Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ÖNCE TURKUAZ FORMA GİYDİRİLİYOR ŞİMDİ DE BİZİM ÇOCUKLAR DENİLİYOR 
  • 0
  • 227
  • 16 Haziran 2021 Çarşamba
  • +
  • -

Bu neyin nesidir?

Kimlerin eseridir?

Vallahi akıl, sır ermiyor…

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sohbetimiz;

Milli Futbol Takımımız üzerine olacak…

Ancaaak;

Ben her ne kadar -eski alışkanlıklarımı- sürdürerek ‘Milli Takım’ ifadesi kullansam da…

Günümüzde artık ‘Milli Takım’ ifadesi kullanılmıyor…

Ve onun yerine daha çok ‘Bizim Çocuklar’ deniliyor…

Eh, hani serde ‘eski kafalılık’ var ya…

Bende ne zaman “Bizim Çocuklar” ifadesini duysam;

Birdenbire aklıma Amerikalıların bizim 12 Eylül darbecileri için söylediği;

“OUR BOYS DİD İT” sözü aklıma geliveriyor…

Yani bizim dilimize çevirerek söyleyecek olursak;

“Bizim çocuklar başardı” sözünü anımsayıveriyorum…

Sevgili dostlar,

Değerli okurlar…

Sizlerde çok iyi anımsayacaksınızdır diye düşünüyorum…

Bundan yaklaşık 13-14 yıl önce Milli Futbol Takımımızın forma rengini ‘Turkuaz’ renk yaptılar…

Ve şimdi de ‘Milli Takım’ ifadesini kullanmaktan vazgeçip;

“Bizim Çocuklar” demeye başladılar…

Bu neyin nesidir?

Kimin düşüncesidir?

Daha doğrusu bizim bilmediğimiz bir yenilik midir?

Şimdilik neyin-ne olduğunu bilmiyoruz…

Ama biz ileri yaşta olanlar…

Yani bu gelişmelere ayak uyduramayanlar şunu çok iyi biliyoruz ki;

“Milli” sözcüğü bir zamanlar çok büyük bir öneme sahipti…

Yani, sadece futbolda değil…

İster bireysel, ister ‘takım’ sporlarında olsun…

Kısacası hangi spor dalında olursa-olsun;

Her sporcunun gönlünde ‘milli’ olma hayalleri yatardı…

Ve o sporcular ki;

Kırmızı-beyaz formanın üzerinde bulunan ay-yıldızlı formayı giyebilmek için can atardı…

Ve bu ‘milli formayı’ da her önüne gelenin giymesi yasaktı…

Yani, o formayı özgürce giyebilmeniz için ‘milli sporcu’ olma şartı vardı…

Ki, geçmişte bizlerde futbol oynarken -kendimizce- yastığa başımızı koyunca ‘milli’ olabilmenin düşlerini kurardık…

Geçici de olsa…

Bir kerecik de olsa…

Milli formayla resim çektirebilmek için can atardık…

Ve bu zapt-edilemez, bir türlü gem vuramadığımız isteklerimizi sanal olarak gerçekleştirebilmek içinde, ya Ankara Gençlin Parkına gidince ‘ay-yıldızlı forma maketinin’ arkasına geçer resim çektirirdik…

Ya da bir fuar gezisinde yine ‘maket fotoğraflarla’ milli olurduk…

Yani, kısaca demem o ki;

Eskiden ‘ay-yıldızlı’ formanın da, al-beyaz bayrağında bir değeri ve kutsallığı vardı…

Ve ‘ay-yıldız’ bizim ortak paydamızdı!

Öyle günümüzde olduğu gibi mitinglerde, tribünlerde önce sallanır ve daha sonra üstüne oturulmazdı…

Bayrak sallama işi bitince çöpe atılmazdı…

Peki bugünlere nasıl gelindi?

Doğrusunu söylemek gerekirse o kadar da çok zor gelinmedi…

Bu davranışları kazanabilmek için daha çok ‘batılılara’ özenildi…

Anımsar mısınız bilmem…

Hülya Avşar isimli bir sanatçımız sahne üzerine doldurulmuş ay-yıldızlı balonları tekmelemişti de, üzerinde fazla durulmamıştı…

Eh, mademki bayrağımızın simgesi olan ‘ay-yıldızlı’ balonlara tekme atmakla bir şey olmuyor…

O zaman mayo ve donlarımızın arkasına, önüne, yanına da ay-yıldız yaptırıp giyebiliriz diye düşünülmeye başlandı…

Sıkıldınız mı?

Neden sıkıldınız?

Sohbetin uzamasından mı, yoksa ay-yıldızlı simgelerin gün geçtikçe değerini yitirip, dibe vurmasından mı canınız sıkıldı?

Eh, mademki canınız sıkıldı…

Sözü daha fazla uzatmadan bitirelim o zaman…

Ancak bitirmeden önce şunu da anımsatmak isterim;

Yarın saat; 19.00′ da Azerbaycan-Bakü Olimpiyat Stadında “Milli Futbol Takımımızın” (pardon) “Bizim Çocukların” Galler maçı var.

İtalya’da birinci maçımızı kaybettik ama…

Amerikalıların 12 Eylül darbecileri için söylediği ifadeyle söyleyecek olursak; “OUR BOYS DİD İT” olur..

Yani bizim dilimize çevirirsek;

“Bizim çocuklar başardı” sevincini paylaşalım dileğimle;

Hoş kalın,

Hoşça kalalım.

Yarın akşam;

Yaşanacak sevinci birlikte yaşayalım…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM