Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
SEL MAĞDURU ÜNİVERSİTELİ BİR- ŞEKİLDE OKULA GİTMELİ (5)
  • 0
  • 159
  • 02 Eylül 2020 Çarşamba
  • +
  • -

Yani;
Eğitimine devam etmeli…
Yani;
Yıllarca düşlerini kurduğu üniversite sınavlarını kazanmışsa;
Yaşanan bir ‘sel felaketiyle’ eğitim yolculuğunu bitirmemeli.
Babasının dükkanı ‘ekmek teknesi’ sele-suya karışmışsa.
Elde-avuçta hiçbir şey kalmamışsa;
Ve ana-baba bu vaziyette çocuğunu üniversiteye gönderip okutmaya gücü yoksa;
Yine de bir çözüm yolu bulup, öğrenciler okuluna gitmeli..
Yani;
O gencecik insanların yüzlerinde hüzün ve sessizce dökülen gözyaşlarıyla karıştırdıkları hevesleri kursaklarında kalmamalı!
Yani;
Ne yapıp-edip…
Bir yolunu bulup;
Üniversiteyi ‘yeni kazanan’ gençlerin eğitimlerine devam etmesi için; devlet veya birileri ‘yardım elini’ uzatmalı…
Hatta salt üniversiteyi yeni kazananların değil;
Dereli ilçesinde sel felaketi nedeniyle dükkanını sele veren…
Amiyane tabirle ‘sıfırı tüketen’ bütün felaketzedelerin çocukları hangi üniversite’de okuyor ve kaçıncı sınıfta olursa-olsun, bu öğrencilere de yardım edilmeli…
Çünkü bu çocuklarda ‘sel felaketi mağdurlarının’ çocukları…
Örneğin;
Yurtlara yerleştirme konusunda bu üniversiteli öğrencilere öncelik tanınmalı..
Devlet tarafından hangi tarz ‘öğrenci bursu’ veriliyorsa, sel felaketi mağduru bu öğrencilere mutlaka bir ‘burs’ verilmeli…
Hatta ve hatta üniversiteli öğrencinin giyiminden-kuşamına ve eğitim harcamalarının tamamı devlet tarafından karşılanmalı…
(gerçi biz bunları söylemeden ve anımsatmadan da sosyal bir devlet olarak onlarda çoktan düşünmüşlerdir ama;)
Bizimkisi de gevezelik işte!
Laf ola beri gele!
Hani demem o ki;
Ben ne kadar gevezelik yaparsam-yapayım;
Sel felaketinin olduğu 22 Ağustos tarihinden bu yana (sağ olsunlar) kabinenin birçok ‘bakanı’ hemen hemen her gün Dereli ilçesinde yaşanan dramı ve zararı tespit ediyorlar..
Bir-şekilde Derelide yatıp kalkıyorlar…
Yani, yaşanan durumu ve zarar-ziyanı bizden daha iyi biliyorlar!
Üstüne üstlük;
31 Ağustos (yani pazartesi günü) Sayın Cumhurbaşkanımızın da ziyaret edeceği de söyleniyor…
Her ne kadar sayın cumhurbaşkanımız gelene kadar bütün ilçe sokakları temizlenip ve geride taş-kesek kalmasa da, yine de meydana gelen felaketin arkada kalan izlerini ve esnafını yüzene düşen hüzünden ‘zararın’ büyüklüğünü tahmin eder ve ona göre ‘sel felaketzedelerine’ elinden gelen yardımı yapacaktır diye düşünüyorum..
Yapacaktır yapmasına da…
Üstelik (kamuoyuna verilen demeçlere göre) esnafın uğradığı zarar karşılanacaktır karşılanmasına da…
Ben (bir eğitimci olarak) üniversiteyi yeni kazanan ve daha önce kazanıp okuyan tüm öğrencilere devlet babanın ‘şefkatli ellerini’ uzatmasını da bekliyorum…
Diyelim ki; (inşallah uzatırlar da) şefkatli elini uzatmadı…
O zaman ne olacak?
