OHAL kararnameleri süreklilik kazanıyor…

OHAL kararnameleri süreklilik kazanıyor…

 

Tartışmalı bir referandum yaşadık. Referandum sonuçlarına hukuki itirazlar devam ediyor.  AİHM’ne de başvuru gündemde…

Yasanın açık hükmüne rağmen YSK’nın referandum günü almış olduğu karar, hukuk dili ile ‘tam hukuksuzluk’ niteliğindedir.

Buna rağmen Danıştay, CHP’nin müracaatını reddetti!..

CHP, Danıştay’ın ret kararına, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunda itiraz etme hazırlığı yaptığını parti avukatı Atilla Kart tarafından açıklandı.

Belki daha sonra Anayasa Mahkemesine de gidilecek. Oradan da beklenen sonuç alınamaz ise AİHM’nin yolu görülüyor.

Yargının siyasallaştığı gerçeği göz önüne alındığında, iç hukukta sonuç alınacağını sanmıyorum.

AİHM nasıl bir karar alır bekleyip göreceğiz.

O zaman iktidar çevreleri, “CHP ülkemizi yurt dışında şikâyet ediyor” diye halka propaganda yapacaktır.

Ancak iç hukuk yollarının tükenmiş ise,

Yapılan hukuksuzluk giderilememiş ise,

Anayasamızın 90. Maddesi de var ise;

Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’da üç defa AİHM’de Türkiye aleyhine dava açmış ise,

Elbette tartışmalı referandumu CHP’nin de AİHM’ne götürme hakkı vardır.

Uluslararası hukuk normlarına göre alınacak kararlara uymakta iktidarın görevidir.  Öyle “Eyy AİHM” demek biraz zor!

***      ***

Şu bir gerçek ki;  demokrasilerde OHAL döneminde seçim ve referandum olmaz.

Olursa tartışmalı olur.

Nitekim yaşanan tartışmaların bir nedeni de OHAL döneminden kaynaklanmaktadır.

Güneydoğu’da alınan sonuçlarda OHAL etkisi bir gerçektir.

Mühürsüz pusulaların daha çok Güneydoğu’da görülmesinin arkasında da OHAL vardır.

Kamu görevlilerinin seçmenlere baskısının arkasında da OHAL yetkileri vardır.

Valilerin ve kaymakamların muhtarlar üzerinden çeşitli baskılarla “evet” çalışması yapmasının arkasında da OHAL’den aldıkları güç vardır!

Zaten referandum bilerek OHAL yönetiminde yapılmıştır.

Demokrasi dışı bir dönemde demokrasicilik oynanmıştır.

***     ***

OHAL dönemlerinde Anayasamıza göre Bakanlar Kurulunun KHK çıkarma yetkisi vardır.

Çıkarılan KHK’lar yine Anayasamıza göre OHAL ilanına neden olan konularla sınırlı olmalıdır.

KHK’lar Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe girer. Aynı gün TBMM’nin onayına sunulur. OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler ile ilgili olarak AYM’ ne iptal başvurusu yapılamaz.

Fakat KHK’lar TBMM’de onaylanır ve kanunlaşırsa iptal amaçlı olarak AYM başvurusu yapılabilir.

Yaşadığımız OHAL döneminde de Bakanlar Kurulu çok sayıda KHK çıkarmıştır. Bunlar TBMM’de görüşülmektedir.

Referandum sürecinde kamuoyunun çok dikkatini çekmeyen bir konu var.

OHAL yönetiminde yapılan anayasa değişikliği ile ilgili referandum kampanyasında; daha ziyade 18 madde üzerinden tartışmalar yürütüldü.

Daha doğrusu iktidar bu 18 maddeyi de kamuoyu önünde tartışmadı. Maddelerin içeriğini halkın gözünden kaçırmak için çaba harcadı. Dikkatleri başka noktalara çekmeye çalıştı.

“Hayır” çalışması yapanlar halka 18 madde ile ilgili gerçekleri elden geldiğince anlatmaya çalıştılar.

Oysa referanduma sunulan 18 maddelik paketin bir de geçici maddeleri vardı. O maddeler kamuoyunda hiç tartışılmadı. Adeta kamuoyundan kaçırıldı.

Geçici maddelerin “F” bendinde yer alan şu ifadeler son derece önemlidir.

“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152’nci ve 153’üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur.”

Referandum yürürlüğe girdiği zaman;

OHAL kalkmış olsa dahi KHK’lar geçerliliğini sürdürecektir.

OHAL döneminde hazırlanmış olan tüzükler geçerliliğini sürdürecektir.

Bakanlar Kurulu ve Bakanlar tarafından çıkarılan yönetmelikler de geçerliliğini sürdürecektir.

Bu ne demektir?

Ülkemiz uzun bir süredir OHAL ile yönetilmektedir.  Üç ay daha uzatıldı. Böylece OHAL yönetimi bir yılı bulmuş olacaktır.

Daha da uzatılacağı beklenen bir durumdur.

Belki de 2019 yılına kadar OHAL ile yönetileceğiz.

OHAL bitecek, bu defa referandum yürürlüğe girecek. Böylece KHK’lar geçici maddeye göre süreklilik kazanmış olacak.

Bu durum demokrasi açısından kabul edilebilir bir durum değildir.

Zaten ülkemiz adım adım demokrasiden uzaklaştırılıyor.

‘Parti devleti’ kuruluyor!

OHAL yönetimi ve referandum bu amaç içindir.

YSK kararının arkasında da bu amaç vardır. Yasa açık ve emredicidir. Buna rağmen YSK açıkça yasaları çiğnemiştir.

Siyasal gücün etkisi altında karar vermiştir.

KHK’lar tartışmalıdır. Bazıları OHAL ile ilgili değildir.

Geçici maddelerin “F” bendine göre OHAL bitse dahi geçerliliğini sürdürecektir. Bu durum ülkemizin sürekli bir OHAL yönetimi ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Boşuna mı “Yeni Türkiye’yi sıfırdan yeniden kuracağız” açıklaması yapıldı.

O hedeflenen “yeni Türkiye”, otoriter bir ‘parti devletidir.’

Zor bir süreç ülkemizi bekliyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?