Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Sizlerde mutlaka duymuşsunuzdur ya…
Sayın cumhurbaşkanımız;
Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de Engelli Memur Atama Töreninde yaptığı konuşmada evlilik konusuna değinerek;

“Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30’u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya? Evlilik dışı hayat biçimi özendirilmeye çalışılıyor. Aman bunlara dikkat edin.” dedi..
Ve dinleyenleri tarafından da büyük alkış aldı…

Söz konusu evlilik olunca, nasıl alkışlanmasın birader…
Her delikanlının düşleri sevdiği kızla bir an önce evlenmekle süslü…
Her genç kızın pembe düşleri bir an önce beyaz gelinliğini giyip ve telli duvağını takmakla süslü…

Öte yandan ekonomik sıkıntılar nedeniyle “hayırlısıyla şu oğlanı veya kızımızı evlendirip, düğününü bir yapsak ve ölmeden bir an önce mürvetlerini görsek” hayalleriyle süslü ana babanın…

Ama gel gör ki;
Genç delikanlı veya genç kızımız en iyi üniversiteleri bitirmesine rağmen hala işsiz…

Üniversiteyi bitirdi-bitireli aylardır iş arıyor…
Yıllardır -hangi iş olursa olsun- iş kuyruğuna giriyor…

Yani, saygıdeğer cumhurbaşkanımız sizinde tahmin edeceğiniz üzere hala babasının ve anasının verdiği harçlıkla geçiniyor…

Şimdi kalkıp da nasıl evlensin işsiz-güçsüz bu delikanlı…
“Geç kalmadan evlenin” demesi kolayda…
İşi-gücü olmayan delikanlı evlenince nasıl geçindirecek evini barkını?

Sizlerinde tahmin edeceği üzere bir insanın işi olmayınca parası da olmuyor…
Parası olmayınca, herkesin oğlu-kızı gibi şöyle gönlünce düğün-dernekte yapamıyor…
Hatta bırakın düğün-dernek yapmayı, evlenmek istediği kişiye bir nişan yüzüğü takacak para bile bulamıyor…

Sayın cumhurbaşkanım,
Saygıdeğer büyüğümüz,
Yani kısaca demem o ki;

Sizler her ne kadar iyi niyetinizi kullanarak “bir an önce evlenin, geç kalmayın” deseniz de…
Gazın ayağı sizin bildiğiniz gibi değil!
Bizim buralarda söylenen bir halk deyimi vardır;
“Kadın tuz” deyince “.ötün vız” demeyecek!

Yani evin gündelik gereksinimini karşılayacaksın…
Eşine, çoluğuna-çocuğuna kepaze olmayacaksın…

Yoksa kim istemez zamanı gelince evlenmeyi..
Kim istemez bazılarının çocukları gibi ihtişamlı düğün salonları kiralayıp havada yeşil dolarları saçmayı…
Kim istemez, zamanı gelince çoluk-çocuğa karışmayı…

Ama olmuyor işte…
Bizim gençlerimiz -eskiden olduğu gibi- zamanında evlenemiyor.
Çünkü babası herkesin babası gibi zengin değil..
Çünkü genç delikanlının veya genç kızımızın henüz bir işi yok…
Eh, işi olmayınca geleceğe dair herhangi bir güvencesi de yok…

E, şimdi nasıl evlensin bu gariplerim sayın cumhurbaşkanım?
Evlilik çağları geçmesine rağmen nasıl bir yuva kursunlar?

Evlenince nur’mu yiyecekler?
Yani neyle ve nasıl geçinecekler?
Bari bunun yolunu-yöntemini söyleseniz de, onlarda sizin bu güzel önerinizi yaşamın pratiğine geçirseler…
Öyle değil mi ama?

Yoksa şairin dediği gibi;
“Cep delik, cepken delik” vaziyette…
Kimse bu ‘evlilik’ işine cesaret edemez…

Saygıdeğer cumhurbaşkanım,
İşinizin-gücünüzün başınızdan aşkın olması nedeniyle…
Veya danışmanlarınızın sizlere doğru bilgeler vermemesinden kaynaklanmış olacak…

Ülkemizde 2 milyona yakın genç üniversite mezunu olmasına karşın, hala sokaklarda işsiz-aşsız bir şekilde dolaşıyor…
Nerede bir ‘iş ilanı’ görse, o kurumun kapısında yatıp kalkıyor.
(Belki danışmanlarınız söylememiştir diye düşünüyorum)
‘Atanamayan Öğretmen’ sayısı 460 bini buldu ve geçiyor…

Saygıdeğer cumhurbaşkanım,
Belki sizi doğru bilgilendirmiyorlar diye düşünüyorum…
Bugün elinde iki tane üniversite diploması ve üç tane ‘Yüksek Okul’ diploması olmasına rağmen iki öğün yemek parasına garsonluk yapan kızlarımız ve delikanlılarımız var…

Bana biraz komikçe geliyor ama…
Şimdi bu işsiz, parasız-pulsuz gençler nasıl evlensinler Allah aşkına?
Neyine güvenip de bir yuva kursunlar?

Yoksa bir işleri-güçleri olsa; onlarda istemez mi evlenmeyi?
Onlarda istemez mi bir an önce çoluk-çocuğa kavuşmayı?
Hı, istemezler mi?

Sözün kısası;
Saygıdeğer cumhurbaşkanımız,
Her şeye muktedir olan değerli büyüğümüz,
Sizler sabah-akşam iş arayan gençlerimize çalışacakları bir iş olanağı sağlayın…
Eğer bu gençler sizin dediğiniz yaşta evlenmezlerse birer birer tutuklatıp kodese tıkın onları!
O zaman size hak vermezsem tövbe şart olsun!

Siz bu gençleri boşta gezmekten kurtarın ve eğer onlar yine evlenmezler ve çoluk-çocuğa karışmazlarsa yazıklar olsun onlara!
Üstelik bu kez vicdanım sızlarsa onlara iki gözüm önüme dursun!

Son söz;
Umarım sözünü ettiğim gençlerde benim gibi düşünüyordur.
Bu duygularla;
Hoş kalalım,
Hoşça kalalım,
Sağlıkla kalalım,
En önemlisi de;
Umutlarımızı hepten tüketip,yine de umutsuz yaşamayalım..