Parti devleti

Parti devleti

YSK,  “tam kanunsuzluk yok” diyerek referandum sonuçlarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan artık kurucusu olduğu partiye üye olabilir.

Nitekim yarın AKP’ye üye olacak.

Ardından 21 Mayıs günü olağanüstü kongre toplanacak ve Cumhurbaşkanı AKP Genel Başkanı olacak.

Ve partili cumhurbaşkanlığı dönemi başlayacak.

Oysa seçildiği zaman TBMM’de tarafsız kalacağı üzerine yemin etmişti. Şimdi o yemin unutulacak ve Cumhurbaşkanı iki şapkayı birden taşıyacak.

Ülkemiz yeni fiili durumlara hazır olsun…

***      ***

Cumhurbaşkanı partili olurda, başkaları olmaz mı?  Elbette olur. CHP’li Barış Yarkadaş’ın kamuoyuna açıkladığı önemli bir konu var.

Partili Cumhurbaşkanlığından sonra şimdi de partili yargı dönemi başlıyor.

Mülakatla hâkim ve savcılık hakkı kazananların listesi incelendiğinde, bir gerçek ortaya çıkıyor.

Sınavı kazanan hâkim ve savcıların çoğu AKP’nin üyesi olan avukatlar.

Kimisi il-ilçe yönetim kurulu üyesi,

Kimisi kadın kolları başkanı ve Belediye Meclisi üyesi,

Kimisi milletvekili adayı,

Kimisi parti üyesi…

Şimdi hepsi mülakat sonucu ‘başarılı’(!) bulunarak hâkim ve savcı oldular.

Sayıları sekiz yüz kişiyi bulan bu isimler partilerinden ve görevlerinden istifa edecekler, hâkim ve savcı olarak göreve başlayacaklar!.

Ne diyordu referanduma sunulan 18 maddelik paketin ilk maddesi;

“Yargı tarafsız ve bağımsız olacak.”

Cumhurbaşkanı ne kadar tarafsız ise göreve başlayacak hâkim ve savcılarda o kadar bağımsız olacaklardır!

Partili Cumhurbaşkanlığı sonrasında şimdi de partili yargı dönemi başlıyor.

HSYK üyelerini de partili Cumhurbaşkanı seçecektir.

Anayasa Mahkemesi üyelerini de partili Cumhurbaşkanı belirleyecektir.

Verecekleri kararlarda ‘tarafsız’ ve ‘bağımsız’ olmayacaktır.

Tıpkı YSK’nın yasanın açık hükmüne rağmen “mühürsüz pusulalar da geçerlidir” kararı gibi…

***     ***

Sadece yargı mı iktidarın etkisi altında olacaktır? Elbette hayır. Referandum sürecinde pek çok kamu görevlisinin “evet” için çalıştığının haberleri medyaya yansıdı.

Pek çok Vali partili gibi davrandı.

Pek çok Kaymakam partili gibi davrandı.

“Evet” çalışması yaptılar…

Özellikle Güneydoğu’da muhtarlar ve aşiretler ile toplantılar yaptılar.

21 Mayıs sonrası bu durum, daha belirgin bir hâl alacaktır.

Partisinin genel başkanı da olacağından, AKP’nin TBMM grubunu daha kolay denetim altına alacaktır.

Bakanları tek başına belirleyecektir.

Vali ve Kaymakamları da şimdiden tek başına belirleyecektir.

Kendisi taraflı olacağı için, atayacağı tüm kamu görevlileri de partili gibi görev yapacaklardır.

Aksi durumda makam ve mevki gider!

***      ***

Cumhurbaşkanı partili oluyor. Yargı partili oluyor.  Valiler ve Kaymakamlar partili oluyor. Müdürler partili oluyor…

Özetle parti devleti oluyoruz.

Zaten anayasa değişiklik paketi ile amaçlanan da bu idi…

21 Mayıs sonrası parti devleti için hızlı adımlar atılacaktır.

Anımsayalım,

İktidar sürekli olarak tek parti dönemini eleştiriyor.

“Milli şef” dönemine sert eleştiriler getiriyordu.

Şimdi o eleştirdiği dönemlerden daha katı bir parti devleti yapısı kuruyor.

***      ***

Yandaş medyada ve AKP içinde yaşanan tartışmalarda dikkat çekiyor. Cem Küçük aracılığı ile başlayan tartışma giderek büyüyor.

Star Gazetesi yazarı olan Cem Küçük, “Ak Parti’nin radikal İslamcılarla, Mavi Marmara’daki manyak tiplerle yolunu ayırması lazım” sözleri ile başlayan tartışma sürüyor.

“Manyak tipler” suçlaması yargıya taşındı.

Bu tartışmaların Star Gazetesinden Ahmet Taşgetiren ile Türkiye Gazetesinden Yıldıray Oğur’un yazılarına son verilmesine yol açtığı haberleri var.

Yandaş gazeteciler gibi kimi AKP’li siyasetçiler arasında da ciddi tartışmalar yaşanıyor.

Bu duruma son örnek, Bülent Arınç ile Mehmet Metiner arasında yaşanan tartışmadır.

Bu tartışmaların nedeni nedir?

AKP, ‘ustalık’ döneminden sonra yeni bir sürece evrilmektedir. Bu yeni dönem 3. Evredir…

AKP, yeni döneme uygun yeni bir yapılanma içindedir.

15 Temmuz ve referandum sürecinde yaşanan kırılmalar var.

O kırılmalar sancılar da yaratmaktadır.

Bir yandan yaşanan kırılmalar, öte yandan partili cumhurbaşkanı olarak güçlenen Erdoğan’a yakın olma çabaları bu tartışmaların nedenidir.

Boşuna mı Mehmet Metiner, Bülent Arınç’a verdiği yanıtta, “Beni Adıyaman’da 2. Sıraya reis yerleştirdi” dedi…

21 Mayıs sonrası gerek yandaş medyada, gerekse siyasette yeni ve ilginç gelişmeler yaşanabilir.

Ne de olsa parti devletine uygun yandaş kalemlere ihtiyaç var.

Ve biat eden siyasetçilere…

Gerisini tasfiye etmek kolaydır.

Yafta hazır… Yaftala gitsin.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?