SANATÇI EL ÖPMEZ -ELİ ÖPÜLÜR BUNU DİYEN LİDER AZ GÖRÜLÜR

SANATÇI EL ÖPMEZ -ELİ ÖPÜLÜR BUNU DİYEN LİDER AZ GÖRÜLÜR

Hatta hiç görülmemiştir…
Dünyada “sanatçıların eli öpülür” diyen ilk lider Mustafa Kemal Atatürk’tür…
Gerçi daha birçok ilklerin altına da imza atmıştır ya…
Örneğin; cephe savaşlarında emperyalist işgal güçlerini dünyada ilk dize getiren lider olduğu gibi…
Örneğin; emperyalistlerin dersini verdikten sonra da, dünyada ilk barış çağrı sloganı olan;”Yurtta barış ,dünyada barış” dediği gibi..
Buna benzer daha birçok ilklerin ve yeniliklerin altına imza atan o büyük lider; “Sanatçılar el öpmez, eli öpülür” diyen ilk liderdir..
Ve elbet bu güzel sözde öyle durup-dururken, bir altyapısı veya öyküsü yokken söylenmemiş olsa gerek…
Ki, bu sözlerin söylenmesini ortaya çıkaran, yaşanmış bir öyküsü var…
Şimdi gelin bu yaşanan olaylı birlikte okuyalım;
Ünlü tiyatro adamımız Muhsin Ertuğrul (bugünkü adıyla) İstanbul Şehir Tiyatrolarında yönetmenken, Mustafa Kemal Atatürk’te o sıralarda Dolmabahçe’de ki ikametinde kalmaktadır…
Ve canı tiyatroya gitmek ister…
Bu istek tiyatro yönetimine bildirilir…
Ve tiyatro yönetimi de Atatürk’ün oyun izleyeceği locayı ayırır…
Oyunun başlama saati yaklaşıyor…
En dış kapıda Atatürk’ü karşılayacak olan görevliler büyük bir heyecanla bekliyor…
Ancak ortalıkta hala Mustafa Kemal ve aveneleri görülmüyor…
İzleyicilerin tamamı salonu doldurmuş, sadece ve sadece vakit gelince bir görevlinin; “Perdeeeeeee!” demesini bekliyor…
Fakat hala ortalıkta Mustafa Kemal Atatürk gözükmüyor!…
Sözü uzatmayalım; oyunun davetiyedeki gösteri saati gelir…
Oyunun yönetmeni Muhsin Ertuğrul ise oyunun başlatılması komutunu verir…
Ve oyun başlar…
Bir süre sonra ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk ekibiyle birlikte gelir ve sessiz adımlarla kendisine ayrılan locadaki yerini alır…
Ve oyunun izleyebildiği kadar, yarısından sonrası izler…

Derken, oyun yönetmeni Muhsin Ertuğrul ve yönetim görevlileri locaya Atatürk’ün yanına doğru yaklaşırlarken, Mustafa Kemal, büyük bir saygıyla ayağa kalkar ve Muhsin Ertuğrul, özür dilemek istercesine ve birazda üzgün bir şekilde;
“Efendim sizler gecikince oyunu başlatmak zorunda kaldık” diye söze girip ve sözünü daha bitirmeden…
Mustafa Kemal Atatürk, Muhsin Ertuğrul’un elini samimiyetle sıkarak;
“Sizi kutlarım…İşinizle ilgili ciddiyetiniz, ülkenin gelişimini ciddiye aldığınızı da gösterir” dedikten sonra;
“Biz geç geldik…Oysa böyle bir kurum perdesini zamanında açmak zorundadır…Görevinizi yaptığınız için özellikle kutlarım sizi.” dedikten sonra, yanında bulunanlara dönerek;
“Efendiler!…Bakan, Başbakan hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz.. Sanatçı olamazsınız…Onun için sanatçılar el öpmez, sanatçıların eli öpülür.” dedikten sonra, Muhsin Ertuğrul’a bir kez daha işinde titiz davrandığı için teşekkür etmiştir…
Eeeeee!
Şimdi bütün bunlardan sonra aklıma Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra gelen liderler gelip-geçiyor gözlerimin önünden!
Hani şu alanlarda saatlerce bekletilmekten keyif çıkaran liderler!
Hani şu tiyatro, konser gibi salon etkinliklerinde -başlama saatini- geciktirdikçe-geciktiren ve bu geciktirme ile kendisini herkesin üstünde gören ve kibirden yanına yaklaşılmayan liderler aklıma geliveriyor!…
Şimdi sizlerde diyeceksinizdir ki; “Eee, öyle kolay kolay dünya lideri olunmuyor birader”
Dünyada kendi ülkesini olduğu kadar, dünyanın öteki ülkelerine örnek olacak liderlere “Dünya Lideri” deniyor…
Topluma olumlu anlamda yön verenlere ‘büyük” denildiği gibi imreniliyor…
Tıpkı 85 yıl önce Fransa’nın Başbakanı Edouard Herriot’un Mustafa Kemal Atatürk’e imrenip övgü attığı gibi…
Bakın ne diyor 1933 yılında Fransa’nın Başbakanı;
“Paşa, size nasıl hayran olmayayım? Ben Fransa’da laik bir hükümet kurmuştum…Bu hükümeti Papa’nın Paris’teki temsilcisinin yardımı ile papazlar devirdi…Sizse bir Halife’yi kovdunuz ve gerçek anlamıyla laik bir devlet kurdunuz…Siz bu taassup içinde laikliği bu topluma nasıl kabul ettirdiniz? Dehanızın büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmuştur.”
Eh,koskoca Fransa’nın başkanı bunları söyledikten sonra daha ne söylenebilir!…
Söylense-söylense; “bu dünyaya böyle bir lider daha zor gelir.”
Hoş kalın…
Hoşça kalın…
Düşünce eyleminden uzak kalmayın…

Sosyal Medyada Paylaşın:
Sonraki Yazı

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?