Sen yanlış yapacak ve yanlışta da ısrar edeceksin;

– Vazifeni hakkıyla yapmayıp sana duyulan güveni sarsacaksın..

– Aldığın ücretin hakkını vermeyip kul hakkına tecavüz edeceksin..

– Ve bütün bunları yaparken utanma ve sıkılma da hissetmeyeceksin!..

*

Ee sonra, bir gün birileri:

‼ “Aman dikkat!.. Yazıktır, günahtır… Bu yanlışta ısrar etmeyin… Bu yaptıklarınız sizlerin sıfatıyla bağdaşmadığı gibi bu yaptıklarınızın faturası sadece size değil hem bulunduğunuz camiaya, hem sizi sevenlere çıkartılır” dediğinde;

– Aman efendim, bunları söylemenin ve yazmanın şimdi zamanı mı?..

– Bu, kardeşlik hukukuna sığar mı?..

– Sizin bu yazdıklarınız “kimlerin ekmeğine yağ sürecek” düşünmez misiniz?” diyeceksiniz, öyle mi?..

*

Hadi oradan!..

💥 Senin yaptığın yanlışlar, haksızlık ve hukuksuzluklar kardeşlik hukukuna sığacak..

Ve sen, bu yaptığın bu olumsuzlukların kimlerin ekmeğine yağ süreceğini düşünmeden yapacaksın;

‼ Ama seni nezâket ölçüleri dahilinde ikaz edenlerin tavrı kardeşlik hukukuna sığmamış olacak, öyle mi?..