SANAT GALERİSİNE SALDIRIYORLAR KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARIYORLAR

SANAT GALERİSİNE SALDIRIYORLAR KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARIYORLAR

 

Yazık…

Çok yazık…

Gerçekten çok yazık…

Tamam anladık;

Birilerinin kışkırtmasıyla çarçabuk gaza geliyorsunuz!..

Ve yeni bir gündem yaratmayı,kafaları bulandırıp, gündemi başka tarafa çekmek için kışkırtıcı provokasyonlara baş vurabilirsiniz!

Düşünebilirsiniz!..

Yapabilirsiniz!…

Ama ‘provokasyonda’ olsa, bunun dünya ölçeğinden hatırı-sayılır bir yeri ve önemi var!…

Onu öyle acemice, bilinçsizce yapıp, ayaklara düşüremezsiniz!

Rezil-rüsva edemezsiniz!

Ama siz ettiniz…

Niye ettiğinizi biraz sonra açıklamaya çalışacağım…

Ancak, bu sözünü ettiğimiz acemice yapılan kışkırtıcı provokasyon nerede ve nasıl yapılmış (bilmeyenler için) önce o konu hakkında bir bilgi verelim….

****

Geçtiğimiz günlerde Koç ailesi üyelerinden Ömer Koç, Abdülmecit Efendi Köşkünde “KAPI ÇALANA AÇILIR” başlığı altında bir resim sergisi açılır.

Ancak bu serginin açılışından birileri rahatsız olur…

Ve Cuma günü sosyal medya yoluyla kamuoyuna şöyle bir mesaj duyurulur.

Bu mesajın sahibi Abdülmecit Efendinin sözde torunudur.

İsterseniz buyurun kamuoyuna verdiği mesajı noktasına-virgülüne dokunmadan birlikte okuyalım;

“Kamu oyuna duyurumuzdur..

Selamun Aleykum Kıymetli Dostlar..

Dün İstanbul da Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından yaptırılan görkemli Abdülmecid Efendi Köşkü’de “Kapı Gelir Sergi adı altında Meşhur KOÇ ailesinden Ömer Koç’un” koleksiyon sergisi vardı…

Sanat sergisi değil tam bir rezalet Çıplak insan ve hayvan figürleri ve resimleri.!

Serginin yapıldığı yer Dedem Sultan Abdülhamid Han’ın satın alıp Son İSLAM Halifesi Abdülmecid Efendiye hediye ettiği bu köşktü.! Kanuna göre Koç ailesinin satın aldığı vicdanlara göre ise gasp ettiği bu köşkte yapılan bu rezaleti kabul etmemiz mümkün değildir.. Yapılan bu fütürsuzluktan sonra yine anladık ki, bu ailenin Dedelerimize olan kini hâlâ dipdiri ve şuursuzcadır. Bizler Hanedan Ailesi mensupları olarak Sanat’a ve Sanatçıya karşı değiliz. Sanat adı altında sergilenen Toplumsal ahlâkı ve İslami değerleri yerle bir eden bu menfur zihniyete karşıyız. Kendilerini ALLAH’a ve siz Osmanlı sevenlerin vicdanlarına havale ediyoruz.

ALLAH var Gam yok..

Selam ve Dua ile Vesselam..

ABDÜLHAMİD KAYIHAN OSMANOĞLU…….”

Okudunuz mu?

Ancak mesajın bitimine doğru kullanılan;”…Osmanlı sevenlerin vicdanlarına havale ediyoruz.” cümlesini dikkate alan üç-beş Osmanlı-Sever, basıyor Ömer Koç koleksiyonun sergilendiği Sanat Galerisini!…

Evet, evet üç-beş kişi basıyor, yüzlerce insanın bulunduğu sergiyi!

Hemde; “Laiklik bu mu?” naralarını en yüksek perdeden atarak…

“Bu memleket sizin yüzünüzden bu hale geldi” tespitini yaparak!

