Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bazı TV haberlerinde belki duymuşsunuzdur..
Belki de ulusal gazetelerimizin ön sayfalarında ve bazıların da ikinci veya üçüncü sayfalarına sıkışmış şöyle bir haber vardı;

“Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın çocuklar arasında yaygınlaştırmaya çalıştığı okçuluk sevdasını robot yarışmasına taşıdı.”

Durun…
Daha birinci paragrafı okur-okumaz;
Hemen kaşlarınızı çatıp, yüzünüzü-gözünüzü buruşturup ve dişlerinizi gıcırdatmaya başlamayın..

Azcık sabredin…
Özet olarak haberin asıl can alıcı ve alkış tutmamız gereken kısmını da sizlerle paylaşayım da; ondan sonra nasıl bir tepki gösterecekseniz ondan sonra gösterin…

Buyurun..
Haberin devamını yine birlikte okuyalım;

“MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’nün bu yıl düzenleyeceği robot yarışmasında ‘Tozkoparan’ kategorisi yer aldı.
Bakanlık öğrencilerden ok atan robotlar istedi.
Bilal Erdoğan, Okçular Vakfı’nın mütevelli heyetinde yer alıyor.”

Ne olur sinirlenip de beni yarı yolda yalnız bırakmayın…
Bir paragraf daha kaldı…
Onu da sizlerle paylaşayım da, ondan sonra ne yaparsanız yapın!
Üstelik haberin hepsini yazmıyorum inanın bana..
Mümkün olduğu kadar özetleyerek yazıyorum bu kutlu haberi!

Devamı özetle şöyle;
“MEB’in 8-10 Nisan’da Şanlıurfa’da teması ‘Göbeklitepe’ sloganı ve ‘Ahican Tarihin Sıfır Noktasında’ olarak düzenleyeceği uluslararası robot yarışmasında bu yıl okçu robotları da yer alacak.” diye belirtiyorlar…

Şimdi (bu sayfanın tiryakilerinin dışında) birileri ortaya çıkıp;
“Ne güzel işte”
“Bizim çocuklarımız da dünya teknolojisine ayak uydurmaya çalışıyor ve robot yapan dünyalılar arasında yer almaya çalışıyor” diyebilirler…
Ve üstelik böyle düşünüyorlarsa da haklıdırlar…
Haksız da sayılmazlar…

Ancak ben illada bir munzurluk çırakıp ve hınzırca düşüneceğim ya!..
Örneğin; niye başka işlevsel görevler yapan robot değil de ‘ok atan’ robot yapılması düşünülüyor?

Bunun gerekçesini de şöyle ileri sürüyorlar;
“Gençlere okçuluk sporunu sevdireceğiz” diyorlar.
“Osmanlı geleneğimizi unutmak istemiyoruz” diyorlar.
Ve buna benzer gerekçe ileri sürüyorlar…

Ancak nasıl düşünürlerse düşünsünler…
Nasıl bir gerekçe ileri sürerlerse sürsünler…
Beni hınzırca ve art niyetli düşünmekten alıkoyamıyorlar!

Şöyle ki;
“Milli Eğitim bakanlığı eğitimin bütün sorunlarını çözdü de sıra Meslek liselilere robot yaptırmaya mı geldi?” ”

“Milli Eğitim bakanlığı ‘atanamayan öğretmenlerin’ sorunlarına bir çözüm buldu da; sıra şimdi ‘ok atan robot yarışmasına mı geldi?”
Vesaire vesaire..

Hani -atanamayan öğretmenleri- bütçe yetersizliğinden dolayı atayamadıklarını ileri sürüyorlar da onun için böyle diyorum…

Hani ’emeklilere verilen bayram harçlıkları bütçeye yük olmaya başladı” diyorlar da, onun için böyle düşünüyorum…

Hani -emeklilik yaşı gelmesine rağmen- paramı-pulumuz yok diye ‘Yaşa Takılanlar’ varda, onun için böyle saçmalayıp duruyorum!

Kim bilir belki de gerçekten saçmalıyorumdur…
Neden derseniz?
Önümüzdeki Nisan ayında yapılacak olan robotların yetiştirilmesi için bütün ekonomik harcamaları sevgili prensimiz Bilal Erdoğan bu organizasyonun içinde de dahli olduğu için paraları ‘Okçuluk Vakfımız’ ödüyordur…

Neden olmasın?
Kurulduğu günden bu yana en büyük yardımlar bu anlı-şanlı güzide vakfımıza yapılmıyor mu?
Bundan önceki İstanbul Belediye yönetiminin 16,6 trilyon lira yardım yaptığını ne çabuk unuttuk…

O günden-bugüne kadar 16.6 trilyonluk paranın üzerine daha ne kadar para ilave edenler olmuştur orasını da biz bilmeyiz…
Bilse bilse bir Okçuluk Vakfımızın sahibi ve birde Allah bilir!…

Özetleyerek sonlandıracak olursak;
Okçuluk sporumuzu geliştirerek, gençlerimiz ve öğrencilerimiz ‘Hedef Tahtasında’ tam ortadan 12’yi ne zaman vururlar onu pek bilemem ama;

Ülkeler arası “Eğitim Hangi Ülkelerde Yerlerde Sürünüyor” diye bir yarışma düzenlense, sadece bizim ülkemizin 12’den vuracağımızı adım gibi biliyorum!

Ve sözü daha fazla uzatmadan da;
Şimdi söz sırasını sizlere bırakıyorum..

Buyurun şimdi söz sırası sizin…
Ne söyleyecekseniz söyleyin…