Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
O BİR ATATÜRK DEVRİMCİSİYDİ KENTİMİZİN HANIMEFENDİSİYDİ
  • 0
  • 175
  • 22 Ekim 2020 Perşembe
  • +
  • -
Gitti…
O da gitti…
Hepimizi şaşırtarak,
Ve şaka yaparcasına;
O da bu dünyaya ‘veda’ etti…
Halbuki şu virüslü günler geçince;
Yine ‘sanat gecelerinde’ birlikte olacaktık…
Şiir dinletisi bitince;
Okunan şiirler üzerine yorumlar yapacaktık…
Olmadı be Aysel abla…
Vallahi bu hiç olmadı…
Bu sessizce yola çıkışlar;
Sana hiç-mi hiç yakışmadı!
Aaaaahh, ahh!…
Kusura bakmayın dostlar;
İnsan çok saygı duyduğu birisini kaybedince,
Sözcüklerin ayakları birbirine dolaşıyor…
Ve değil selamlaşmayı;
İnsan konuya nereden gireceğini şaşırıyor…
Hele bu sözünü etmek istediğiniz kişi;
Aysel Güneygil Akdağ gibi saygı duyulacak bir kişiyse..
Tepeden-tırnağa hanımefendiyse…
Tepeden-tırnağa insanlığa ve ülkesine sevdalıysa..
Tepeden-tırnağa Atatürk devrimleriyle donanımlıysa…
Ve en önemlisi de;
Kent kültürüyle-halk kültürünü buluşturup harmanlamışsa…
Ve işin daha kötüsü;
Bu ‘rol modellerden’ çevrenizde sadece birkaç tane kalmışsa;
Nasıl üzülmezsiniz bu değerlerin birer-birer kaybolmasına?
Evet;
Dün sonsuzluğa uğurladığımız ablamızın adı; Aysel Akdağ idi..
Bir zamanlar ‘Yeni Giresun’ gazetesinin imtiyaz sahibi…
Rahmetli Yusuf Zeki Akdağ’ın sevgili eşi;
Can, Caner ve Canan kardeşlerin sevgili anneleriydi…
Yağmur, Zeki Arda ve Emre’nin baba-anneleri..
Ve Giresun liseli Beden Eğitimi öğretmeni Nevin hanım ve (emekli) Şule hanımın kayınvalidesiydi Aysel Güneygil Akdağ hanımefendi…
Ancak Giresun’da onu tanıyanlar daha çok şu yönüyle daha iyi tanır;
(satışı yapılmadan önce) ‘Yeni Giresun Gazetesinin’ imtiyaz sahibiydi..
Daha önceleri 3 yıla tekamül eden bir öğretmenliği de vardır..
Bir dönem Cumhuriyet Halk Partisinin İlçe Başkanlığı yaptığı gibi aynı zamanda il yönetiminde görevlerde üstlenmiştir.
Başka?
Aysel Akdağ hanımefendi bir yandan kendi özgül işlerini yürütürken, bir yandan da sivil örgütlerde görev alıp, toplumsal çalışmaların en ön saflarında yer alanlardandı…
Başka?
Giresun merkezde hangi kültürel ve sanatsal etkinlik yapılırsa yapılsın…
Dışarıdan hangi tiyatro, müzik ve sanat gurubu gelirse gelsin;
Aysel Akdağ hanımefendiyi mutlaka ve mutlaka o salonun antresinde veya salonun bir köşesinde oturmuş ve program izlerken görürdünüz…
Saymadım ama…
Şahsen benim organize ettiğim tiyatro ve sanat gecelerinin hepsine Aysel Akdağ gelip izlerdi…
Sunumunu yaptığım ‘şiir dinletisi’ programlarına ha keza öyle…
Kısacası;
Sohbetimizin ‘giriş’ bölümünde de ifade ettiğim gibi bir insan ‘tepeden-tırnağa’ kültürel donanımlara sahipse; elbet bu gerçeğin altında ‘sanatsal yaşamın içinde’ yer almasındandı…
Bu bizleri üzen hüzünlü sohbeti özetleyerek sonlandıracak olursak;
21 Ekim tarihinde aramızdan ayrılan Aysel Güneygil AKDAĞ…
Doğma-büyüme Giresunluydu…
Atatürk ilkelerine ve cumhuriyete sevdalıydı…
Akıldan ve bilimden yanaydı…
Yobazlığa ve gericiliğe oldum-olası düşmandı…
Kendi öz-eleştirisini yaptığı için, eleştiri hakkını da korkusuzca kullanırdı…
Toplumcu şairlerin hepsini çok severdi ama…
Daha çok Nazım Hikmet’e hayrandı…
Onun için Nazım’ın özlem kokan şu dizeleriyle uğurlamak istiyorum bende Aysel Akdağ ablamızı;
“memet
karşı yaka memleket,
sesleniyorum varna’dan,
işitiyor musun?
memet! memet!
karadeniz akıyor durmadan,
deli hasret, deli hasret,
oğlum, sana sesleniyorum,
işitiyor musun?
memet! memet!….”’
———————————–
Güle güle git Aysel abla..
Güle güle git…
Yolların ışık;
Mekanın cennet olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM