ŞAİR-GÜFTE YAZARI VE BESTEKARDI YÖREMİZİN NASRETTİN HOCASIYDI |
Adı; Ahmet Kaçar’dı..
Sanat Güneşi unvanıyla hafızalara kazınan, ünlü sanatçı Zeki Müren’in en samimi, en yakın arkadaşlarındandı…
Zeki Müren ne zaman sahne alsa;
Repertuarında mutlaka ve mutlaka Ahmet Kaçar’ın, güftesini yazıp ve bestesini yaptığı bir şarkısı vardı…
Örneğin dillerden düşmeyen;
“Anar ömrümce gönül giden sevgilileri
Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri
Gözüm yollarda kaldı bunca yıllardan beri
Bilmez biçare kalpler giden dönmez ki geri.”
Gidenlerin geri döner mi, dönmez mi?
Bu dünyadan göç edenler bir daha geri gelir mi, gelmez mi?
Onu pek bilemiyoruz ama…
Bu dünyadan göç edip gidenler;
Eğer arkalarında olumlu bir iz bıraktılarsa…
Beyinlere ve yüreklere unutulmayacak şeyler kazıdılarsa…
Bu tür insanların kolay kolay unutulmayacağını az-buçuk biliyoruz..
Tıpkı;
Şair, bestekar, güfte yazarı Ahmet Kaçar’ın arkasında bıraktığı eserler, yaptığı nükteler ve yazdığı ‘taşlamalar’ unutulmayacağı gibi..
Örneğin;
“Bakma dili konuşmuyor tavrı irfandır meretin
Erken doğum yapan hıyar diplomalı bağcı ister
Hikayede adın yoksa neye yarar cesaretin
Düzeni kuran dalkavuk çark devamlı yağcı ister.” diyor…
Sohbetini yaptığımız Ahmet Kaçar ki;
İster yeni tanıştığı birisi olsun…
İsterse en yüksek makam koltuklarında otursun…
Kibarlık olsun diye söz-dizini yapıp, keyif yapmaya kalkmazdı…
Yani,
Doğal davranış onun yaşamının vazgeçilmez bir parçasıydı..
Hatta bu doğal ve özgün davranışını Zeki Müren’le sanatsal birliktelik ve arkadaşlık yaptığı yıllarda, sanat güneşi Zeki Müren’e bir başkası “Paşam” veya ‘Zeki Bey’ diye iltifat dolu sözler söylemeyi tercih ederken, Ahmet Kaçar direkt olarak ‘Zeki’ diye hitap ediyor…
Ve Zeki Müren’e;
“Ahmet Kaçar Bey, size hiçbir ön unvan kullanmadan ‘Zeki’ diye hitap etmesinden rahatsız olmuyor musunuz” diye sorunca, Sanat Güneşi Zeki Müren’de şöyle yanıt veriyor;
“Hayır…Tam tersine Ahmet Kaçar, ikiyüzlülüğe ve yapmacıklığa kaçmadan içinden geldiği gibi samimiyet kokan ‘Zeki’ dediği için mutlu bile oluyorum” diye yanıtlıyor…
Sohbetimizi özetlersek;
Sohbetini yaptığımız değerli sanat adamımız 1926 yılında Görele’nin Sağlık Köyünde doğdu…
Ve bundan dört yıl önce;
Yani, 12 Mayıs 2018 tarihinde…
Arkasında birçok şiir ve bestelenmiş şarkı sözleri bırakarak aramızdan ayrıldı…
Bir gün gecikmeli de olsa;
Değerli sanatçımızı unutmadığımızı belirtmek istiyorum…
Ve sohbetimize yine onun bir dörtlüğü ile veda ediyorum;
“Yerden top gökten uçaklar bilmiyorduk durmasını
Zengin edecekti bizi mangırdan ucuz seraplar
Melez Coni İncirlik’te yerken Bağdat hurmasını
Bir koyup on alacaktık vermedi caymış Araplar”
Unutulmadın…
Unutulmayacaksın…
Işıklar içinde uyu güzel insan…