda baş karakter olan ‘Halil’ rolüne can vermeye çalıştım…

Ve oynarken kendi kimliğimi unutup, o karakterleri yaşatmanın keyfini yaşadım…

Şimdi bu durumda;

Aradan kaç yıl geçerse geçsin…

Acımasız zaman akışı isterse bütün dağları üstüme yıkıversin…

Ben nasıl unuturum içselleştirerek içimde saklı tuttuğum o yılları!?

Örneğin görselde paylaştığım fotoğrafta ‘Vur Emri’ oyununda birlikte rol paylaştığımız arkadaşlar görünüyor….

Soldan-Sağa doğru;

Onbaşı rolünde Yaşar KOÇ

Baba rolünde; Eyüp ÖZBEK

Ana rolünde; (şimdi aramızda olmayan) Leman ŞENEL (Bu siyah-Beyaz görseli de onun anısını tazelemek için paylaştım.)

Ana karakter Halil Rolünde; Şaban KARAKAYA

Ağabeyim Veli rolünde; Mehmet ÖZCAN

Ablam Hacer rolünde; Serpil DOĞAN

Ve Bekçi rolünde; Tahsin DERVİŞOĞLU

Son söz;

Bizler Öğretmen Okulu mezunlarıyız…

1940 yılında açılan ve 1954 yılında kapanan;

Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerin ardılıyız…

Yani ‘eğitim üretim içindir’ felsefesinin savunanlarıyız…

Ez-cümle;

16 Mart’ı fırsata dönüştürüp, bizler anılarımızı tazeledik…

Ve anılarımızı tazelerken de sizlerin kafasını şişirdik…

Hoş görüle…

Hoş kalına…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM