Sarı altın fındığın tam tarihçesi bilinmemekle birlikte Japonya’nın batısında (Çin’de) milattan önceki yıllarda yetiştiği söylenmekte olup oradan Anadolu’ya doğru çok uzun asırlar sonra bir yolculuk gerçekleştiren sarı altın, Anadolu’yla dolayısıyla Giresun’la buluşmak için Hindistan’a geçerken Himalaya dağlarında çok üşümüş ve çok donmuş az bir azınlıkla Hindistan’a ulaşmış. Yine bir grup sarı altın fındık Çin’in kuzeyinden orta Asya’daki Türklerle buluşmuş. Bu buluşma aşukla maşukun buluşması gibi olmuş. İki sevdalı bir nura kavuşmuş. Yıllar böyle geçip giderken Türkler hiç yerlerinde dururlar mı? Bozkırlarda cenkler, savaşlar devam ederken sarı altın hep gıdaları, ilaçları olmuş. Yıllar asırlar böyle mutluluk içinde geçerken birden Orta Asya’da büyük bir kuraklık başlamış. Türkler mecburen batıya doğru göç etmeye başlamışlar. Tabi yanlarına sarı altını da almışlar. Türklerin bir kısmı şimdiki Rusya üzerinden bugünkü Polonya, Romanya, Bulgaristan hatta Avusturya’ ya yerleşmişler. Tabi bu grup zamanla Türklüklerini ve dinlerini unuttukları için ya Bulgar denmiş ya Roman ya da Polonyalı. Ama bizim Sarıkız buraların doğasına alışamamış. Günden güne sararmış solmuş. Ne hekimler gelmiş. Çare bulamamışlar sarı altının derdine ve sarı altın buralarda yaşayamamış ve ölmüş.
Güneydoğudan İran üzerinden Anadolu’ya doğru gelen Türklerin yanındaki sarı altın ise gayet mutlu. Yıllarca İran, Afganistan, Pakistan, Azerbaycan bugünkü topraklarında çok uzun yıllar mutlu bir şekilde yaşamışlar. Nice düğünlerde nice bayramlarda nice hastalıklarda hep sevdalısı olan Türklerin yanında olmuş. Yayvan yapraklarıyla gür orman olmuş ve Türkleri savaşlarda saklamış ve galip gelmişler. Bu vesile ile orası da (İran) Türkleşmiş kimine acem denir olmuş kimisine Türk. Gel zaman git zaman İran hudutlarına Bizans İmparatorluğu komşu olmuş. Türkler durur mu gözünü sevdiklerim 1071 Malazgirt’te Alpaslan Romendiojen karşılaşması ve Türklerin galip gelmesiyle sarı altın Türklerle birlikte Anadolu’ya adım attılar. Buraya kadar olan kısım belki efsane gibi oldu ama araştırmalarımızdan gerçeklik payının çok olduğu da görülmektedir. Ve sarı altın Anadolu’da Karadeniz’in doğa harikası Giresun’u kendine mesken tutmuş ve oraların meyilli arazilerinde mutlu bir şekilde yaşamaya başlamış .Bundan sonraki yazımda daha neler olacak neler. Sarı altın belki onun üzerinde köşe yazısı olacak. Şimdilik bu kadar…