Eh, o zamanda yapılacak bir şey yok;
İş kala-kala yine bizlere kalacak!
Şu ana kadar edindiğim bilgilere göre, sel felaketine uğrayan;
Ve çocuklarını ekonomik nedenlerle okutmakta zorlanan 30-40 arası üniversiteli öğrenci olduğu söyleniyor…
Yani; bu öğrenciler okullarına gitmekten geri mi kalacaklar?
Yani; malımızı-mülkümüzü sel aldı diye ‘kayıt dondurarak’ okula gitmeyi bir başka bahara mı erteleyecekler?
Bence ertelenmemeli..
Devlet baba yardım etmeyi unutsa da…
Dereli ilçesinin dışında yaşayan İşadamları, üst düzey bürokrat ve yöneticiler mutlaka bu öğrencilere sahip çıkmalı..
Ki, ben çıkacaklarına da inanıyorum..
Ve (ben kişisel olarak kurduğum) bazı bürokrat ve İşadamları bu konuda her türlü ‘yardımı’ yapacaklarını da bana ifade ettiler…
(Şimdilik bu isimleri izinlerini almadığım için açıklamıyorum.)
Ancak bana söylediklerinin şu kadarını açıklayabilirim;
“Hocam, siz mağdur öğrencileri tespit edin. Bu öğrenciler bizim ikamet ettiğimiz il veya ilçede ise biz onları bir-şekilde Öğrenci Yurduna da yerleştiririz…
Ve -azda olsa- küçük bir burs ve harçlıklarını da veririz” diyenler var.(izinlerini aldıktan sonra kendi sayfamda isimlerin vereceğim)
Özetleyerek sonlandıracak olursak;
22 Ağustos tarihinde Giresun’un başta Dereli ilçesi olmak üzere Tirebolu,Yağlıdere, Doğankent, Güce ve merkez Çaldağı beldesi yaşanan sel felaketiyle büyük zarar gördü…
Kiminin dükkanını sel aldı..
Kimi harmanda fındığını sele verdi…
Kimileri sele karışıp can verdi…
Bakalım bundan sonra yaşama nasıl tutunacaklar?
Çocuklarını nasıl okutacaklar?
Covid-19 Pandemi salgınına karşı direnirken..
Bir yandanda bakalım;
Bu sel mağdurları önümüzdeki kışı bakalım nasıl çıkaracaklar?
Son sözü;
Yine eğitime bağlayarak şöyle bitirmek istiyorum;
Bir süreliğine siyasi kısır çekişmeleri bir yana bırakalım…
Sel felaketi nedeniyle çocuğunu üniversiteyi okutmakta zorlanan ailenin çocuklarına sahip çıkalım..
Ki, bu konuda üniversite öğrencilerinin eğitimine katkı yapacak bir sürü İş-adamımız var il ve ilçe dışında…
Birçok üst düzey bürokratımız var…
Birçok kurum,kuruluş ve dernekler var…
İl dışında Belediye Meclislerine girmiş (hangi siyasi partiden olursa-olsun) bir sürü Belediye Meclis üyeleri var..
Üniversite bünyesinde bir sürü akademisyenlerimiz var…
Daha ne olsun…
Bugünden itibaren bu özel ve tüzel kişilere şöyle seslenmek istiyorum;
“Sel felaketinde mağdur olan bir üniversiteliyi de sen okut”
“Bir üniversiteli öğrenciye de sen ‘öğrenci velisi’ ol”
“Rehber ol”
“Eğitim anası, eğitim babası ol”
Bu duygularla;
Hoş kalalım,
Hoşça kalalım,
Sağlıkla kalalım,
En önemlisi de;
Toplumsal paylaşımdan uzak kalmayalım..
1.NOT: Görselde paylaştığım resim sel felaketi sonrası Dereli ilçe sokakları.
2.NOT: “Üniversiteli öğrenciye veli olmak istiyorum” diyenler benimle diyaloğa geçip, daha geniş bilgi alabilirler…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM