Siyaset, dil ve din ve etik

Siyaset, dil ve din ve etik

Yerel seçim tarihi yaklaştıkça siyasetin dili giderek daha sertleşiyor. Bu dil demokratik ülkelere özgü değildir. O ülkelerde siyasetin belli bir düzeyi, kültürü ve ona uygun bir söylemi vardır.
Yukarıdakiler bu sert söylemi tercih edince toplumda gerilmektedir.
Ayrışmaktadır.
Komşu komşunun kalbini kırabilmektedir. Oysa hepimiz aynı kentlerde birlikte yaşıyoruz. Merhabamız var. Komşuluk ahbaplık ilişkisi var.
Üç beş oy almak adına, siyaset kültüründen uzak sözler etmek asla yakışık almamaktadır.
Söylenen pek ok sözün çağdaş, uygar toplumlarda siyasette asla yeri yoktur.
Toplum giderek ayrışmaktadır.
O sözlerde bu ayrışmaya hizmet etmektedir.
Ne demek “zillet ittifakı” ya da “illet ittifakı…”
Ya “şer ittifakı” söylemine ne demeli?
Ve cumhur ittifakı dışındaki tüm partileri hukuki bir temeli yokken, somut bir kanıtı yokken “terör örgütü ile işbirliği” yapmakla, “Kandil’den emir almakla” suçlamak da kabul edilebilir değildir.
Varsa somut kanıtların hukuken gereğini yaparsın. Yoksa ‘çamur at izi kalsın’ mantığı ile siyaset yapılmamalıdır.
Fakat maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!
Ve bu dil, bu söylem hoş değil.
İyi Parti lideri Akşener için Elazığ’da söylenen sözlerde hoş değildir. Siyasette önde olanlar, belli seviyelere gelmiş olanlar dile ve üsluba daha çok dikkat etmelidirler.
Çünkü onların sözleri direk toplumu etkilemektedir.
Ayrıştırmaktadır… Germektedir…
Bölmektedir…
***
İkinci bir yanlış da dini siyasete alet etmektir. Özellikle AKP’li siyasetçiler sıklıkla bunu yapmaktadırlar.
Siyasetçi kullandığı dile, söyleme ne kadar dikkat etmesi gerekiyor ise, dini siyasete alet etmemeye de dikkat etmelidir.
Ne yazık ki AKP buna dikkat etmiyor.
Sivas’ta eski bakanlardan İsmet Yılmaz ile başladı bu tarz-ı siyaset.
İsmet Yılmaz’ın dediğine göre “Sivas’ta AKP’nin başkan adayına oy vermek Ruz-i Mahşerde berat belgesi” olacakmış…
Bu söz söylendi.
Diyanet İşleri Başkanı sesini çıkar(a)madı.
Ardından Urfa’da AKP Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, bir seçim bürosu açılışında konuştu.
“…Yarın inşallah mahşerde Allah’ın karşısına çıktığınız zaman, o emaneti bize verdiğinizden dolayı, size inşallah hiçbir hesap sormayacak.”
Bize oy verirseniz size ahirette hiçbir hesap sorulmayacak demek istiyor.
Yapılan eleştiriler üzerine, özür dileyeceğine şu sözleri etti.
“Siz de kullanın. Din benim tekelimde olan bir şey değil. AK Parti’nin tekelinde olan bir şey değil.”
Gülpınar dini siyasette herkes kullanabilir demek istiyor.
Ve Diyanet İşleri Başkanlığı yine sus pus…
“Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez. Din, ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşanmalıdır.” Diyen Mustafa Kemal Atatürk ne kadar haklı imiş…
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığının, bu sözü günümüzde dini siyasete alet edenlere anımsatması gerekmez mi?
Elbette gerekir.
***
Mersin Çamlıyayla AKP İlçe Başkanı Mehmet Ali Yetiş ‘in sözlerine ne demeli? İlçe binasında seçim toplantısında konuşan ilçe başkanı, AKP’li belediye başkan adayı için itiraf gibi şu sözleri söyledi.
“…Hırsız bizim hırsızımız, biz onun yanında yer alırız.”
İlçe Başkanına böyle bir adaya sahip çıkmak yerine hukuken gereğini yapmak düşmez mi?
Elbette gereğini yapması gerekir.
Bunu yapmıyor ve yanında yer alıyorsa, o zaman şu soruyu sormak gerekir.
Yoksa Çamlıyayla’da organize işler mi var?
***
İktidar ekonomik krizi, işsizliği ve yoksulluğu seçim gündeminden uzak tutmak için tüm kampanyasını iki sözcük üzerine kurmuşa benziyor.
Beka ve terör…
Bu iki sözcük üzerinden algı yaratmaya çalışıyor.
Fakat seçmenin öncelikli sorunun ekonomi olduğu gerçeği de ortada duruyor.
Bu nedenle ‘ters algı’ yaratılmaya çalışılıyor.
S400 gerilimine bu açıdan bakılabilir.
7 Haziran’dan 1 Kasım seçimlerine gidilirken ‘stratejik ortak’ ile birlikte hareket edilmişti.
Benzer bir işbirliği şimdi neden olmasın ki…
Bu defa ‘ters algı’ üzerinden seçmen konsolide edilmeye çalışılmaktadır.
Makyavelist siyasette seçim için her yol mubahtır!.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?