“Burada bunlar sergilenemez” sloganını patlatarak basıyor üç-beş kişi koskoca Sanat Galerisini…

Yukarıdaki mesajın sahibi olan Abdülhamid Kayhan Osmanoğlu, ne demişti kamuoyuna duyurduğu mesajının ikinci paragrafında;

“Sanat sergisi değil, tam bir rezalet. Çıplak insan ve hayvan figürleri ve resimleri” var diye mesaj sallamıştı duyurmak istediği provokatörlerine değil mi?

Evet aynen bu cümleleri yazıp sallamış kamuoyuna!

Daha doğrusu (onun tabiriyle) Osmanlı sever kesime!

Peki bu mesajı ‘sallayan’ herifçioğlunun dedesi Abdülmecit Efendi kim?

Ne iş yapar, neyin nesidir?

Sultan Abdülaziz’in oğludur.

İyi bir eğitim görmüş ve yabancı dili olduğu gibi iyi de resim yapar.

Hemde öyle eften-püften resimler yapmaz!

Bayağı batılı ressamlara taş çıkartacak kadar usta resimler yapar.

Örneğin “Haremde Goethe” isimli ünlü bir tablosu vardır.

“NÜ” yani ‘Çıplak Kadın’ resimleri yapmasıyla ünlüdür…

‘Avluda Kadınlar'(çıplak kadınlar resmi)çok tartışma konusu olmuş “Onun mu, değil mi?” diye…

Ancak mahkeme kararlarıyla onun olduğu tespit edilince 2013 yılında (daha 4 yıl önce)1 Milyon 600 bin TL karşılığı satın alınmış.

Yani demek oluyor ki, bilinç-ötesi ve bilgisizce ‘Sanat Galerisini’ baskın yapan üç-beş baldırı çıplak,(onların anlayışıyla) ahlaka mugayir ‘Çıplak Kadın’ (NÜ) resimlerinin bir kısmı Abdülmecit Efendilerine ait olduklarını bile bilmiyorlarsa, bu sanat galerisine yapılan acemice ‘baskın’ veya ‘provokasyon’ adına ne derseniz deyin; havayı bulandırıp, gündem değiştirmek değildir de neyin nesidir Allah aşkına?

Şimdi ne olur, çok rica ediyorum gelin hep birlikte düşünelim;

“Bundan yük küsur yıl önce Abdülmecit Efendi, resimlerinde çıplak kadın resmi yaptığına göre o’mu daha ileri de, yoksa Abdülmecit’in ne iş yaptığını bile bilmeyen bu meczuplar mı daha ileri de?”

Abdülmecit Efendi ‘NÜ’ yani ‘çıplak kadın’ resimleri yapıyor. Fakat onun adına edep-ahlak savunuculuğu yapanlar, çıplak kadın ‘NÜ’ resimlerine karşı çıkıyorlar!

Bu ne garip bir çelişki Allah aşkına?

Siz bu çelişkiden bir şey anlıyor ve içinden çıkabiliyor musunuz?

Vallahi ne yalan söyleyeyim ben bu işin içinden çıkamadığım gibi şarjı tükenen beynimde iyiden iyiye karmakarışık oldu!

Ooooohh!…

En iyisi sizinde kafanızı daha fazla şişirip, karıştırmadan sohbetin bitimini ünlü şairlerimizden Hasan Hüseyin Korkmazgil’in dizelerine bırakalım…

Bakalım o nasıl bakmış ülkemizdeki sanat anlayışına…

Buyurun birlikte okuyalım;

“Himalayaların tepesine tırmanmak güç

ama mümkün

Okyanusu aşmak da güç

ama mümkün

Ay’a ulaşmak da öyle

Ama mümkün değil işte

Bülbülün eti için öldürüldüğü bir ülkede

sanatı zincire vuranlara

meram anlatmak

Öt kuşum

Öt kuşum

Öt güzel kuşum

Eller ne derse desin

ben sana vurulmuşum.”.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?