SEVMEK, ÇOK SEVMEK, AMA DİYEMEMEK…

SEVMEK, ÇOK SEVMEK, AMA DİYEMEMEK…

 

Güneş altında söylenmedik söz yokmuş.

Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi.

Ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz.

Bende söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde.

 

Hiç bir biçim kalmamış dünyada denenmedik.

Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde..

Duyuyorsun değilmi suskunluğumu nasıl haykırıyor.

Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim .

Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde…

Evet işte böyle diyor büyük insan Aziz Nesin, ‘Susarak’ adlı şiirinde..Rahmetle ve minnetle anıyorum.Ruhu şaad olsun.Nezdinde tüm mü’min ve mü’minatların mekanları cennet olsun inşallah…

Aşık olmak farklı bir şey, aşkını asla itiraf edememek farklı bir şey gerçekten. Bu durumu ve beraberinde getirdiği duygulanımları ancak yaşayanlar bilir. Deli gibi aşık olduğunuz kişiyi görmek, ona asla bir şey söyleyememek, onun başkalarıyla olabileceği gerçeği ile yüzleşmek, onu aklınızdan asla çıkaramamak fakat tüm bunlara rağmen bir şey yapamamak. Bu kapana sıkışmışlık hali, bir insana hayatı olabildiğince melankolik bir hale getirir ve insanı bir tür hissizlik haline sürükler.

Bu durum belki de içinde bulunabileceğiniz en acı anlarından biridir hayatın. Onu görürsünüz, birkaç adım ötenizde olabilir, örneğin ‘merhaba’ deseniz duyacak… Fakat diyemezsiniz, sizi alıkoyan bir şeyler vardır ve evrene bir şeyler yapması için yalvarırsınız. Kalbinizde bir sıcaklık hissediyorsunuzdur, midenizde büyüyen bir yumruk boğazınıza doğru çıkıyordur ve siz ona sarılmak, ya da yalnızca biraz konuşmak istiyorsunuzdur. Zaman böylece geçip gider ve siz, kalbinizi sızlatan bu durumun ardından gelen yoğun duygulanımla öylece kalırsınız. Gitmiştir, ihtimaller o an için bitmiştir.

Zaman geçer… Fakat sizin kalbinizdeki bu büyük aşk asla değerinden bir şey kaybetmiyordur. Kendi kendinize, “ben ne yapıyorum?” diye sorarsınız ve tüm bu olup bitenin bir analizini yapmaya girişirsiniz. Neden aşkınızı itiraf edemiyorsunuz? Bunun cevabını siz de bilmiyorsunuzdur ama bu bir gerçektir, en azından içinde bulunduğunuz koşullarda. Hal böyle olunca, kendi kendinize bir plan yapar ve ona küçük, üstü kapalı mesajlar göndererek duygularınızı belli etmeye çalışırsınız. Örneğin gülümsersiniz sıcak bir yaz akşamında veya onun arkadaşlarına, onun herhangi bir şeyini ne kadar hoş bulduğunuzu söylersiniz. Amacınız bir şekilde bir şeyleri belli etmektir. Fakat durum böyle olmaz ve bu amacınıza ulaşamazsınız. Her şeyin sonunda, aşkınızı itiraf edememiş bir şekilde, kalbinizde her gün büyüyen acı ile kalakalırsınız. “Yaşam böyle” der geçersiniz ve size acı çektiren yaşama devam edersiniz.Ne bilim bugün de aşkın tanımını,sevmenin ve bunu yansıtamamanın sıkıntılarını konuştuk.Başka konularda yeniden buluşmak ümidiyle…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?