Çok değil birkaç gün önce yayınlanan yeni KHK ile çok sevinmiştik.  Şu meşhur Evlendirmece programları kapatılacaktı.  Türkiye’nin neredeyse yüzde 95’i programların kapatılmasını sonuna kadar desteklemiş hiç bir konuda olmadığı kadar güzel bir birlik oluşmuştu.

Hatta sosyal medyada çok beğendiğim güzel bir espri bile vardı “Madem bu kadar tepki var bu programlara,  bunları Almanlar mı izliyor” diye.

İşin esprisini bir kenara bırakalım,  daha bir kaç gün geçmemişti ki Evlendirmece programlarının kalkmadığını şu bizim meşhur Rtük’ten öğrendik.  Bugüne kadar Rtük’ün çok faydalı bir işe imza attığını düşünmüyorum zaten.

Ahlaki erozyonların kol gezdiği tv dizilerine bile sessiz kala. Rtük bu işin en önde bayrak taşıyanı olan Evlendirmece programlarına bile bir düzenleme getirmedi,  getiremedi ya da umrunda değil.

RTÜK artık millileşmeleri

İsminin başına Türkiye ya da milli ifadesi gelerek TRTÜK olmalı ve yeniden düzenlenmeli.  Toplumun mihenk taşı olan aile yapımız şu televizyon illeti yüzünden gün geçtikçe bozuluyor ve adım adım gayri meşru işler meşrulaştırılıyor.

TRT millileşti

Unutmamak gerekir ki! Bu ahlaki erozyon programlarının mihmandarlığını yapan yayınlara ses çıkarmayan RTÜK, aylar önce bildiğim kadarıyla TRT’ye Diriliş Ertuğrul dizisine cezalar kesiyordu. Bu anlamda her geçen tarihi duygularımızı yeniden inşa eden,  toplumun milli ve manevi dinamiklerini harekete geçiren yayınlara imza atan TRT’yi tekrar kutluyorum.  Bununla birlikte Evlendirmece Programları başta olmak üzere toplumumuzla örtüşmeyen unsurları dizi ve filmler aracılığıyla evimizde çoluk çocuğa izleten RTÜK’ü en kalbi duygularımla kınıyorum.

Velhasıl kelam, Evlendirmece Programlarının kapatılacağı haberine çok sevinmiştik ve sevincimiz kursağımızda kaldı.