ORDULU VE GİRESUNLULAR KABAKÇI VEYA SIRGANCILAR

ORDULU VE GİRESUNLULAR KABAKÇI VEYA SIRGANCILAR

Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bundan 95-96 yıl önce Giresun ile Ordu ili kasaba idi…
Giresun 1923
Komşumuz Ordu ise 1924 yılında il statüsüne kavuştu.

Ordu ve Giresun’un üretim biçimi yıllardır benzeş ve aynıdır.
Eh, üretim biçimi aynı olunca, haliyle yaşamın diğer alanları da benzeş oluyor haliyle…

Tarım kültüründen alında denizcilik kültürüne kadar…
Yayla-Cenik kültürünün birbirine benzeş olmasına kadar…
Düğün geleneklerinin birbirine benzemesi…
Cenazede yakılan ağıtların aynı yöre ağzıyla dizilmesi!
Küçücük ayrıntıları hesaba katmazsak, mutfak kültürünün aynı olması…
Vesaire, vesaire…
En kestirme yoldan ifade edecek olursak;
Ordu ile Giresun yöresinin insanı aynı tarların ve aynı bahçenin ürünüdür!
Ve aynı derenin balığı ve aynı denizin ürünüdür…

Bu ufacık tespitlerden sonra sözü şuraya getirmek istiyorum….
Bundan 95-96 yıl önce -bir yıl aralıkla- İl statüsüne kavuşan iki komşu ilin birbirini ziyaret edeceği doğru-dürüst yolu yoktu…
Ziyaretler daha çok deniz yoluyla ve motorlarla yapılırdı…

Ancaaaakk!
Bütün bu olumsuzluklara rağmen iki il bünyelerinde yaptıkları tüm sosyal, kültürel etkinlikleri önce kendi illerinde gösterdikten sonra, mutlaka ve mutlaka komşusuna da götürürlerdi…

Ki; bu sosyal ve kültürel etkinlikleri ise genellikle Amatör Futbol kulüpleri yapardı…
Ve en önemlisi de neydi biliyor musunuz?
Sanat ve kültürle uğraşmayan Amatör Futbol Kulüpleri, mahalli liglerde yılın en iyi takımı ve şampiyon olsa bile, o takımın halk nezdinde pek itibarı olmazdı…

Örneğin Giresun’un bu konuda öne çıkan Amatör Kulüplerinin başında genellikle Hilal Spor Futbol Takımıyla, Yeşitepe Spor Kulübü gelirdi…

Komşu ilimiz Ordu’da ise bu tür sanat etkinliklerinin içinde daha çok Ordu Yol Spor’la ve Ordu Spor Yıldızı amatör futbol kulübü, öteki kulüplere nazaran daha aktif görünürdü…

Ve bundan bir önceki sohbetimizde Giresun il merkezinde ’30 Ağustos Fındık Bayramından’ söz etmiştik biliyorsunuz…

İşte 1930 yılında başlayan bu ’30 Ağustos Fındık Bayramına’ Ordu fındık tüccarları gelip katıldığı gibi aynı zamanda Ordu’nun Amatör Futbol Kulüpleri başta olmak üzere her iki ilde bulunan Halk Evleri yaptıkları sanatsal etkinlikleri deniz yolu ulaşımını kullanarak birbirlerine götürürler, sahnelerler ve gösterime sunarlardı…

Cumhuriyet Bayramlarında götürürlerdi…
19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramlarında karşılıklı olarak kültür ve sanatsal etkinlikleri birbirlerine taşırlardı…
Ancak…
30 Ağustos Fındık Bayramı Giresun’da yapıldığı için Ordulular, hazırladıkları etkinlikleri Giresun’a getirdikleri gibi aynı zamanda birde ‘futbol karşılaşması’ yaparlardı Teyyare Düzü meydanında.
(çünkü 1944 yılına kadar futbol Teyyare düzü çayırında oynandı)

Örneğin;
1933 yılında yapılan ’30 Ağustos Fındık Bayramında’ yapılan bir etkinliği sizlerle paylaşalım.

O yıl Giresun’da yapılan ’30 Ağustos Fındık Bayramı’ etkinliğine Ordu Spor Yıldızı Futbol Kulübü gelir katılır etkinliklere…
İki gün Giresunluların konuğu olurlar…

Geldikleri akşam, Giresunlular konuklarına Halk Evinin sahneye koyduğu”METE” isimli oyunu izletirler…
İkinci gün ise Teyyare Düzü Çayırında Yeşiltepe Amatör Futbol Kulübüyle, Ordu Yıldız Futbol Kulübe özel bir maç yaparlar…

Şimdi birçoğunuz da haklı olarak diyecektir ki;
“Yahu hocam, sohbetin başlığını; kabakçılar-Sırgancılar diye ifade etmişsin, hala onu anlatmadın” diyorsanız; haklısınız…
Şimdi de kısaca ondan söz edeyim…

Hani bilirsiniz (az öncede ifade ettiği gibi) amatör futbol kulüpleri sadece sahaya çıkıp futbol oynamaz, sanatsal etkinliklerle de haşır-neşir olurlardı…
Eh, sanatla uğraşanların hoşgörüsü de zengin olacağına göre, şakalaşmaları da bir o kadar tahammül gerektirir…

İşte yıllar öncesinden miras kalan;
Orduluların, Giresunlulara ‘Sırgancılar’ diye takılması…
Giresunluların da Ordululara ‘Kabakçılar’ diye takılıp şakalaşması, o dönemin amatör futbol kulüplerinden kalmadır.

Yani, mutfak kültürümüz her ne kadar birbirine benzese de, az öncede söylediğim gibi küçük farklılıklar yaşanabiliyor…

Örneğin;
Ordulular kabağı çok sevip yerken…
Giresunlular da daha çok sırgan yemeye sevdikleri için…
Bu konu karşılıklı şakalaşmaya dönüşmüş…
Ve Ordulu sporcular, Giresun’a deniz yoluyla gelirken kayıkların ve motorların direklerine ‘kurutulmuş kabak halkaları’ asarlar…
Giresunlular da Orduya giderken ‘Isırgan otu’ asarlarmış kayık ve motorlarının direklerine…

Ve bu sporcular arası şakalaşma daha sonra halka mal olmuş ve yaşamın tüm alanına serilmiş. (ama günümüzde pek bilinmiyor)
Her neyse…
kabak, sırgan derken sohbet yine fazla uzadı…

Bir başka mahalli sohbette buluşmak üzere;
Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Sağlık ve mutluluklar içinde kalın…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?