Sorular ve tespitler

Sorular ve tespitler

Geçtiğimiz Pazar günü 15 Temmuz’un 2. Yıldönümü idi. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bugün de 15 Temmuz FETÖ kalkışması ile ilgili pek çok karanlık nokta var.

Her yere ‘sızıntı’ olan FETÖ nedense siyasete hiç sızmamış!.

İki yıldır dokunulan tek bir siyasetçi yok.

Siyasi destek olmadan böyle bir kalkışma olabilir miydi? Elbette olamazdı.

O halde nerede bu siyasi destekçiler?

FETÖCÜ olduğu için gözaltına alınan, tutuklanan ve ihraç edilen asker var.

Polis var. Öğretmen var. Hâkim ve savcı var. Kamu görevlisi var. İş adamı var. Esnaf var. Gazeteci var. Ama siyasetçi yok!

Bu mümkün mü?

FETÖNÜN ‘siyasi ayağı’ yok mu?

O zaman o meşhur fotoğraftakiler kim?  O fotoğraftakilerin bazıları yine listelere konuldu ve vekil seçildiler.

Ya FETÖ liderine övgüler düzenler?

“Parsel parsel Ankara’yı parselledi” suçlamasına maruz kalanlar?

Demek ki her yere sızan FETÖ sadece siyasete sızamamış!

Öyle görünüyor…

Öyle olmasaydı FETÖ ile kararlı şekilde mücadele eden iktidar elbette siyasi ayağı ile de aynı kararlılıkla mücadele ederdi!

***

İki yıldır FETÖ ile mücadele ediliyor!..  Bank Asya’ya para yatıranlar hakkında soruşturmalar yapıldı.

Kimi gözaltına alındı. Kimi tutuklandı. Kimi mesleğinden ihraç edildi…

Fakat bu bankada 16 yıl boyunca; Proje Pazarlama Müdür Yardımcılığı, Merter Şube ve Sultanhamam Şube Müdürlüğü, Genel Müdürlük Kredi Tahsis Birim Müdürlüğü ile Kredi Tahsis Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunan kişi ödüllendirildi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanlığı’na atandı!.

Şimdi Sermaye Piyasası ona emanet…

Deme ki 16 yıl Bank Asya’da üst düzey yöneticilik yapan bu kişi FETÖCÜ değilmiş.

Hesabı olanlar FETÖCÜ, ama üst düzey yönetici olanlar değil.

Burada bir çelişki yok mu?

***

FETÖ ile mücadele bugün de devam ediyor. Bu mücadele devam ederken gündeme yeni bir operasyon haberi düştü.

Adnan Oktar cemaatine de operasyon başlatılmış.

Kamuoyuna açıklanan bilgilere bakacak olursak, adeta devlet bu cemaati yeni keşfetmiş gibi görülüyor.

Oysa gerçek öyle değil.

Adnan Oktar, Harun Yahya takma adıyla yazdığı “Yaratılış Atlası”  2007 yılında iktidarın bilgisi dâhilinde TBMM’de tüm milletvekillerine dağıtılmıştır.

O yıllarda Milli Eğitim onayı ile Adnan Oktar 35 okulda hem konferans vermiş hem de öğrencilere kitabını dağıtmıştır.

Sahibi olduğu TV kanalı RTÜK denetimindedir.

“Kedicikleri” ile yaptığı Showlar ‘muzır’ değil miydi?

Hangi işlem yapıldı?

1999 yılında hakkında açılmış olan dava neden 2005 yılında zaman aşımına uğratıldı?

Kimlerce korundu?

Bu ülkede MİT var, Emniyet var, MASAK var.

Neden bugüne kadar 86 şirketi MASAK tarafından takip altına alınmadı. Şimdi MASAK raporunda diyor ki;

“Adnan Oktar grubu, kâr amacı gütmeyen, dolandırıcılık amaçlı kurulan şirketler aracılığı ile defaatle kara para akladı.”

Günaydın!..

Ya Çengelköy’de ki boğaza nazır villa için ne demeli?

Kimler 2960 sayılı yasaya rağmen o SİT alanına villa yapılmasına izin verdi?

İşin ilginci 100 odalı dev villa tapu kayıtlarında boş arsa görülüyormuş!

Yıllardır bu cemaat faaliyette ve iktidar yeni keşfetmişe benziyor!

İlginç değil mi?

***

Uğur Mumcu’nun “Tarikat, siyaset, ticaret” kitabı oldukça önemlidir. Bu kitabın ilk yazısı “İmambayıldı” başlığını taşır.

Gerek FETÖ, gerek Adnan Oktar’ın nasıl palazlandığını anlamak için bu yazıyı dikkatle okumak gerekiyor.

Ve günümüzde holdingleşen diğer tarikat ve cemaatleri tanımak içinde “İmambayıldı” yazısı önemlidir.

Ticaret, siyaset ve tarikat üçgeni…

Yaşadığımız süreci bu ‘üçgen’ anlatmaktadır!

FETÖ’de, Adnan Hoca’da bu ‘üçgen’ içinde güç kazanmışlardır.

Ötekilerde…

Uğur Mumcu’nun “İmambayıldı” yazısını yeniden okuyun ve düşünün…

“…Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de her ikisine araç edildi mi, artık bu sömürünün sonu gelmez…”

Sadece ‘üstüne döken’ sofradan kaldırılır!…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?