Rakamlar gerçeği söylüyor

Rakamlar gerçeği söylüyor

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Habertürk’de Veyis Ateş ile yaptığı programda; çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemlerinin ardından, yeni dönemin isminin ‘büyük ustalık’ dönemi olduğunu açıkladı.

Daha sonra ‘büyük ustalık’ yerine ‘baş ustalık’ olarak değiştirildi.

Demek ki yeniden seçilirse ülke ‘baş usta’ ile yönetilecek!

Herkes bilir ki işletmeleri ‘ustabaşı’ yönetmez. Günümüzde CEO adı verilen yöneticiler dev şirketlerin yöneticiliğini yaparlar.

Ustabaşı olarak çalışanlar da CEO tarafından yönetilir! O zaman sormak gerekiyor. CEO kim?

Egemenlik milletin olduğuna göre CEO millettir.

***

Aslında Erdoğan bu ifadesi ile 16 yıldır süren iktidar dönemlerini isimlendirmektedir. İlk dönem ‘çıraklık’, ikinci dönem ‘kalfalık’, üçüncü dönem ‘ustalık’ dönemi olarak kendi gelişimine de vurgu yapmaktadır.

Şimdi bu dönemleri rakamlar ile izah edelim.

Erdoğan’ın ‘çıraklık’ dönemim dediği dönem 2003 yılında Başbakan olarak göreve geldiği ve 2007 seçimlerine kadar geçen dönemdir.

15 Mart 2002 tarihinde başlayan ‘çıraklık’ döneminin başına dolar 1.63 TL’dir.

15 Temmuz 2007 tarihine kadar süren bu dönemde, gerek ABD ile gerekse AB ile olan iyi ilişkiler ekonomiye olumlu yansımıştır.

‘Kalfalık’ dönemi 12 Haziran 2011 tarihine kadar sürmüştür. Dönemin bitiminde ise dolar fiyatı, göreve geldiği 2003 Mart ayı seviyelerine yükselmiştir. 2011 Haziran ayında dolar 2.64 TL’dir.

‘Ustalık’ dönemi iki aşamalıdır.

Teki başbakanlık dönemidir. Teki de cumhurbaşkanlığı dönemidir.

14 Haziran 2018 seçimleri ile ‘ustalık’ dönemi sona erecektir. Ve dolar şu an 4.55 TL olarak piyasalarda işlem görmektedir.

Dikkat ederseniz dolar ‘ustalık’ döneminde zirve yapmıştır.

***

‘Çıraklık’ döneminde ülkemizin toplam dış borcu 135 milyar dolar idi. ‘Ustalık’ döneminin sonuna geldiğimiz bugünlerde ise toplam dış borcumuz 453 milyar dolar olmuştur.

Ve dış borç stokumuz on dört yıl sonra milli gelirimizin yarısını aşmıştır.

Ayrıca alınan borçların faizleri de giderek artmaktadır.

Ülkemiz,2018 yılında 9 milyar 438 milyon doları faiz olmak üzere, toplam 64 milyar 787 milyon dolar dış borç ödeyecek.

Bu dış borcun yanında ise 500 milyar Lirada iç borç bulunmaktadır.

Ve bu borçlarında anapara-faiz ödemeleri olacaktır.

Ekonomik göstergeler bu ödemeyi yapacak güçte değil.

2002 yılında cari açık 626 milyon dolar iken bugün 50 milyar doların üzerine çıkmıştır.

‘Ustalık’ dönemi hem dış borcun, hem de cari açığın en çok arttığı dönem olmuştur.

‘Çıraklık’ döneminde yurt dışından saman ithal etmiyorduk. Canlı hayvan, et ithal etmiyorduk. Gıda ürünleri ithal etmiyorduk.

Kendi tohumlarımızla tarlalarımızda ekip dikiyorduk.

Henüz ‘Tohumculuk Yasası’ çıkarılmamış ve İsrail’e bu açıdan bağımlı hale getirilmemiştir.

‘Ustalık’ dönemi biterken geldiğimiz durum içler acısıdır.

Üretmeyen bir ülke ile karşı karşıyayız.

Polonya’dan gelen ‘deli dana’ hastalığı olan etleri halkımıza yedirmiyorduk!

‘Çıraklık’ dönemi yıllarında elimizde SEKA fabrikaları vardı. Telekom vardı. TEKEL vardı. TÜPRAŞ vardı. PETKiM vardı. SÜMERBANK vardı. Şeker Fabrikaları vardı.

‘Ustalık’ dönemi sonuna gelirken bu kuruluşların hiç birisi yok!

Cumhuriyetin birikimleri 15 yılda ‘babalar gibi’ satıldı. 60 milyar dolardan fazla gelir elde edildi.

Tam bir mirasyedi dönemi yaşandı.

Yoksa ‘ustalık’ diye bu başarılara mı(!) deniyor?

***

Enflasyon rakamlarına baktığımızda, işsizlik rakamlarına baktığımızda, devletten sosyal yardımlar alarak geçimini sağlamak zorunda olanlarda ki artışa baktığımızda ‘kral çıplaktır.’

Gelir adaletsizliğine baktığımızda da durum içler acısıdır.

Rakamların dili ‘ustalık’ dönemine işaret etmiyor!

Şimdi bir de ‘baş usta’ olacağım diyor.

Yaptıkları yapacaklarının göstergesi olarak bakılırsa, ‘baş usta’ olduğu zaman yaşayacaklarımız ortadadır.

Ekonomide, eğitimde, dış politikada, sağlık alanında…

Övündüğü tüm hizmetler geçiş garantili, hasta garantili olarak şirketlere yap işlet modeli ile yaptırılan yatırımlardır.

Ve anlaşma dolar üzerindendir. Hazine garantisi de dolar üzerinden ödenmektedir. Geçen de geçmeyende o bedeli ödemektedir.

Hastanede yatanda yatmayan da ödemektedir. Hasta da, sağlıklı da ödemektedir.

Yapılan ‘Deli Dumrul’ örneğidir.

Yapılan ‘Bolu Beyi’ örneğidir.

‘Ustalık’ dönemi bu ise CEO onu ‘baş usta’ yapmaz!

Tamam, artık der…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?